| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 61 Milletvekilinin; İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi (2/4478) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, değerli Başkanım, çok teşekkür ediyorum ve bu vakte kadar konuşan kim varsa hepsine ama hepsine minnettarlığımı ifade ediyorum.
İstifade ettik, sualler tevcih olundu, onlara da cevap vereceğiz ama başlarken bir vurguda bulunalım. Özellikle, hukuka atıfta bulunularak bu hukuki yapıyla kimsenin burayı tercih etmeyeceği ifade edildi. "Kim güvenir de gelir." gibi iddialı, böyle çok iri kıyım laflar edildi. Oysa ben şunu beklerdim Parlamenter arkadaşlarımızdan; ben biliyorum, hepsi de dünyayı takip ediyorlar, gelişmelerin hepsi farkında ama hak teslimi bağlamında burada İsmail Başkanımın vurguladığı Yunanistan örneği gibi yahut başka örnekler gibi örnekler de keşke kayda geçseydi. Mesela, çok yakın zamanda, şu günlerde yaşananlar var. Rusların parasına hiçbir gerekçe koymadan el koyan İngiltere var, Amerika var, İsviçre var -ki bankacılıkta sözüm ona şahika noktayı ifade ediyor- hiç bunlardan bahsedilmiyor ve biz...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Onlar mı gelecek?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır efendim, bakın, oraları örnek gösteriyorsunuz ya, oralar böyle çok demokraside, hukukta zirvede ya, biz aşağıdayız ya, ben size yaşanmışlıkları, şu anda cari olanları anlatıyorum. Öyleyse sahici aktarımlar yapalım, bunu ben özellikle söylüyorum.
Burada, efendim, tabii ki mevzuyu açma noktasında sualler geldi bize, bunlara cevap vereceğim. Bu cevapları verirken de arkadaşlar, şu arkada bulunan heyet onlara da teşekkür ediyorum, onlar bizi besliyorlar.
Bir defa Sayın Kuşoğlu'nun başlarken söylediği siyasi muhatap...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz de milletvekiliyiz, niye bizi beslemiyorlar?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben, burada kanun teklifini verenim, bu suallere cevap verirken birlikte çalıştık onun için diyorum. Laf mı yani sen gidersen... Bak, Sayın Bekaroğlu, varsa bir öğrenme talebin...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öğrenme talebi muhalefet tarafından da kullanılmalı, sadece iktidara değil; ayrısınız ya, yönetim ayrı, Meclis ayrı.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, bir şey söyleyeyim. Ben, size bir şey söyleyeyim Sayın Bekaroğlu, yöntemi, yolu, töreyi bilmeniz lazım. Yol ne biliyor musunuz? Hangi kuruma yönelseniz bir bilgi talebiyle, samimi söylüyorum ki en ayrıntısına kadar onlardan bilgi alırsınız. Bizim böyle bir nekes, böyle bir cimri hâlimiz yok. Zaten bizim vazifemiz, kurumların vazifesi.
Sayın Kuşoğlu siyasi muhataplıktan bahsetti. Şimdi, efendim, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde Cumhurbaşkanını burada temsil eden her kurum bir bakıma siyasi muhataplık da ifade ediyor, Cumhurbaşkanımız adına buradalar, bu kurumları yönetiyorlar. Dolayısıyla muhataplık olarak eğer siyaseten "Cumhurbaşkanı buraya gelsin." diyorsanız, bunu siz de biliyorsunuz ki böyle bir şey olmaz. Ha, siyasi kimlik olarak muhataplık; ee, biz buradayız işte, kanunu teklif eden benim. Dolayısıyla eskiye bakıp parlamenter sistemdeki hâli buraya irca ederseniz orada bir yanılgıya düşmüş olursunuz.
Efendim, tabii ki suallerinizden "İstanbul Finans Merkeziyle neyi murat ediyorsunuz, eskiden farkınız ne olacak?" beklentiniz, sualiniz çok değerli, ben bunu ayrıntısıyla aktarmak istiyorum. Efendim, teklifin yasalaşmasından sonra da mevcut finansal kuruluşların faaliyetlerinde herhangi bir genişleme olmayacaktır. Ancak finansal kuruluşlarımız ve İFM'ye bağlı olacak yeni finansal kuruluşlarla birlikte ülkemizin küresel finansal sisteme erişim ve dolayısıyla kaynaklara erişimi hem kolaylaşacak hem de artacaktır. Öte yandan, finans merkezlerinin değerlendirilmeleri 5 ana başlık olan iş ortamı, beşeri sermaye, altyapı, finans sektörünün gelişmişliği ve itibar altında gerçekleştirilmektedir. Bu başlıklardan finansal sektör gelişmişliği ve itibar açısından ülkemizin içinde bulunduğu hâl yüksek bir düzeyi ifade etmektedir zaten.
