ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, Sayın Bakanım, siz de çocuk hekimisiniz Sayın Başkanım. Şimdi, doktor öğretim üyesi yani eski adıyla yardımcı doçent ve başasistanlar tarafından eğitim verilen hastaneyle ilgili ben size bir örnek vermek istiyorum. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi iken sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi peydah oldu. Üniversite, olgunlaşmamış bir üniversite ortadan ikiye ayrıldı, eski -Sağlık Komisyonu, sizin koltuğunuzda oturan- bir milletvekili arkadaşımızı rektör yaptılar.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Profesör Cevdet Bey.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yok, Cevdet Bey değil, Vural Kavuncu, her neyse. Şimdi bu tıp fakültesi yani Sağlık Bilimleri Üniversitesi afili bir hastane, orayı da geçiyorum, hastanesi olmayan bir yer, yıllardır hastanesi yapılamadı. Burada çocuk sağlığı hastalıklarında ihtisas alan arkadaşlar var ve bir tane profesör yok, bir tane doçent yok.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bilime gerek yok ki! Ne gerek var.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu arkadaşlar 2-3 yardımcı doçent arkadaşımızdan eğitim aldılar. Şimdi içimizde hekim ağırlıklı bayağı insanımız var. Şöyle söyleyeyim, siz çocuk hekimisiniz, hiç kemik iliği ponksiyonu yapmadan, hiç lomber ponksiyon yapmadan bir çocuk hekimi ihtisas alabilir mi?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - O ama mevzuata aykırı, o kişiler bunu yapmadan onlara uzmanlık verilemez.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Verildi.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yani verilmişse büyük hata yapılıyor.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Verildi. İşte, bu hata...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Orada, o üniversitede yapılamıyorsa başka bir yerde onu tamamlaması gerekir; mevzuat çok açık.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, şu anda Türkiye'de olan durum bu şekilde cereyan ediyor. Birçok üniversitede profesör mesela kadroda var, profesör birinci yılda -atıyorum- istifa ediyor, dışarıya çıkıyor.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Biz Komisyon olarak kayda geçirelim, hiçbir üniversite böyle bir eğitim yapamaz yani.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu, yapıldı ve buradan...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bütün asistanların asistan karnesi doldurulmak zorundadır.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Usulen...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yani usulen değil, esasen doldurulmak zorundadır.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Esasen de Türkiye'de bazen öyle dönüyor, işte aynen böyle olduğu gibi. Ham meyveyi kopardılar dalından hikâyesi.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Güzel söylüyorsun, kayda geçirelim de dikkat etsin rektörler.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Gerçekten, gerçekten. Kütahya Dumlupınar Üniversitesindeki birçok bölümde ve benzeri...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, aslında öğretim görevlileriyle ilgili bir düzenleme yapmamız lazım.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben, aslında, burada -bitirsin Sayın Vekilim- Komisyonun bir hususta desteğini isteyeceğim, ciddi bir desteğini isteyeceğim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bazı maddeleri değiştiriyoruz galiba, hadi bakalım.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yok, bu konuyla ilgili değil.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, bu Komisyonda ortaya koyduğumuz fikirler... Ben bunu daima ispatlamaya da hazırım, zaten ispatlamaya gerek yok, o dönemde asistan arkadaşların, ihtisas alan arkadaşların o döneminde bunlar vuku bulmuştur. Bakın, burada öğretim üyesi olan bir sürü Komisyon üyesi de var.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Tıpta uzmanlık sınavında kadro açılamaz öyle bir yere.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bakın, hayır öyle değil, kadro açılıyor. Benim anlatamadığım şey, orada bir nüans, ayrıntı vardı, siz ona dikkat etmediniz. Dedim ki: Başlangıçta profesörü oluyor veya doçenti oluyor ve siz buraya asistan olarak başlıyorsunuz. Bir süre sonra profesör veya doçent istifa ediyor -ki birçok üniversitede olduğu gibi- kadro düşüyor ama ihtisasa devam ediyor.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Asistan isterse yer değiştirebilir.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Devam ediyor, o geri kalan dönemi de rotasyonla değerlendiriyorlar ve bu şekilde -mesela atıyorum biyokimya, atıyorum kadın doğum, mikrobiyoloji birkaç yerde rotasyonumuz vardı- Türkiye'nin muhtelif yerlerinde -gerçekten araştırın- yarın hekim olarak, uzman olarak siz de bu arkadaşlarla muhatap olabilirsiniz; bir o.

