| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de bütün Komisyonu, Sayın Bakanı ve kıymetli bürokratlarımızı, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - İbrahim Turhan'ı çağır da bir de o anlatsın, ben merak ettim.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Şöyle, önerge üzerinden gidersek, tabii, önergede -şu anki Sayın Turhan tarafından imzalanan önerge- aslında o maddeye baktığımızda 5 fıkradan oluşan bir madde. (4) ve (5)'inci fıkraları tutuyoruz ama (3)'üncü fıkrayı da tamamen gündemden çıkarıyoruz. (3)'üncü fıkrada da 38 yaşla ilgili olan bir düzenleme var. Buradaki bu 38 yaş üstü cezalı duruma düşünlerle ilgili, 10 bin avronun ödenmesiyle ilgili kısım da tamamen kanun metninden çıkarılarak onların da bin euro ödeyerek bu askerlik hizmetini yapmış sayılmalarına ilişkin bir düzenleme.
Şimdi, ben hepinizi, tabii ki bütün konuşmaları hakikaten izliyorum, dinledim, hepsini de saygıyla karşılıyorum. Ama, öncelikle ben Sayın Kuşoğlu'nun bakış açısıyla başlamak istiyorum.
Sayın Kuşoğlu son derece haklı. Yani, burada geçlerin bu ülkeye, bu topluma aidiyet hislerini sağlamanın yolunu sadece onların, işte, Türk vatandaşlığından çıkıp çıkmamaları, askerlik hizmetlerini yapıp yapmamalarıyla açıklamak mümkün değil. Ben çok etkilenmiştim, aslında burada anlatmaktan da hicap duyuyorum ama 2002 yılıydı. Bir Kıbrıs seyahatinde bir sendika başkanının akşam yemeği vardı dar kadroda Kıbrıs Girne'de. Orada, Kıbrıs'ta televizyon sahibi bir iş adamı vatandaş şöyle bir şey söyledi: "Ya, ülke olarak, Türkiye olarak bize senede 300 milyon, 500 milyon para veriyorsunuz da ne getirdiniz? Yani, millî bir politika mı oluşturdunuz? Siz sadece para vermekten başka ne yaptınız? Ben gusül abdesti almayı bilmem, oğlum besmele çekmeyi bilmez." 2002 senesiydi. Bu beni müthiş etkilemişti. Tabii, oradan baktığımda uzun yıllar Türkiye'nin, sadece yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları değil ama bütün soydaşlar, Türk dünyası, bunun yanında, din birliği olan İslam dünyasına ilişkin üretmesi gereken hakikaten şuurlu millî politikaları tam olarak üretip üretmediğini iyice tartışmak lazım.
Bugün şöyle bir şey... Tabii, Dışişleri Bakanlığının bakış açısı haklı, diyor ki: "Almanya'da sadece bir opsiyon konusu gündeme geldi. 18-23 yaş arası vatandaşlar da 90 bin kişi ve maalesef, Alman vatandaşlığını tercih etti ve bizim konsolosluk kayıtlarımızdaki vatandaşlarla konsolosluk aracılığıyla, büyükelçiliğimiz aracılığıyla sürekli olarak yapmış olduğumuz çalışmalar, araştırmalar neticesinde bunun temel sebebinin askerlik meselesi olduğunu gördük."
