| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 61 Milletvekilinin; İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi (2/4478) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, Değerli Başkanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.
Başlarken özellikle bir şeye vurgu yapmak istiyorum Değerli Bakanım. Şimdi burada misafirlerimiz var, yeni gelenler var. Sayın Kuşoğlu'nun vurgularını olabilir ki böyle muhalefet yapmak için ifade olarak değerlendirebilirler; öyle değil, biz onun tarzını biliyoruz, üslubunu biliyoruz, sırf buraya değer katmak için bunları ifadelendirdi Sayın Kuşoğlu, kendisine teşekkür ediyorum.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, bir izah yapmak istiyorum arkadaşlar. Yaklaşık bir yıllık bir serencamı var bu çalışmanın ve bu arada hakikaten her geçen gün çok daha olgunlaşarak bu noktaya geldik. Çok ciddi çalışmalar yaptık; arkadaşlarımız, özellikle bürokrasi kademesinde yer alan kardeşlerimin müthiş katkıları oldu, bizatihi ben bu işin şahidiyim, artı Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin mekanizmalarında yer alan arkadaşlarımızın hepsi ama hepsi çok inceden inceye çalışarak işi bu noktaya getirdiler. Tabii ki bizim grubumuzda çalışmalar söz konusu oldu, bu noktada Sayın Elitaş'a da minnettarlığımın altını çiziyorum ama ondan öncesi var, Mehmet Muş Bakanımızın da katkısı vardı bu süreç içerisinde. Dolayısıyla buraya gelirken, böyle dünden bugüne yapılmış bir çalışma olmadığını herkesin bilmesi lazım. Hususen çok ciddi bir gayret var bunun arkasında. Bu gayreti gösterenlere müteşekkir olmamız lazım, teşekkür etmemiz lazım, ben buradaki heyet adına teşekkür ediyorum. Kanun teklifini ben veriyorum ama çok sayıda imza sahibi var ve hususen burada Plan ve Bütçe Komisyonunda gerek muhalefet gerek muvafık olanlar herkes ama herkes süreç içerisinde buraya katkı sunacaklardır, minnettarlığımı ifade ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, çok özel bir kanun çalışması yapıyoruz, çok özel bir yapılanma için burada toplandık. İstanbul Finans Merkezi aslında ülkemizin geldiği noktayı göstermesi bakımından da, kalkınması, gelişmesi efendim, milletler camiasında mesafe alması noktasında da epey bir merhale katettiğimizin de göstergesidir. Öyleyse "İstanbul Finans Merkezi" nedir, önce onu bir tanımlamak lazım. Dahası "finans merkezi" nedir, o tanımla başlamak lazım. Kitabi olarak, literatürde kayda geçmiş olanlarla isterseniz öyle bir girizgâhla başlayalım.
Efendim, yatırımcılara ve kurumsal yapılara tasarruflarını yönetme ve finansmana erişim imkânını sağlayan hizmet altyapılarına "finans merkezi" diyoruz. Finans merkezleri de kendi içinde klasifike edilmiş, sınıflandırılmış durumda, farklı kurumlar bunları sınıflandırmışlar. Mesela Uluslararası Para Fonu, uluslararası, bölgesel ve dış finans diye bir klasifikasyona gitmiş. Bir başkası arkadaşlar, yerel finans merkezleri, küresel finans merkezleri ve uluslararası finans merkezleri diye bir tanım koymuş. Rekabetçi olması açısından da ilave tanımlar yapılmış Değerli Başkanım, finans merkezleri için. Onu da şöyle tariflendirmişler: İş ortamına göre, beşerî sermayeye göre, altyapıya, finans sektörünün gelişmişliği ve itibar özellikleriyle finans merkezlerinin öne çıkma ya da geride kalma gibi bir durumunu kayda geçmişler. Ben de burada özellikle bilgi mahiyetli aktarımda bulunuyorum.
