KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Zaten hem Gülüstan Vekil hem Serpil Vekil görüşlerimizi ifade ettiler, ben birkaç noktaya değinerek kısa tutacağım.

Şimdi, özellikle şunu belirteyim: Sağlık hizmetinin, anayasal, insani bir hak olan sağlık hakkı hizmetinin sınıflandırılması doğru değil yani SGK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı ve genel sağlık sigortası şeklinde sınıflandırılması doğru bir sistem değil. Bu doğru olmayan sistemin çalışma alanında yarattığı çok sayıda sorun var. Bunu sahada çalışırken özellikle bizzat yaşamış, görmüş kişilerden birisiyim. Genel sağlık sigortasına sahip olan insanlar özel hastanelere başvuramıyorlar yani SGK ya da BAĞ-KUR, Emekli Sandığından faydalanan insanlar ellerini kollarını sallayarak özel hastanelere ya da üniversite hastanelerine -özel hastane de çok önemli değil- gidip rahatlıkla o hizmetten faydalanabiliyor, polikliniklerine başvurup o hizmeti alabiliyor ama "genel sağlık sigortası" dediğimiz GSS'ye bağlı olan kişiler doktor sevk vermediği sürece faydalanamıyor, yararlanamıyor. Bu da alanda çok ciddi anlamda sıkıntı çıkarıyor çünkü gerçekten üniversite hastanesine gitmesi gereken ya da başka bir üst merkeze gitmesi gereken kişiler sevk alamayınca bu, bu defa doktor ile hasta arasında gerçekten ciddi bir sorun teşkil ediyor. Zaten bu borçlarla ilgili, sağlığa erişim, özellikle poliklinik hizmetlerinde sağlığa erişim hakkı kısıtlandığı zaman bu defa acile yönleniyor, acildeki gerçek anlamda acil olan hastaların da hizmet almasıyla ilgili ciddi problemler oluşturuyor ki acil yükünün bugün çok çok fazla olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Yeşil alan hastalarının çoğunun da bu GSS'ye bağlı kişiler olduğunu da söyleyebilirim. O açıdan bence bununla ilgili şöyle bir düzenleme olması gerekir, belki bir yönetmelikle de bu iş çözülebilir, bilmiyorum Sayın Bakan bunu daha iyi bilir yani poliklinik hizmetlerinden de yararlanmaları... Borç olduğu süre içinde nasıl sağlık hizmetini, acil sağlık hizmetlerini alma hakkı devam ediyorsa poliklinik hizmetlerinden de faydalanmasının devam ettirilmesi bence faydalı olacaktır, avantajlı olacaktır.

Bir de Sayın Bakan Yardımcım şunu söyledi, dedi ki: "5 binin üstünde olan rakam toplamda 2.700; 85 bin insanın borcunu siliyoruz 5 binin altında olduğu için ama 5 bin 1 lira olan insanı silmiyoruz." Bence bu da adil bir durum yaratmıyor. O açıdan 85 bini siliyorsak 87 bin 700 kişiyi de silebiliriz. Bence tümünü kapsamasında fayda vardır, bu affın tümüne uygulanması daha doğru olur diye düşünüyorum. Ayrıca, bu genel sağlık sigortasıyla ilgili özellikle Türkiye'de çok ciddi anlamda şöyle bir sorun var: Üniversitelerde çok büyük yığılma var, üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmı mezun olduktan sonra iş bulmakla ilgili sıkıntı yaşıyorlar, işsizlik zaten yüzde 40'lara varmış durumda ve bu öğrencilerin büyük bir kısmı iş bulamama süreçleri içerisinde, maalesef evde çalışan bir birey ya da üzerine kayıtlı olan evinden, bir maldan dolayı gelir tespitinden geçemiyorlar ve bu parayı ödemekle mükellef oluyorlar. Birkaç yıl geçtiği zaman da bu ücret kümülatif olarak artıyor. Kendi yakınlarımdan da bunu gözlemledim. Evet, belki bir icra takibi olmuyor ama gittiği her yerde de bu konuyla ilgili Kredi ve Yurtlar Kurumuna olan borçlar gibi aynı bu borç da katlanarak her geçen gün artıyor. Bence bu noktada şöyle bir uygulama yapılsa daha doğru olacaktır: Ev bazlı gelir tespitinden ziyade -ki bu belki bu buranın, hani Sağlık Komisyonundan değil de zaten bizim Komisyonun bir diğer alanı da sosyal işler komisyonu yani çalışma alanını da aynı zamanda kapsıyor- aile bireylerinin yani fertlerin bireysel olarak değerlendirilmesi; kardeşinin çalışması ya da aynı ev içerisinde birisinin çalışması ya da üzerlerine ipotekli bir evin bulunması, hacizli bir aracın bulunması gelir tespitinden geçmemelerine sebep oluyor. Bunun da önüne geçilmesinin tek yolunun bireysel bir tarzda değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim ki aslında bizim genel önerimiz herkesin koşulsuz bir şekilde sağlık hizmetinden yüzde 100 faydalanmasıdır ama minimal düzeyde, en azından bu, şu anlık gerçekleştirilebilir diye düşünüyorum. Tekrar söylemek gerekirse, bu borçların... Yani -2.700 kişi de var- madem 85 bin kişiyi siliyoruz, 87.700 kişiyi de silebiliriz. Bunu kapsayabilir diye düşünüyorum.

Teşekkürler Sayın Başkanım.