KANİ BEKO (İzmir) - Şimdi, Sayın Bakanım, öncelikle, yanlış anlaşılan bir konu var, onu ben düzeltmek istiyorum. Az önce Fikret Şahin Vekilim bir konuyu ortaya attığında ben de bu olayları hastanede birebir yaşayanlardan biriyim dedim fakat yani burada "Suriyeliler bakılsın, işte, diğerleri bakılmasın." diye bir ifade kullanmadım. Yani burada söylemek istediğim olay... Hatta gittiğim hastanedeki hekim arkadaşıma da söyledim, bu hastaneye gelenler eşit bir şekilde bakılsın dedim yani bu kadar basit, söylediğimiz bu. Yani bunu farklı yere çekmenin bana göre bir anlamı yok.

Ben kendimle ilgili bir şey söyleyeyim: Ben sosyalist gelenekten gelen bir insanım. Dolayısıyla bugüne kadar hiçbir zaman insan ayrımı yapmadım, yapmam da mümkün değil. Bu konulara dikkat edelim yalnız ama tekrar ediyorum, yaşadıklarımı da söylüyorum yani orada yaşananlar hoş değil; oradaki hekim arkadaşımın ismini de hastane ismini de vermem doğru değil ama Türkiye'de bunlar -üzülerek söylüyorum- maalesef yaşanıyor.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Kani Bey maksat hasıl oldu, teşekkür ederiz.

KANİ BEKO (İzmir) - Şimdi, konuyla ilgiliyse, az önce de ifade etmeye çalıştım, ülkenin ekonomik, demokratik, siyasi, sosyal konuları açık ve net bir şekilde ortada. Şimdi, böyle bir dönemde sosyal devlet ilkesi gereği bahse konu borçların tümüyle terkin edilmesi uygun olacaktır diye düşünüyoruz ve arkadaşlarım da az önce Türkiye'nin tablosunu çok net bir şekilde anlattılar. Ya, böyle bir dönemde bu borçların tümüyle silinmesinden yana olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.