| Komisyon Adı | : | (10 / 1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Elmas Esra Ceceli'nin, yaşlı bakımı ile Genel Müdürlük olarak yaptıkları çalışmalar ve öneriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Genel Müdürüm, kayıt dışı olarak devlet güvencesi dışında, Ukrayna, Özbekistan vesaire diğer ülkelerden gelip yaşlı veya engelli bakımı yapan kaç kişi var Türkiye'de ve kayıtlı olanlar ne kadar? Bu soru özellikle çok önemli. Biz neden bunu kurumsal bir şekilde yapmıyoruz? Mesela, insanların gerçekten ekonomik olarak bunu karşılama imkânı var; bir yaşlısına baktırmak istiyor, evinde baktırmak istiyor ama bu şekilde profesyonel olmayan kayıt dışı insanlarla bu işi çözmeye çalışıyorlar. Bununla ilgili bir çözümünüz var mı? Bununla ilgili eğitim alıp bir ajans vasıtasıyla, ama kamu kaynaklı bir ajans vasıtasıyla bu şahıslardan ücreti mukabilinde bakım talep edenler çok fazla.
Bir de daha önceden Bakanlığınızın sabıkalı olduğu, hatta Genel Müdürlüğünüzün sabıkalı olduğu bir durum var engelli maaşlarıyla ilgili. Burada "tam bağımlı", "kısmi bağımlı" ibareleri yerine, sağlık kurullarında bu "Balthazard formülasyonu" diye bir şey var. Burada, şahsın tam bağımlı, kısmi bağımlı olmasından ziyade, kendi ihtiyaçlarını kısmi veya tam bağımsız olarak yapıp yapamadığı kriterine göre bence maaş bağlanması gerekiyor. Orada çok ciddi hatalar var. Bakın, yüzde 90 değil de yüzde 89 rapor alıyor ve diyorsunuz ki "kısmi bağımlı" ve ona maaş bağlamıyorsunuz, engelli bakım yardımı yapmıyorsunuz. Ayrıca yüzde 40'ın altında olanlara da siz Bakanlık olarak, Genel Müdürlük olarak yaptınız bunu, 420 bin kişi, onun kaydı var, onu tekrar konuşuruz gerektiği zaman. Şimdi, o ajansın mutlaka kullanılması ve yapılması gerekiyor.
Bu alt bezi, "walker" vesaire o tip şeylerde neden alt bezinde arada fark ortaya çıkıyor? Bunun da bir ajans vesaire vasıtasıyla yapılması gerekiyor. Şöyle söyleyeyim: Sizin ödemiş olduğunuz yani SGK'nin ve sizin ödediğiniz alt bezi, "walker" ve diğer enstrümanlara yardımcı cihazlarda sürekli olarak fark ödeniyor, sürekli farklı ödeniyor. Emin olun, almış olduğu emekli maaşının yarısı giden var, artı ilaçlardaki farklardan dolayı. Sürekli kronik bağımlılığı olanlar... Mesela bir insülin için şu anda 100 lira fark veriyorsunuz, insülin ampulü için 100 lira fark veriyorsunuz, maaşınızdan veriyorsunuz, raporunuz olduğu hâlde veriyorsunuz ve maaşınızın yarısı gidiyor. Bu konularda yaşlılara -ki bunların büyük bir çoğunluğu hastalık yönünden bağımlılar- hastane desteği için hastanelerde birimler var ama hastaneye gidecek, orada dolaşacak...
BAŞKAN EROL KAYA - Evet, şimdi hoş geldin.
Sağlık Bakanlığını yarın dinleyeceğiz, hastaneleri yarına bırakalım.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu hastane değil Sayın Başkanım.
BAŞKAN EROL KAYA - Sağlıkla ilgili olduğu için, dediniz ya "Hastaneler..."
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hoş bulduk.
Sağlıkla ilgili değil, yaşlının bir problemi bu. Tabii, yaşlıyı...
BAŞKAN EROL KAYA - Sağlık Bakanlığını yarın, burada dinleyeceğiz, onun için söyledim.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Tamam, semtlerde o zaman kısaca söyleyeyim...
İBRAHİM HALİL FIRAT (Adıyaman) - O kısmi bağımlı da tam bağımlı da Sağlık Bakanlığında.
BAŞKAN EROL KAYA - Neyse, sorun yok.
Siz tamamlayın sözlerinizi.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ama şöyle: Tam bağımlı, kısmi bağımlı olması önemli değil, sizin oradaki kriterleri biraz daha aşağıya çekmeniz, kriterlerin esnemesi gerekiyor. Yani şöyle: Ben Sağlık Kurulu Başkanlığı yaptım, olması gereken kriter şu: Tek başına banyo yapabiliyor mu, tek başına tuvalete gidebiliyor mu? Ama ben şöyle söyleyeyim: Yani çok ciddi rahatsızlığı olan hastaya yani yaşlıya bu rapor verilmiyor. Yatakta geliyor, bakın, sedyede geliyor ve buna "kısmi bağımlı" veriyorlar.
BAŞKAN EROL KAYA - Soruları tamamlayacağız.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Süre var mıydı Başkanım?
BAŞKAN EROL KAYA - Hayır, endişem şu: 1 kişi daha dinleyeceğiz, bir de Sağlık Bakanlığını yarın dinleyeceğiz, orada sizi de bilgilendirmiş olurlar.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Mesela şöyle: Bu sene, biliyorsunuz, üniversite öğrencilerinin yurtlara yerleştirilmesi konusunda çok ciddi bir sıkıntı yaşandı.
BAŞKAN EROL KAYA - Evet, şu anda yurtlarımız yüzde 80 kapasiteyle maalesef.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - "Yüzde 80 kapasiteyle maalesef..." demek ki bir yerde sıkıntı var .
BAŞKAN EROL KAYA - Hayır,değil.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şöyle söyleyeyim: Lokalizasyonuna göre değişir, onu tartışmayacağım.
Üniversite öğrencilerinin, aile olarak -yurt dışında olduğu gibi- yaşlıların yanlarında kalması sağlanabilir, onlara da bir destek olunabilir.
İkincisi, yaşlılara bilezik ve "S.O.S"le ilgili.
Bir de ulaşımla ilgili şey de, neden otobüslere bindiğinizde "yaşlı kartı" diye ses çıkarıyor orada? O çok yanlış bir uygulama. Neden Almanya'nın şu anda yaptığı gibi, 1 Haziranda yürürlüğe koyduğu gibi -9 Euro'luk sınırsız kart verip üst kısmını devlet sübvanse ediyor- neden tamamını sübvanse etmiyoruz? Yörük sırtından kurban kesmeye ne kadar devam edeceğiz?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.