İlk başta Sayın Musa Çam çok güzel onun kronolojik sıralamasını verdi, doğru. Yanlış hatırlamıyorsam 30 bin markla mı başlamıştı? 20 bin marktı, sonra 10 bin marka düştü, arkasından değişti, euroya döndü. Derken işte bu önce otuz güne, sonra yirmi bir güne indirildi, arkasından tamamen kaldırıldı. Bunun karşılığı olarak, tamamen kalkmaya karşılık bari 10 bin euro yapılsın dendi. Belki çok fahiş hataydı ki bunun bir hata olduğunu ve el yordamıyla bu işi öğrendiğimizi de Sayın Millî Savunma Bakanımız dün burada söyledi yani "Biz orada doğru yapmamışız." dedi. Sayıları verdi. İşte, 2015 yılı için Sayın Bakanın verdiği sayı da 6 bin miydi, ben yanlış mı hatırlıyorum? 6 bindi değil mi bedelli askerlikten yararlanan sayısı? Bir önceki yıl 14 bin, ondan önceki yıl 10 bin. 10 bin, 14 bin, üç yılda 30 bin kişiden bahsediyoruz ama sadece Almanya için 650 bin kişilik çifte vatandaşlık potansiyeli olan bir genç nüfustan bahsediyoruz. Şu an 90 bin -Almanya için gene söylüyoruz, veri burada olduğu için- ama bu 650 bine belki iki sene, üç sene, beş sene içerisinde yaş geldikçe, 18 yaş doldukça, askerlik çağı geldikçe oluşacak bir potansiyelden bahsediyoruz.
5 milyon, 6 milyon tartışmasını yaşıyoruz, doğrudur. Sadece bu 90 binin Almanya'daki değil, diğer ülkelerde de çifte vatandaşlıkla olanın dışında hakikaten sadece askerlik meselesi değil, diğer saiklerle de değişik zamanlarda Türk vatandaşlığından ayrılmış olan, çıkmış olan ciddi bir kitle söz konusu. Ama, bunlar hâlâ oradaki Türk varlığının, Türk toplumunun içerisinde yaşamaya devam ediyorlar.
Şimdi, burada iki açıdan bakıyoruz. Birincisi: Askerlik hizmetinde çifte vatandaşlık. Bu opsiyon, gençler açısından baktığınızda -ki tasarının geliş şekliyle, işte, 6 bin eurodan bin euroya düşürülmesi- en azından onların tabiiyet seçeneklerinde askerliğin bir zorlayıcı etken olarak önlerinde olmamasıdır. Sadece tek başına -ben de Sayın Kuşoğlu'na katılıyorum- yeterli değil. Bununla ilgili olarak pek çok kurumumuzun, başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, ilgili pek çok kurumun bunlarla ilgili ciddi manada politikalar üretmesi lazım. Sadece orada yaşayan genç nüfusla ilgili değil, orada yaşayan bütün vatandaşlarımızla ilgili olarak ciddi politikaların üretilmesi ve bunların uygulamaya konulması lazım. Pek çok kurumumuz da bunları yapıyor. Yani, baktığınızda, işte, az önce geldi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, onların çalışmaları var; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları var; bilmiyorum Millî Savunmanın kendi içerisinde çalışması var mı yok mu; Dışişleri Bakanlığımız bunda çalışıyor; AB Bakanlığı belki bununla ilgili politikalar üretiyorlar, çalışıyorlar. Ama, bizim burada o çalışmalar... Oradaki gereken birtakım yasal düzenlemeler varsa o, işin başka bir tarafı. Bugün somut olarak bizim burada yapmış olduğumuz, bu askerlikle ilgili düzenlemenin yapılması.
