| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Kayseri Milletvekili İsmail Tamer ve 51 Milletvekilinin, Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) (Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de bu sağlık çalışma yaşamındaki böl-parçala-yönet meselesine dair bir şeyler söylemek istiyorum. Burada zaten, aslında hekim odaklı ama işte daha önce aralık ayında gelen kanun teklifinden farklı olarak burada hekimler de mağdur ediliyor ancak tabii ki genel olarak bütün sağlık çalışanları mağdur edilmiş durumda, -ötekileştirilen, dışlanan- sağlık emekçilerinin büyük bir bölümü dışarıda kalmış durumda.
Yine, ben geneli üzerinde konuşmamda Zafer Açıkgözoğlu'nu anlatmıştım size; taşeron çalışmanın işçiyi, çalışanı ne kadar korkunç sorunlarla karşı karşıya getirdiğini, ne kadar yalnız bıraktığını göstermiştim. O yüzden, çalışma yaşamı sadece ücretlerle de ifade edilemez, daha bütünlüklü bir şekilde ele alınması gereken ve özellikle de bir arada ele alınması gereken bir konu. Hem taşeron sisteminin hem de tüm sağlık çalışanlarının kapsanması ve çalışma yaşamlarının insana yakışır koşullara ulaştırılması lazım. İşte, bir kısmını yatıştırıp diğer kısmını yoksulluk ve açlık sınırının altına iterek ve kötü çalışma koşullarına, ağır çalışma koşullarına, işçi sağlığı, iş güvenliğinden yoksun çalışma koşullarına mahkûm etmenin burada ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum.
Yine, sağlık emekçilerinden, örneğin, hekimlerden bahsederken biz onların da bir kısmından bahsediyoruz, SGK'ye bağlı olan kesimler de burada dışarıda bırakılmış oluyor, BAĞ-KUR'a bağlı olan kesimlerin de dışarıda bırakılmış olduğunu görüyoruz. Bu kesimler arasında ciddi bir ücret farkı uçurumu da açılıyor ve bu da çalışma yaşamını, barışını bozan bir şey. Yani bu parçalılık hekimler arasında da büyük bir memnuniyetsizlik yaratıyor, haksızlık yaratıyor, adaletsizlik yaratıyor.
Yine, burada dernekten söz alan arkadaşımız 400 bin hemşireyi temsil ettiğini söylemişti. Özellikle hemşireler, kadın çalışanlar olarak da gözetilmiyor; -Gülüstan Vekilimiz bahsetmişti- çalışma yaşamında bir anne olarak da kadın olarak da çocuklarını evde bırakıp gelmek, yakınlarına bırakıp gelmek gibi birçok sorun yaşıyorlar. Dolayısıyla, aslında bu hakların daha donanımlı ve çalışma yaşamını bütünsel bir anlamda iyileştirici, insana yakışır koşulları sağlaması gerektiğini bir kere daha ifade etmek isterim.