Bundan sonra sual şu olmalı: Öyleyse "İFM ne, İstanbul Finans Merkezi nedir?" Sual bu olmalı. Bunun üzerine, bir, efendim, bizim tarifimiz oldu, bir çalışmamız oldu. Diyoruz ki dünyada finansal hareketlilik alabildiğine artmış durumda, bunu hepimiz biliyoruz, hepimiz gözlemliyoruz. Yine sermaye akımlarının plase olması, ağırlık merkezlerinin yer değiştirmesi de bir vakıa, bunları da hep beraber gözlemliyoruz. Öyleyse "İFM ile bankalar, sermaye piyasaları kuruluşları, katılım finans şirketleri, finansal yatırım ve portföy yönetim şirketleri ile sigorta şirketlerini bir araya getirmeyi, tek bir konumdan hizmet vermelerini sağlamayı amaçlıyoruz." tarifi en kestirme olanıdır, İFM için böyle bir tarif yapıyoruz ve tabii ki herkesin ittifak edeceği bir gerçeğin de altını çizelim ki dünya çok çalkantılı bir süreçten geçiyor, buna da buradaki herkes müttefik olur bu tanıma, bu tarife. Yanı başımızda yaşanan savaş ortamlarını biliyoruz; örtülü açık cedel ortamlarını görüyoruz, biliyoruz; neredeyse üç yıla varan pandemi sürecini biliyoruz ve buradan kaynaklanan küresel tedarik zincirleri üzerindeki negatif hâlden haberdarız hepimiz; öyleyse bu hâl İstanbul'umuzu itibarı yüksek, güvenli bir finansal odak hâline de getirebilir, getirmiştir diyoruz. Onun için de biz bu düzenlemeyi yapmak durumundaydık. Yaptık, inşallah, sonuçları itibarıyla göreceğiz ki Türkiye'yi çok daha özel bir mesafeye, özel bir noktaya taşıyacaktır. Yani uluslararası ticarette İstanbul Finans Merkezi bizim için çok ayrıcalıklı bir pozisyon oluşturacak arkadaşlar.
Bir başka soru... Biz açıyoruz. Tabii ki buradaki insanlarımız da buradakiler de çok değerli heyet de mutlaka aklından geçirir: İFM'de neler yapılacak? İstanbul Finans Merkezinde neler yapılacak arkadaşlar? Sual bu, cevabı şu: Bankacılık, sigortacılık, yeşil finans, finansal teknolojiler ve katılım finans faaliyetleriyle birlikte uluslararası finansal hizmetler sektörü içinde faaliyet gösteren portföy yönetimi, servet yönetimi, proje finansmanı, fon yönetimi şirketlerinin desteklenmesi sağlanacaktır İstanbul Finans Merkezi kanalıyla ve tabii ki İFM'de hayat bulacak finansal hizmet faaliyetlerine destek maksatlı danışmanlık, bilgi işlem, telekomünikasyon ve finansal teknoloji şirketleriyle şerik -yani ortak- bir hâlde bölge genelinde geniş bir ekosistem oluşturulacaktır.
Değerli arkadaşlarım, finansal hizmetlerin, iktisadi vetire içerisinde yer alan bütün sektörleri desteklemesi bir vakıa, bu bir hakikat. Yine, bu iktisadi yapıda bir denge oluşturup ekonomik kalkınmayı sağlayan rolü de hakeza öyle.
Bu açıdan bakıldığında, ülkemizin bu noktadaki vaziyetini şöyle konuşlandırabiliriz: Toplam ekonomik büyüklük içerisinde finansal hizmetlerin payı yüzde 4'ler mesabesinde. Oysa bu oran gelişmiş ülkelerde bunun 2 katından fazla bir orana tekabül ediyor. O hâlde, bu alanda ciddi bir çalışma ve yapılanmaya ihtiyaç olduğunu kayda geçiyoruz ve İFM'yle, İstanbul Finans Merkeziyle finansman hizmetlerinin payını artırma adına, finansal hizmet ihracatına dönük çalışmalar hız kazanacaktır diyoruz. Bu sayede, arkadaşlar, cari açık azalacak, finansal serbestiyyet artırılmış olacaktır ve tabiidir ki bu süreç sürdürülebilir kalkınmayı da temin edecektir. Bütün bunları not düşerken ülkemizde yaşanan finansal hizmet ihracatındaki gelişmelerin müspet seyri ve bunun çok daha ilerilere taşınma potansiyelinin varlığı gerçeğiyle hareket ediyoruz.
Yine, maksadımızı bir başka tespitle muhkem kılalım arkadaşlar. Toplam hizmet ihracatımızın finansal hizmetlere dönük payının son on yıldaki ortalaması yüzde 3'ler düzeyinde. Oysa bu oran bütün dünyada ortalama yüzde 14, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 25'ler seviyesinde. Yine, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına üye ülkelerdeki ortalama da bizim 5 katımıza denk geliyor.
