KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bakın, İsmail Bey'e hiç yüklenmiyorum. O, meslek etiği gereği bizim abimizdir.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Abinizdir ama şey yapıyorsunuz...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Anlamıyoruz diyoruz.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Anlatılacak bir şey yok arkadaşlar, oylandı geçti.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Oylandıysa anlatmaya gerek yok(!)

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ali Fazıl Bey, buyurun, devam edin lütfen.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bir de şöyle "Bir doçent olan üç yıl çalışmıştır, bir yıl beklemeye gerek yoktur." dedin değil mi?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır, hayır.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hayır.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - O değil.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - 9'uncu maddeyle ilgili konuşuyorsunuz Ali Fazıl Bey.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bir dakika ya! Demin kurduğu cümle... (Gürültüler)

HABİP EKSİK (Iğdır) - Anlamadan oylamışsınız.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Konuşan, söz hakkı olan kişinin söylediği cümleyi söylüyorum ben.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bir yıllık bir uzman bir yere gidip görev yapabiliyor öğretim görevlisi olarak.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sayın Başkanım, oylanmış bitmiş bir hadiseyi lütfen...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ağabey, tamam, ben bitirdim, siz bitirin.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - 9'u konuş tamam ama 8'i tartışıyorsun.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Halil Bey, tamam lütfen.

9'u konuşuyoruz.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, Başkanım...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Anlaşılan odur ki 8'inci madde anlaşılmadan "evet" oyu kullanılmış.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Anladık, anladık, hepimiz anladık.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Etyemez, şimdi şöyle: Bunda sizin de imzanız var gerçi de o kısmını geçelim, İsmail Bey'e çok fazla yüklenmeye gerek yok. Yani ama...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ali Fazıl Bey, 9'uncu maddede konuşmaktan vaz mı geçtiniz?

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yok, konuşuyorum ama...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Lütfen, konuşun.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi "Devlet hizmeti yükümlüğünü yapmakta olan personel bulundukları ilde kanuna tabi, sözleşmeli sağlık personeli olarak çalışabilirler." diyor. Burada çok ciddi bir tezat var. Yaşadığım, arazide bulunduğumuz, gittiğimiz hastanelerde gördüğümüz bir şey var. Acil servislerde ve değişik birimlerde aynı konumda, aynı işi yapan 2 arkadaştan 1'i 11 bin-12 bin lira maaş alıyor, 1'i 25 bini lira.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Bunları düzeltecek bu kanun.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu düzeltmiyor işte.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Hayır düzeltecek.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır, bakın, şimdi şöyle, ben size izah edeyim: Birini mecburi hizmet, zorunlu hizmet karşılığı acil servise atıyorsunuz, biri de sözleşmeli ve aynı yerde; siz mecburi hizmeti acil servislerden kaldıracağınızı garanti ediyor musunuz? Hayır, acil servislerde mutlaka mecburi hizmet devam edecek. Haklı mıyım? Bir dakika... Mecbur kaldıracak mısınız Sayın Bakanım? İsmail Bey, kaldıracak mısınız mecburi hizmeti? Ki buradaki iş barışını, eşit işe eşit ücreti yerine getirebilelim diye.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Kaldırmıyoruz.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Biz buradan mecburi hizmetin kalkacağını anlamıyoruz.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Şimdi, mecburi hizmetle gelene 12 bin lira vereceksiniz o sözleşme yapamayacak ki.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Evet.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Mecburi hizmet süresi bitmeden yani beş yüz gün boyunca acil serviste çalışan bir arkadaş 12 bin lira alacak. Bakın, peki, aynı acil serviste, aynı statüde bir yılını doldurmuş, mecburi hizmetini bitirmiş arkadaşa 25 bin lira vereceksiniz, hatta şimdi daha fazla. Bu adalet mi? Yani bunu düşünerek yazmış olduğunuz zannetmiyorum ya da bir yerden mi geldi bilmiyorum da. Ya, bu doğru değil, bunu kaldıralım.

Yine, 9'uncu maddeye geldi, üç sene önceki 9'uncu madde gibi, bu daha anlamsız bir kanun teklifidir; bu maddeyi kaldıralım.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - "Kadro artacak." diyorsunuz, hepsi sözleşmeliye geçecek, memur diye bir şey kalmayacak.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ama o süre zarfında siz mecburi hizmeti kaldırmayı mı planlıyorsunuz acaba? Kaldırmayacaksınız, aynı iş yeri; iş barışını aykırıdır. Arkadaşım milletvekili, ben milletvekiliyim o 10 bin lira alacak, ben 20 bin lira alacağım; doğru mu?

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Kıyamet kopar.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bu kanun teklifi düşünülmeden yazılmış, diğerleri gibi; samimi söylüyorum, çok samimi söylüyorum bunların hepsi düşünülmeden yazılmış, yazıktır ama.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ya, öyle şey olur mu? Yapmayın.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ama gerçekten böyle yani bugüne getirelim diye yazılmış bu.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben Başkan olduğum için burada müdahil olmak istemiyorum, çok açık aslında ne olduğu belli bunun.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - İsmail bey, açıklayabilir misiniz? İsmail Bey, bu defa açıklayın. Neden aynı iş yerinde çalışan 2 hekim arkadaş, aynı koşullarda çalışan 2 hekim arkadaş 2 katı ücret alır? Banaizah edin.

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Sayın Milletvekilim...

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - İsmail Bey lütfen...

SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI HALİL ELDEMİR - Ben de eğer yanlış anladıysam, İsmail Bey ondan sonra düzeltsin.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır, kanun teklifini veren o, sizle de şey yapıyoruz; İsmail Bey'den rica ediyorum, teşekkür ediyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Söz İsmail Bey'in.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ya, Başkan, herkes kendi, başkan yerine söz veriyor ya, bu nasıl bir şey, hayret.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Halil Bey, sizin de imzanız var.

(Gürültüler)

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bir dakika arkadaşlar... Değerli arkadaşlar, ama bakın, böyle bir usul yok ya, yapmayın ne olursunuz?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, vallahi anlamıyoruz ya.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Sayın Vekilim, bir şey söyleyebilir miyim: Yani herkes okuduğu kanunu anlamak zorundadır da haberiniz olsun; kusura bakmayın, dersinizi çalışıp gelseydiniz.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Çalıştık, anladık.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Anlamadık, açıklayın.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Kimse size öğretmenlik yapmak zorunda değil ya.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ama hiç birinin anlaşılacak yanı yok ki Sayın Bakanım.