KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, burada yanlış anlaşılma olduğu bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Ben hiçbir şekilde Sayın Kaşıkçı'yı... İşte "1,9 milyar dolarlık işi pas etti." gibi bir lafım olmadı. Geçen açıklama yaptığımda da bunu söyledim ama ben şuna karşıyım: İkide bir çıkıp "Yerli, millî yapıyoruz, ediyoruz." Ben o konuşmamda da dedim ki: "Sadece bu gazın Türkiye kara sularında çıkmasından başka yerli ne var?" Bu suali hâlâ soruyorum. Bir de "Gaz bulduk, gaz bulacağız." Tamam, bu sektörde ben çalıştım, her şeyi biliyorum değil ama benim gördüğüm kadarıyla bir "exploration" arama yapıldığı zaman, bir kuyuda emareler bulununca "Burada bulduk." denir, doğru; sismik verilerine göre tahminî bir şey ortaya da konulur, bu da doğru ama bir sahada geliştirme kuyuları açılıp ve bu saha minimum bir ay üretime geçmeden kesin olarak "Bu sahada bu kadar gaz üreteceğiz." veyahut "Petrol çıkaracağız." demek yanlıştır, benim edindiğim tecrübe bu. Ha, en az sizin kadar ben de bütün bu yapılanların yerli malzeme ve yerli müteahhitlerle yapılmasını istiyorum ama şeffaf, açık, denetlenebilir bir şekilde yapılmasını ben arzu ederim.

Şimdi, tabii, "Almanlar bizi kıskanıyor." bilmem ne lafı ediyorsunuz da ben ne Almanım ne de Almancıyım, ben size açık söyleyeyim.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Bakın, yine beni gösteriyor...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Yahu, ben size demiyorum sayın kardeşim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Kaşıkçı...

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Ya, Almanlar bizi kıskanır, ne var bunda, bundan niye rahatsız oluyorsun?

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ben rahatsız olmadım, "Ben ne Almanım ne Almancıyım." dedim sadece, o kadar.

Şimdi, Sayın Kaşıkçı, sadece şunu söyleyeyim size: Schlumberger bir defa Amerikan firması değil, Fransız firması. Ben her ikisiyle de çalıştım. Bakın, sadece bu hatların "flashing testing" şeyinde tek tabanca oldukları için yüksek fiyat uyguluyorlardı, ben bunların karşısında Halliburton'dan teklif alarak fiyatı yarı yarıya düşürdüm; biri Amerikan, biri... Ben en ucuza yaptırma çabasındaydım. Yoksa yani ne sizi itham ettim "Şuna pas etti." diye. Sizin zaten öyle pas etme gücünüz de yok, öyle bir imada da bulunmadım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamamlayalım Sayın Gaydalı.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Sayın Vekilim, bir de ben şunu size arz edeyim: Bakın, ben 76 yılında, daha önce -siz yoktunuz- Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı'nda çalıştım, o dönemde kaynakçı bulamıyorduk.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - "76'da siz yoktunuz." diyorsunuz yani çok yukarıdan konuşuyorsunuz.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Demedim, hayır yahu. Şimdi yaşınızla ilgili bir şey dedim mi? Siz yani "Bulut geçti, bana ördek dedi." diyorsunuz. Ya olacak iş mi kardeşim, Allah'ını seversen, lütfen bu kadar alıngan olma.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet Sayın Gaydalı, tamamlayalım artık, tamamlayalım.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Bakın, o zamanlar kaynakçı bulamıyorken dünya otomatik boru kaynak makineleri çıkardı. Ben bunu sorguluyorum, biz neredeyiz; benim bütün sorum bu.

Sayın Vekilim, Antalya Vekilim, geçen gün siz onu da söylediniz, onu ben o gün söylemedim ama bugün aktarayım: Bugün Türkiye'de 5 tane asma köprü yapıldı, 5'ini de yabancılar yaptı, hiçbir tanesini yerli firma yapmadı; keşke yapsaydık.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Son köprüyü kendimiz yaptık.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Hayır efendim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Karşılıklı konuşmayalım artık, lütfen...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Lütfen araştırın.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Allah Allah, ortak yaptılar canım, niye...

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Ya, şimdi, yerli bir ortağa tamam, ihale veriyorsunuz, o da gidip taşeron yabancıyı bulursa yerli yapıldı demek değildir bu.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gaydalı, sadece...

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Bildiklerini söyle, bilmediklerini boşver ya.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Karaman, tamamlasın Sayın Gaydalı.

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Bunu da çok iyi biliyorum, hiç merak etmeyin.

Teşekkür ederim.