Bir başka hâli arkadaşlar; ihracattaki küresel payımızın yüzde 1'ler seviyesine gelmesine karşın finansal hizmet ihracatında binde 8'ler düzeyinde seyrediyoruz. Yani ara ara şunu söylüyoruz ya: "İktidar her şeyi tozpembe gösteriyor." Muhalefetin böyle bir yaklaşımı var ya, "Hiç olumsuzluklardan bahsedilmiyor." diye. İşte, burada kayıt düşüyoruz, bir noksanımız bu bizim. Bu noksanı izale edebilmek için mutlaka böyle bir kanuni yapılanmaya ihtiyaç vardı, onun için buradayız. Bu noksanı da burada özellikle kayda geçiyorum. Yani ihracatta aldığımız mesafe hakikaten gıptayla takip ediliyor dünyada ama finansal sektörler bakımından, finansal ihracat bakımından gerilerde olduğumuzu kayda geçiyoruz. Bütün bu kayıtlar etrafında diyoruz ki İstanbul Finans Merkezi ülkemizin finansal hizmet ihracatına, dolayısıyla da ülkemizin iktisadi yapısına büyük katkı sağlayacaktır. Sahici verilerle tutulan bir projeksiyon İFM'de gösterilecek faaliyetlerle 2036 yılı itibarıyla finansal ihracatımızın 3 kat artacağını göstermektedir. Yine bu zaviyeden bakıldığında, on beş yıl içerisinde, İFM sayesinde, gayrisafi yurt içi hasılaya 129 milyar dolarlık bir katkı ortaya çıkıyor. Bunun bir başka anlamı, ülke ekonomisine yıllık 9 milyar dolarlık bir katkıdır ve elbette istihdama dönük getiriler de çok değerli. Tutulan projeksiyona göre, on beş yılda 102 bin ilave istihdam meydana gelecek, hakikaten çok değerli bu rakamlar. Hasıla arkadaşlar, kanun teklifimiz her açıdan bereket taşıyacak, uluslararası finans kurumlarını ülkemize çekerek İstanbul'umuzu bir uluslararası finans merkezi hâline getirecektir. Bu hedef için olmazsa olmazlar ise teşvik, indirim, istisna ve diğer vergi avantajlarıdır.
Yine, rekabetin vazgeçilmezi olan nitelikli insan gücünü çekmeye dönük de kolaylıklar getiriyoruz. Sunduğumuz teklifle 3 milyon 400 bin metrekarelik devasa bir alana yayılan İstanbul Finans Merkezinde kiralama, bakım, güvenlik hizmetlerini sıhhatli bir biçimde yürütmeyi tek elden yapma imkânını da gerçekleştirmiş olacağız. Bu noktada bir perspektif sunalım ki İFM'de günlük 100 bin çalışan ve ziyaret edene hizmet sunulacaktır; çalışan ve ziyaret eden olmak üzere 100 bin arkadaşlar, özellikle bir daha altını çiziyorum. Burada yönetici şirket lehine yapılan düzenlemelerin belli bir süreye sâri olmasını da hususen dikkatinize sunuyorum.
Bir başka mühim husus; İFM'de iki farklı bölüm ihdası söz konusu oluyor. Buna göre, finansal kuruluşların ofis alanları ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacağı ticari ve sosyal aktivite alanları ayrımı yapılıyor; bunun altını özellikle çiziyoruz arkadaşlar, iki farklı konuşlanma. Şöyle ki: Kanun teklifimizde öngördüğümüz indirim, istisna ve diğer vergi istisnalarından faydalanmak katılımcı belgesi alıp finansal ihracat yapma şartına bağlıyken, nitelikli insan kaynağı çekme hedefimiz için ise katılımcı belgesi ofis içinde yer alma şartı getirilmiştir.
Özetleyecek olursak arkadaşlar, geçici 2 maddenin yanı sıra, yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte 12 maddeden müteşekkil teklifimiz, iktisadi kalkınmamıza önemli ölçüde katkı sağlayacak, ülkemizin yirmi yılda aldığı asırlık mesafeyi çok daha ileri düzeylere taşıyacaktır.
Ben bundan sonraki süreçte özellikle muhalefetin, tabii ki bütün Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin konuşmalarıyla, açacakları ufukla çok ciddi katkı sağlayacaklarına inanıyorum ve bütün konuşmaları can kulağıyla takip edeceğiz, düzeltme noktasında ne lazım geliyorsa karşılıklı konuşarak, istişari bir pozisyon alarak bu çalışmayı daha mütekâmil hâle getireceğiz. Başlarken söyledim, buna bu süreç içerisinde çok sayıda katkı sunuldu, bundan sonra da sunulacak. İnşallah, ne yapıyor isek ülkemizin kalkınması, gelişmesi adına yapıyoruz.
Ben bu duygularla -sonraki görüşlerimizi maddelerde, tek tek ifade etmek kaydıyla- hepinize ilginizden dolayı teşekkür ediyorum, saygı sunuyorum hepinize.
Sağ olun.