| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve 93 Milletvekilinin, Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4484) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Efendim, galiba yanlış anlaşıldık da onu bir düzeltelim.
Birincisi "HSK hiç yok." demedim, etkin olarak Adalet Bakanlığı var göreve başlatmama vesaire falan gibi aşamaların tariflerinde; bunun doğru olmadığını anlatmaya çalıştım.
BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - "Ara dönemlerde de HSK olsun." diyorsunuz.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Her aşamasında olması lazım. "Hâkim yardımcılığı artık hâkim teminatı demektir." dedim ben, galiba anlaşılmadım. Hâkim yardımcılığı tarifi yaptığınız andan itibaren -şimdi gerekçelerini anlatacağım- öyle hâkim adaylığıyla aynı pozisyonda tutarsanız o zaman hiçbir şey yapmamış olursunuz. Hâkim yardımcılığı artık hâkim teminatıdır, savcı yardımcılığı savcı teminatıdır; orada artık her aşamasında HSK'nin etkin olması gerekir.
Şimdi, 2019 yılındaki toplantıdan bahsetti Atilla Bey. 2019 yılındaki toplantıdan bahsediyorsunuz ama Atilla Beyciğim, bu ülkede İnsan Hakları Eylem Planı'yla ilgili bir de izleme ve sonuçlarının tasnifi ve tanımlanması var. İnsan Hakları Eylem Planı'na uymayan bir ülkeyiz biz; uyarılıyoruz, izleme sonuçları önümüze geliyor, izleme sonuçlarına göre uymadığımız tanımlar söz konusu ve onun üzerinden çok zaman geçti. O tarihteki Adalet Bakanı buradaki arkadaşlarımızla toplantı yaparak görüş alışverişi yaparken şimdiki Adalet Bakanı "'Tweet'i değil 'tweet'in içindekini cezalandırıyoruz." diyecek kadar hem bu İnsan Hakları Eylem Planı'ndan hem insan haklarından uzaklaşmış bir Bakan, biz neyi tartışıyoruz? Yani iki gündür burada arkadaşlarımız dile getiriyor; sizin kendinizin referans diye koyduğunuz Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayı, AİHM kararlarına uymayı göz ardı ederek kendisine yardımcı seçiyor bir hâkimi. Biz artık Türkiye'nin iki yıl öncesinde de olmadığını; daha güvenlikçi, daha az insan haklarına dayalı bir rejime gittiğini gözümüzle görüyoruz. İki yıldan beri ya da üç yıldan beri bir daha Adalet Komisyonuyla toplanma ihtiyacı duymayan yeni bir Bakan var ortada. Ya "2 Bakanı tartıya koyun." derseniz benim oyum insan hakları açısından Sayın Gül'edir, bunu bilmenizi arzu ediyorum. Türkiye'ye yeni bir merhaleye geldi. Bu yeni merhalenin önünü açacak yeni kadrolar yaratma niyeti var mı yok mu, bunu şüpheyle karşılaştığımı, karşıladığımızı söyledik. Buna engel olmak istiyorsanız, söylediğim gibi, buradaki kurumsal yapıyı daha çok HSK'ye teslim etmeniz gerekir. Adalet Bakanının ve altındaki bürokratların tasarrufunda kaldığı sürece bu kanun bizi tatmin etmeyecek. Siyasallaşabilir, başka türlü olabilir, onunla ilgili objektifliği olmaz, hâkim-savcı teminatı olmaz; itirazımız buradadır, söyledikleriniz o açıdan bizi tatmin etmiyor.
Mülakatla alakalı da yanlış anlaşıldık; mülakat yüzde 25'e düşürüldü falan filan, bizim meselemiz bu değil. Biz diyoruz ki: "Mülakat yapılsın bu meslekte." Mülakat yapılacak bir meslektir, buna itirazımız yok ama mülakat kayıt altına alınsın, mülakat yargı denetimine açık olsun; insan hakkı ihlali olmadığını hepimiz görebilelim. Bir hâkim yardımcısını bile mesleğe başladığı anda bir ihlalle karşı karşıya getirecekseniz hukukta dikiş tutturma ihtimaliniz yoktur. Niye açmıyorsunuz kardeşim yargı denetimine? Niye kayıt altına almıyorsunuz, nedir burada kaçınmak istediğiniz, ayıp bir şey mi yapılıyor? Bakın, Fransa'yı örnek veriyorsunuz, Fransa'da mülakatta sorulan sorular... Bizim şu anda Adalet Akademimizin sayfasına getirilip "Bu soru soruldu." denilecek kadar şeffaf bir süreç var oradaki mülakatta. Biz de bilelim hâkim yardımcılarına mülakatta ne soruldu, niye soruldu; itirazı olan varsa hakkını arasın. Buna elle tutulur, gözle görülür bir açıklama getirme şansınız yok; getirmediğiniz sürece de bizim bu kanunlara ikna olma ihtimalimiz yok.
Teşekkür ediyorum.