Şimdi, hep eşitlik ilkesinden bahsediyoruz. Biz bir düzenleme yapıyoruz. Orada şu an sadece potansiyel olan 557 bin vatandaş -Murat albayın verdiği rakamlarla gideyim- şu an askerlik hizmeti için bekliyor. 38 yaşını geçmiş, kaçak duruma düşmüş vatandaşlarımız da bu 557 binin içerisinde herhâlde, onlar hariç. Onlar ne kadar?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI KANUNLAR VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANI HÂKİM ALBAY MURAT YAMAN - 38 yaşına kadar şu anda ertelenmiş olan 557 bin.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Peki 38 yaşın üstünde kaçak duruma düşmüş vaziyette olanlar? Yani, onlarla birlikte belki 600 binin üzerinde bir potansiyelden bahsediyoruz. Şimdi 600 binin içerisinde...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Potansiyel daha fazla, şu anda olanı söylüyor.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bugünkü fiili potansiyeli söylüyorum. Yani, fiili durumdan bahsediyorum.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sadece Almanya'da 650 bin.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Belki bu potansiyel olarak önümüzdeki süreçle ilgili baktığınızda belki işte bu 557 bin-600 bin üzerine bu bir 600 bin daha ilave etmeniz gerekecek, belki 1,2 milyon. Şimdi, bunların içerisinde gelen düzenleme şöyle: Orada doğmuş olmak, belli bir yaşa kadar orada yaşamış olmak vesaire. E, çocuk geliyor Alman vatandaşı değil, 18 yaşında evlilik amacıyla yurt dışına gönderiyorsunuz, yurt dışında evleniyor ve orada hayatını idame ettirmeye başlıyor. Faydalanamıyor. Niye? Çünkü orada rüşt yaşı dolana kadar orada yaşayamamış veya orada doğmamış ama orada çalışmaya başlamış, orada evlenmiş veya orada çocuğu olmuş, sen bu insana diyorsun ki: Yok kardeşim, ben bu düzenlemeyi sadece bunun için yaptım, sen bundan faydalanamazsın. Şimdi, 557 bini tartışırken niye tartışıyoruz? Acaba buradan hakikaten gerçek manada oradaki çalışma, oturma izni olmasına rağmen, gerekli ispatı evrak üzerinde yapmış olmasına rağmen acaba burada bir "fake" var mı? Nedir "fake"? Ya, gitti işte bir Bulgaristan'da ya da Azerbaycan'da ya da babası müteahhit işte Türkmenistan'da evi, işi kurdu da adam orada çalışmaya şey yaptı... Ya, bu insanlar için zaten bin euro, 6 bin euro fark etmiyor, onu göze almış. Bunu 16 bin euro olsa da verecek 26 bin euro olsa da verecek, onun öyle bir sorunu yok. Yani onun için bugünkü hâliyle -ki onu kaldırmıyoruz- şu anki yasal düzenlemede onlar hâlâ 6 bin euro ödeyerek askerlik hizmetinden sıyırıyorlar, yırtıyorlar, onlar için öyle söylemem lazım. Askerlik hizmetini yapmış sayılıyorlar o insanlar için demem mümkün değil, onlar bu şekilde işin yolunu buldular, askerlikten sıyırıyorlar. Şimdi, onlar 6 bin euro vererek zaten bugün bunu yapabiliyorlar. Bizim burada konuştuğumuz bu 557 bin kişi gerçek manada, hakikaten yurt dışında bizim, gurbetçi diye tanımladığımız, orada çalışan, orada oturma izni olan belki on yıldır, on beş yıldır, belki yirmi yıldır orada hakikaten devam eden, orada oturmaya çalışan insanlar var. Bir gerçek, eğer böyle bir düzenleme yapıyorsak, bu ülkenin de Sayın Zekeriya Temizel Bakanımız söyledi, ilk başta bu iş çıktığında ihtiyaç fazlası denildi, sonra para tatlı geldi, oradan işte bir kaynak yaratmak denildi, işte bugün farklı bir gerekçe ama bugün gelinen nokta itibarıyla 557 bin vatandaş var, bu 557 bin kişiden ben neticede olguya bakarım. Siz geçen sene sadece 6 bin tanesini ikna etmişiniz askerlik hizmetini yapma noktasında. Ondan önce 14 bin. Sizin bu 557 bini bu şekilde eritmeniz mümkün değil. Dışişleri Bakanı diyor ki: "Vatandaşlıktan kaçışlarda net en önemli etkenlerden bir tanesi, biz bunu biliyoruz, bu da 6 bin euronun yüksek gelmesi." Musa Ağabeyim haklı, başında madem 6 bin euro yüksekti de niye 10 bin euro yaptık? O da ayrı bir yanlış. Onu zaten Sayın Bakan söyledi. Ama bugün gelinen noktada bence doğrusu bu önergede 38 yaş sınırının da kaldırılarak 557 ya da "38 bin de o geliyor." diyorsunuz, 600 bin vatandaşın tamamını bin euro üzerinden yurt dışında çalışan bu gurbetçilere bu imkânı vermek lazım. Onun üzerindeki...