| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) (Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, şimdi, tabii, bu AKP Hükûmetinin yirmi yıllık bir icraatının sonucunda biz şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız esasında: Bu kanun teklifinde olduğu gibi bundan önceki süreçlerde de maalesef bütün alanlara müdahale eden, bütün alanların... Devleti oluşturan yasama, yargı, yürütmeye ve çağdaş bir devlette önemli olan diğer erklerden biri olan medyaya yapılan müdahale artık gerçekten çok ciddi bir boyuta ulaşmış durumda.
Şimdi, Avukatlık Yasası'nda yapılan düzenlemeyle birlikte barolara, hukuk dünyasına, hukuk kurumlarına müdahale edildi; bu savunma makamının tekliği gerçekten ortadan kaldırıldı. Öte taraftan, medya organlarına başından itibaren müdahale edilerek el değiştirildi ve ne yazık ki yasama organının faaliyetleri de mevcut Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ve tek adam rejimiyle neredeyse fonksiyonsuz hâle getirildi. Bunu neden söylüyorum? Bunu şunun için söylüyorum: Sabahtan beri bu kanun teklifini görüşürken bu konuda sadece teklifi getiren 2 kişi ya da 3 kişinin gerçekten bu işin üzerinde çalıştığını görüyoruz. Diğer taraftan, meslek kuruluşları dâhil olmak üzere, Türkiye'deki toplumsal katmanlar dâhil olmak üzere, bu işin gerçek anlamda mutfağında çalışmış, bu işin gerçek yürütücüsü ve devletin kuruluşundan bu yana, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bu işin içinde olan bu meslek kuruluşlarının haberdar olmadığını görüyoruz ne yazık ki.
Şimdi, bir şey soruyoruz, enformasyon çalışanlarına gazetecilik unvanı verilmesiyle ilgili, kart verilmesiyle ilgili bir şey söylüyoruz ve her kurumdan başka bir yorum geliyor. Bu, gerçekten çok düşündürücü bir mesele. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Bu, neredeyse kanun teklifinin yasama Meclisi tarafından -çalışan, teklifi getiren arkadaşları tenzih ediyorum- getirilmediğini gösteriyor; bu, yürütmenin bir şekilde buraya müdahalesini gösteriyor.
Önemli olan meselelerden bir tanesi de ne biliyor musunuz? Şimdi, Türkiye'de görmezden gelemeyeceğimiz bir husus var, o da şu: Türkiye'de olağanüstü hâl rejimi devam ediyor, bu şekilde kalıcı hâle getiriliyor. Demokratik bir devletin oluşması için en önemli erklerden biri olan medya... Artık devlet diyor ki: "Ben yapacağım." Devlet kendi eliyle bunu yapmaya çalışıyor; hükûmet, siyasal iktidar bunu kendi eliyle yürütüyor. Tıpkı yargıda olduğu gibi, tıpkı yasamada olduğu gibi yürütmenin burada etkisi var. Dolayısıyla bu mantıkla, bu anlayışla, bu antidemokratik anlayışla, bu kanun teklifinin buradan geçmesi gerçekten bizim için çok büyük bir risk taşıyacak. Bu, demokratik bir toplum için büyük bir sesin kısılması anlamına gelecek. Dolayısıyla 1'inci maddeden itibaren bu, adım adım Türkiye'yi farklı bir mecraya götürecek, olağanüstü hâl rejimi bu yasa teklifiyle tahkim hâle getirilecek.
Bu nedenle bizce, bu kanun teklifinin geri çekilmelidir ve bir bütün olarak -diğer maddelerde de tek tek söz alacağız ve dile getireceğiz- hepsinde aynı sorun var, bir tanesinde değil maalesef, kabul etmek mümkün değildir diye düşünüyoruz.
Teşekkür ediyorum.