KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bu maddeyle bu iktidar döneminde sabıkalı olunan bir alanda iyice fluluk yaratıyorsunuz arkadaşlar. Burada "Haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran" derken aslında çok geniş bir alan yaratıyorsunuz. Hele, hele...

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Mevcut kanunda ama o ifade.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Mevcut kanunda var da siz burada artırarak aslında şirinlik yapıyorsunuz. Mevcut kanun da bu anlamda aslında sorunlu bir kanun, onu anlatmaya çalışıyorum, mevcut kanunda olan kısmı, o sorunlu kısmı anlatmaya çalışıyorum.

İktidarınız basın özgürlüğü anlamında Abdülhamit iktidarını geçti. sansür anlamında.

(Uğultular)

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Evet, arkadaşlar, sessizlik.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sansür anlamında Abdülhamit iktidarını geçtiniz, objektifliğiniz hiç yok. RTÜK Başkanı, anayasal bir kurumun Başkanı iki yıl önce çıkıp herkesin önünde "Sayın Cumhurbaşkanının bana söylediği her şeyi emir telakki ederim." diyecek kadar azıtmış. Bu ifadeyi altını çizerek söylüyorum, kayıtlara geçsin diye; azıtmış. Anayasal bir kurumun Başkanı eğer bunları söylüyor ise bu ülkede basın özgürlüğü, haber alma özgürlüğü, vesaire hepsi tehlikede demektir zaten; bu maddenin bir kısmı esasında o yola yönelik olarak...

Size sorsam şu anda cevap veremezsiniz ama ben size net hâliyle söyleyeyim, RTÜK'ün son yıllarda ceza verdiği 3 tane kanal var, yanına buçuklar ekleniyor; TELE1, Halk TV, KRT yanına dönem, dönem FOX'da bir eleştirel haber çıkarsa ekleniyor, Habertürk'ten ağızdan kaçan bir şey olursa ekleniyor, diğer sizi çok seven -bizimle hiçbir alakası yok diyeceksiniz ama bir tarihte bir iş adamının "Anam ağladı bunlara fon vermekten yeter artık." diye açıklamalarının olduğu bir Türkiye'de yaşadık. Besleme bir basın grubu hakkında milyonlarca başvuru olmasına rağmen bir tek ceza almadı; RTÜK'ün önünde 30-40 kanalla alakalı binlerce, milyonlarca şikâyet başvurusu var, ya dosyalar incelenmiyor ya ceza verilmiyor. 3 tane kanal fikren size uzak durduklarından dolayı günah keçisi gibi her gün ceza alıyorlar, bunlardan bir tanesi de Sayın Genel Başkanımızın grup toplantısında konuşmasını yayınlamaktan verilmiş ceza. Bir arkadaşımız dile getirdi, ben dile getirmeyi zül addediyorum, bana göre değil, ben çifte standart sevmiyorum, birine olumsuz bir şey yapılıyorsa diğerine de niye yapılmadı demiyorum ama sizin grubunuzda Türkiye'nin büyük bir çoğunluğuna "sürtük" diyen, "çürük" diyen Genel Başkanınızın konuşmasını yayınlayan kanal var mı yok mu; baktınız mı ya da yaptırım uygulandı mı; baktınız mı? Yoktur; belki bilemiyorum. Böyle bir Türkiye'de yaşarken bu maddeyle beraber beceriksizliğinizin, akıl dışılığının, bilim dışılığızın faturasını başka yerlere keserek örtmeye çalışıyorsunuz.

Az önce burada sohbet sırasında söyledim, ya arkadaşlar, dün Sayın Cumhurbaşkanı "Biz faizleri indirmeye devam edeceğiz." dedi, duvara doğru tırmandırıyor bizi. Bir ekonomist bu teoriyi sahiplenmiyor. Dün dolar 16,40'tı, bugün en son, benim gördüğüm 17,40 oldu. Bize kastınız mı var ya? Bu ülkeye kastınız mı var? Nedir derdiniz ya? Defalarca, defalarca, defalarca aynı şeyi yapıyorsunuz, insanın aklına başka bir şey geliyor. Bu yaptığınızın karşılığında semiren, sömüren, şişen oligark bir kesim var o zaman; milyonlarca insan zarar görüyor, toplum birbirine düştü, asgari ücreti güya artırdınız, 200 dolar civarına indi, 220 dolara indi, yarın itibarıyla ne olacağı belli değil. Sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor "Biz faizleri indireceğiz." diyor, ertesi gün dolar bu hâle geliyor, siz bize burada bunu anlatacaksınız öyle mi? Enflasyonla mücadele, ee, onun üç ay daha cezasını artıralım, haber yaptırmayalım, toplumu baskı altına alalım, despotluğumuzla beraber Sayın Cumhurbaşkanı ekonomiyi darmadağın etsin, biz de burada böyle bir yasa maddesiyle milleti uyutalım; öyle mi?

Bu yaptığımız beyhude bir çabadır. Siz de inanmıyorsunuz, inandığımıza inansam bunları söylemeyeceğim; hiçbiriniz inanmıyorsunuz. Aklı olan, mantıklı düşünen hiç kimse ne bu maddeye inanıyor, ne Sayın Cumhurbaşkanının enflasyon, faiz tanımına inanıyor. Sağırı, dilsizi oynatıyorsunuz herkese ama bizi susturamazsınız, bizi öyle maddelerle geçiştiremezsiniz. Enflasyonla mücadele güvenilir bir iktidar meselesidir, sandığın gelme meselesidir ,herkesin hukuka güvenmesi meselesidir, sosyal devlet işidir; bunların hepsini unutacaksınız 3 tane oligarka Türkiye'yi peşkeş çekeceksiniz, bu maddeyi getirip bize de diyeceksiniz ki: "Efendim, üç yıla çıkardık, bir buçuk yıla çıkardık, gariban insanları büfeciyi, şunu, bunu..." İşçilik maliyetini ne kadar artırdığınızın farkında mısınız? Yüzde 250 enerji arttı, doğal gaz arttı, her şey arttı. İnsanlara ne diyeceksiniz ya? Aldığınız fiyatın altında satın mı diyeceksiniz? Nasıl takip edeceksiniz bunu ya? Herkesin kapısına bir polis mi dikeceksiniz? Akıl dışı işlerle uğraşmayın, ne olursunuz bulunduğunuz yerin sorumluluğunu hatırlayın. Bu ülkeyi duvara toslatıyor Sayın Cumhurbaşkanı, ha bire toslatıyor; kırılmadık farı, kırılmadık tamponu kalmadı bu ülkenin ya! Kandırmayın bizi, uyutmayın bizi, böyle olur olmaz şeylerle oyalamayın bizi. Hadi biriniz çıksın, şunu anlatsın; efendim, hileli, bilmem ne haberlerle şu kadar fiyat artırma olursa üç yıl ceza vereceğiz Türkiye'de enflasyon engellenecek. Bırakın bu işleri ya!