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Mustafa Bey'e bir soralım, bini nereden bulmuş, niye 1.500 dememiş, ben onu merak ediyorum.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Şimdi, şöyle, tasarı zaten bin euro olarak gelmedi mi bu zaten? Tasarıda bin euro olarak geldi. İbrahim Bey'in yapmış olduğu yani 38 yaş sınırını kaldırdı.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Olur mu ya tasarıda olan sadece belli şartları taşıyandı.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Taşıyanlar için.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - 150'den 550'ye çıkarıyorsun adam sayısını.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Tabii, taşıyanlar için. O bin euro var.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - 6 bin ama adamlar bine düşürüyorlar.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Burada, Sayın Bakan, Sayın Günal beni şuna zorluyor, ben de onun zorladığını yapacağım.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bini neye göre getirdin? Niye 500 yapmıyorsun? Vatandaşlık madem öyle niye 500 yapmıyorsun?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Günal, bak, ben şöyle söyleyeyim, Başkanlık makamına çıkmamış olsaydım, geçen dönemde olsaydık, İbrahim'in değil, onun altında benim imzam olacaktı. Bunun ne olduğuna...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben de şunu öğrenmek istiyorum... Hiç para almadan yurt dışında yaşayan vatandaştan kaldır o zaman.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Siz çok net olarak bunun bizim değil, bunun...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Niye uğraşıyorsun?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Arkadaş, dur lafımı bitireyim ya.
Bunun bizim...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, söylediğim mantıklı. İbrahim niye sıfır yazmıyorsun?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - İbrahim'i bırak Allah'ını seversen. Ben söylüyorum kardeşim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Önerge sahibi sen değilsin.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ya, Allah Allah. Verin ben de imza atayım, ondan sonra konuşayım önerge üzerinde.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Niye sıfır yapmıyorsun?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Arkadaş, lafımı bitireyim ya. Hakikaten zor oluyormuş böyle söz kesince.
Millî, teknik olarak biz imzalamış olabiliriz ama bu talep Millî Savunmanın talebidir.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hükûmet önergesi mi?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hükûmet önergesi. Tamam, kayda girebilir, önemli değil, Hükûmet teklifi girmiş, o da girsin.
Burada o zaman şuna bakacağız: Gelinen noktada, şunu tartışalım Sayın Bakan. Madem, bu güzelliği yapıyorsunuz, madem öyle, hakikaten, sıfırlayın, 650 bin, 550 bin yerine 600 bin vatandaşı bir seferde sıfırlayın bitirelim. Yani, o 1.000 euroyla da dün açıklanmak istediği gibi bu millete bir aidiyet hissi oluşturulmaz, yani öyle de mümkün değil, o da mümkün değil ama netice itibarıyla...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Haklıymışız yani biz de onu söylüyoruz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ben bir şey söylemiyorum arkadaşlar.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sıfırlarlar diyorum yani.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Efendim, Allah Allah...
Bunun Genel Kurul aşaması da var.
Bak, gene başladım.
Onun için ben teşekkür ederim. Yani burada hepimizin aslında aynı şeyleri söylediğimizi düşünüyorum. Yani, inşallah, bu bütün gurbetçi vatandaşlarımızın hepsine de bu düzenleme hayırlı olur diyorum.
Ama Sayın Kuşoğlu haklısınız, bizim yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili olarak, soydaşlarımızla ilgili olarak, bizim dil, din, kültür, tarih birliğimiz olan İslam dünyasıyla ilgili olarak hakikaten çok daha önemli stratejik politikaları güncelleyerek bizim hayata geçirmemiz gerekiyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.