ALPAY ANTMEN (Mersin) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu maddeyle mal ve hizmet satımından kaçınma suçunun cezasını artırmak istiyorsunuz. Ben bir esnaf çocuğuyum. Her esnaf para kazanmak için mal satın alır ve satış fiyatının üzerine de kârını koyarak bir malı satmak ister fakat bugün bakıyorsunuz ki hiçbir esnaf, mal tedarik eden hiçbir kişi sattığı malın yerine sattığı bedelden aynı malı alamıyor ve devamlı sermayesini tüketiyor. Ve biz de burada Ceza Kanunu hükümleriyle oynayarak "Ona malını satacaksın, satmazsan seni cezalandırırız." diyor. Bu da bir algı operasyonu çünkü zaten esnaf ya da ticaret erbabı malını satmazsa, yaşayamaz ama burada önemli olan, devletin gerekli tedbirleri alması yoksa "cezayı arttıracağım, sen bu malı sat." demekle ekonomi düzelmez.

Türkiye'deki enflasyonun TÜİK rakamlarını göre bile yüzde 70'leri aştığı, bağımsız kuruluşlarca bunun yüzde 150, yüzde 160'ı bulduğu söyleniyor ama bakıyorsunuz, şimdi Türkiye'de iktidarınız tarafından bugünkü ekonomik durum dış güçlere ya da daha önce olan ve şimdi biten pandemiye ve yurt dışındaki savaşlara dayandırılıyor. Ukrayna ile Rusya savaşıyor, enflasyonu yüzde 16, yüzde 17. Burada siyaset yapmadan ya da bir popülist yaklaşım göstermeden şunu söylemek istiyorum: Bir aynaya bakmak lazım, bir hata varsa bir yerde o hatayı geçmişe de bakmadan düzeltmek için adımlar atılması gerekiyor.

Bugün, biraz önce Genel Kurul kiraları yıllık yüzde 25'in üstünde artışla sabitledi. Ben, bir hukukçu olarak diyorum ki belki kiralar yüzde 25 artmayacak ama boş evlerin fiyatları, kira fiyatları birden patlayacak, tahliye davaları artacak, yazılı tahliye taahhütleri devreye girecek, on yıllık sözleşme sonlarında davalar artacak. Yani bizim ekonomiyi kanunları değiştirerek düzeltme imkânımız yok.

Geçmişi boş verin, iktidarınızla oturun bu ekonomi nasıl düzeltilir ona bakın, doğru şeyler yapın, bu halk da belki biraz nefes alır diyorum. Bu maddenin de aslında hiçbir anlamı yok, çekilmesinde yarar var görüşündeyim.

Teşekkür ederim.