İkincisi, bir yıllık eğitimle... O şey vardı eskiden, biliyorsunuz, Sağlık Bakanlığına ait hastanelerde, eğitim araştırma hastanelerinde klinik şefliği için üç yıl zaman geçmesi gerekiyordu benim bildiğim, o da ortadan kaldırılmış oluyor.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ya, aslında, Sayın Vekilim, bu baştan beri herhâlde yanlış tartışılıyor. Bu madde bir kişi uzman olur olmaz başasistan olamasın, bir sene geçsin de sonra olsun diye konulmuş. Doğru mu? Ben öyle anladım bunu.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Tamam o da "O, böylece devam edip gidip insan yetiştiriyor." diyor, farklı bir şey söylemiyor.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Mevcut, şu andaki durum uzman olur olmaz başasistan olunmasına fırsat veriyor, o olmasın diye madde getirilmiş.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Öğretim üyesi olarak devlet hastanesinde... Öğretim üyesi olarak başladığında hemen ders vermeye başlıyor yani.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, oradaki hadise şu: Detayını, beraber madde madde tekrar okuyalım. "Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi, ilgili dalda tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi -hadi onu anladım, yardımcı doçentle eğitim görevlisinin ne olduğunu ben anlayamadım, öyle bir statü yok- ve başasistanlar tarafından verilir." Tamam, eğitim başasistan tarafından verilebiliyor ve şey tarafından. Orada, doktor öğretim üyesi ve başasistan olabilmesi için de bir yıl çalışmış olmaları yeterli; bir yıl.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Normalde, eskiden kadrosunda bir yıl çalışma mecburiyeti vardı.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu, şöyle: Mesela ben, uzmanlık mecburi hizmetine başladım, ihtisası aldım, zaten mecburi hizmeti var -mecburi hizmet beş yüz gün civarında bittiği gün ben direkt olarak öğretim üyesiyim, doktor öğretim üyesi veya başasistan olabiliyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Tamer, açıklar mısınız?

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bir saniye... Şimdi, Sayın Tamer'e soracağım, yanlış yere soruyorum. 8'inci maddedeki... Şimdi, acaba diyorum... (Gürültüler)

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hazırlayan sensin canım, anlatsana.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Tamer, 9'uncu maddeyi... Hani, üç dört sene önceki gibi bunu da baypas geçsek. Acaba iptal mi etsek, çeksek mi bunu?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kim yazdı bunu?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben yazdım.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, bizde âdet böyledir diye yani dünyada olmayan bir uygulamayı getirip jet hızıyla -hani bir ara jet öğretmenler falan yetişmişti ya kırk günde- kırk günde öğretim üyesi yetiştirme mantığı mı? Onu anlayamadım bir.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - CHP zamanında.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - İsterseniz devam edelim ya da siz bir cevap verin, ben devam edeyim. Lütfen, buyurun. Yoruldum da biraz dinlendirin hem.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Kadrosundaki bir yıl çalışma mecburiyetini niçin kaldırdınız?

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Sayın Bakan, bu konuda ben anladığımı izah edebilir miyim?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Tabii, buyurun efendim.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, Halil Bey...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Tamer'den bekliyoruz biz.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Kanun teklif edicinin yazdığından ben ne anladığımı anlatayım. (Gürültüler)

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Buyurun efendim.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Halil Bey, istirham edeceğim... Halil Bey, Sayın Bakanım...

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Efendim bizim... (Gürültüler)

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Herkes yoruldu arkadaşlar, bir dakika...

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakanım, burada sorumun muhatabı İsmail Bey olacaktı.