| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve 93 Milletvekilinin, Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4484) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, ben de biraz önceki konuşmacı arkadaşların dediklerine aynen katılıyorum fakat gerçekten aklıma takılan mesele şu: Şimdi, noterlik makamıyla ilgili, Anayasa'ya göre de yasalara göre de, resmî kurum olan bu kuruma ilişkin toplumda bir güvensizlik var mı? Gerçekten ben şimdiye kadar bu konuda bir şey duymadım yani şu anda işleyen, şu anda bu kamu görevini yapan bu kuruma dair istisnai durumlar olabilir, hukuki anlamda yapılan bazı yanlış işlemler de olabilir -bu bilinçli ya da bilinçsiz- ama onun ötesinde, yüz yıla yakın bir süredir işleyen bir kurum var. Dolayısıyla, bu kurumun, noterlik kurumunun işlemleri ve işleyişi açısından, toplum nezdinde ve yapmış oldukları işler bakımından bir sorunun bize, en azından Meclise veya -on beş sene ben avukatlık yaptım- avukatlık kurumuna yansıyan bir sorunla ben karşılaşmadım. Dolayısıyla, bunun için, durup dururken, bu süreçte, altıncı yargı paketinin içerisinde, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ve yargının daha iyi işler hâle getirilmesine yönelik getirilen kanun teklifinin içerisinde Noterlik Kanunu'na ilişkin olan düzenlemeyi getirmek gerçekten bizde çok ciddi şekilde şüpheye neden oluyor. Bu şüphe de nedir? Şimdi, arkadaşlar biraz önce belirttiler, ben de hemen söyleyeyim. Bir defa "son hâl kâğıdı" dedikleri ve kişinin gerçekten liyakati, noterin çalışma düzeni ve aynı zamanda vermiş olduğu kamu hizmetinin ölçülerinin objektif ölçülerle ölçülmeyeceği kesin çünkü burada yine keyfilik söz konusu olacak. Dolayısıyla, bu keyfilik, aynı zamanda, siyasal iktidara veya mevcut olan Adalet Bakanının hükümranlığı altında birtakım uygulamaları da beraberinde getirecek.
Onun ötesinde, şimdi, alt sınıftan üst sınıfa hâl kâğıdı almak suretiyle noterlerin aktarımı veya o pozisyona gelebilmesinin ölçütünün bu şekilde, subjektif ölçülerle ve aynı zamanda gerçekten müdahaleye açık olabilecek şekilde bir kriterin getirilmiş olması kabul edilebilir bir durum değil.
Mesleki yaşamımda gerçekten 2 tane şeyden çok çekindim ve orada gerçekten korkuyordum. Birincisi şu: Emekliliği gelmiş olan bir yargıcın kürsüye çıkıp karar vermesi kadar... Yani, herkes için bunu söylemek mümkün değil ama gerçekten bunun kadar zor olan veya üzerine düşünülmesi gereken bir aşama değil. İkincisi, iktidarın seçim sathımailine girmiş durumdayız; bu konuda, bu alana niye müdahale ediyorsunuz? Niye bu konuda yeni bir düzenleme getirme gereği hissediyorsunuz? Bırakın, Noterler Birliği ve... Biz şu anda Türkiye'nin dört bir tarafında, en ücra köşesinde hizmet eden ve noterin olmadığı dönemlerde de, yerlerde de yazı işleri müdürlerinin bu görevleri üstlendiği bir yapıdan bahsediyoruz, yüz yıllık bir uygulaması var. Niye bu aşamada tutup müdahale ediyoruz?
Bu düzenleme, bu kanun hükmü Anayasa'nın o eşitlik ilkesine de aykırıdır; o nedenle de biz onu da ileri sürüyoruz. Dolayısıyla, ben, kurumun kendisiyle, noterlerin görüşlerini almak suretiyle, halkın görüşünü almak suretiyle bu yönde bir düzenlemeye gitmek gerektiğini ileri sürüyorum.
Öte taraftan, neden yığılma var? Mesela, şimdiye kadar belki... Daha önce bu özel hukuklar açılmadığı süreçte ya da hukuk fakültelerinin çok kontrolsüz bir şekilde açılmadığı dönemlerde en fazla 10-15 bin kadar noter sırası bekleyen insanlar vardı, hukuk mezunları vardı. Sayın Başkan, e şimdi, şu anda bu sayı kaç oldu bilmiyorum.
TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ BAŞKANI DURSUN CİN - 60 bini geçti.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - 60 bini geçti.
Bütün mesele, aslında noterlerin kendi işleyişiyle alakalı bir mesele değil; bu sistemin üretmiş olduğu denetimsiz bir hukuk fakültesi sistemi var, bundan başlıyor mesele, önce ona bir işaret etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, bu noterlerle ilgili olan kanunların, bu düzenlemelerin gerçekten geri çekilmesi için talebimiz var. Ha, ona daha detaylı bir çalışma yapalım, kurumun da görüşünü alalım, hukuk kurumlarının görüşünü alalım, gerçekten adalet sistemine negatif anlamda etkileri mi olmuş, yoksa birçok işlemi... Mesela, araçların satışından tutun, bu veraset belgelerinin çıkarılmasına kadar çok ciddi şekilde kolaylıklar getirdi bu kurum. Dolayısıyla, müdahale etmemek gerekiyor diyorum.
Teşekkür ediyorum.