Diğer taraftan, teklifin yönetici şirket...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Neye göre?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl Sibel Hanım?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Neye göre yüksek düzeyde?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşma usulümüz yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dünyayı takip ederseniz, okursanız, gelişmelere bakarsanız bunun cari olduğunu görürsünüz ama "Ben görmeyeceğim." derseniz "Benim, efendim kalp gözüm kapalı." buna yapacak bir şey yok.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Okumuyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, siz devam edin. Bazı konuları da detayıyla maddelerde zaten konuşacağız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, tabii.
Yönetici şirket tek durak büroyla İFM bölgesine yönelik düzenlemeleriyle iş ortamı ve altyapıya yönelik gelişmelerin sağlanması; yabancı personel ve gelir vergisi istisnası düzenlemeleriyle ise de beşeri sermaye geliştirilmesi -bunu ben aslında sunumda da vurgulamıştım- öngörülmektedir. Öte yandan sağlanan diğer vergi, harç istisnalarıyla da İstanbul Finans Merkezinin diğer finans merkezleriyle rekabet gücüne katkı sağlanacaktır.
Son olarak, bir benzeri Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki finans merkezlerinde de mevcut olan finans merkezleri katılımcılarının kendi aralarında finans merkezinde yürüttükleri faaliyetler kapsamında katılımcıların faaliyetlerinin tabi olduğu mevzuata aykırı olmaması kaydıyla özel hukuka tabi her nevi işlem ve sözleşmelerde serbestçe hukuk seçimi yapılabilmesi de İFM'nin rekabet gücüne katkı sağlayacaktır. Yani burada efendim, biz, bir taraftan şunu söylüyoruz: "Burada kanunsuzluk almış başını gidiyor, hukuk diye bir kavram yok." Ülkemize dönük haksız bir şekilde böyle kayıtlar düşülüyor. Öte taraftan, çok sahici bir biçimde, sırf rekabet gücünü artırma adına bir tercih kullanıyoruz, o tercihi de başka türlü bu sefer tenkit ediyorsunuz. Oysa hakikat çok farklı. Ne yapıyoruz biz bununla? Rekabet gücünü artırıyoruz. Yoksa hukuku berhava etme gibi bir niyetimiz olabilir mi? Ya, biz, yirmi yıllık siyasi serencamımızda, hükûmet etme tarzımızda, yaklaşımımızda hep bu ülkeyi, hep bu ülke insanını, bu ülkenin değerlerini yüksekte tutma üzere yürüdük. Dolayısıyla hukukumuzu alt edecek, aşağı düşürecek bir yaklaşım bizden sâdır olmaz, bunu siz de biliyorsunuz.
Bir başka, efendim, Sayın Kuşoğlu'nun iki başlı yapı suali vardı.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Böyle bir ifade de bulunmadı Sayın Aydemir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Siz bulunmadınız ama bulunanlar oldu.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Hukukta ve bağımsız yargıdaki sıkıntılardan dolayı siz ne kadar rekabet artırıcı önlemler alsanız da yetmeyecektir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Maddelerde bilahare konuşalım bunu arkadaşlar.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Bununla ilgili ihtisas mahkemeleri mi kurulacak?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddelerde isterseniz detayları konuşalım, daha isabetli olur.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ona dönük ayrıntı, bilahare elbette ki düzenlemeler yapılır, konuşulur. Ancak arkadaşlar, biz kendi hukukumuzu naksedecek bir hâl üzere olmayız; bunun altını özellikle çiziyorum. Hukuk mevzusunda Naci Bey'in de vurgusu vardı.
Sayın Kuşoğlu iki başlı yapıdan bahsetti. Efendim, malum olduğu üzere finansal kurumların ülkemizde faaliyet göstermesi açısından bazı kamusal izin ve lisans süreçleri öngörülmüştür. Bunun için lisans süreçlerine dönük başvurularla İFM'ye giriş sürecinin eş zamanlı olarak ilerletilebilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Finans Ofisi izin ve lisans benzeri süreçleri kamu kurumları ve yönetici şirketle koordineli bir şekilde ilerletecek ve yönetici şirket de ilgili katılımcının faaliyetine yönelik altyapı süreçlerini yürütecektir. Bu kadar...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin ne gibi tecrübesi var bunu yapacak? Niye Maliye Bakanlığı değil -ne tecrübesi var- niye BDDK değil, niye SPK değil?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yeni bir şirket ihdasından mı bahsediyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin bu konuda hangi altyapısı var?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bazı konuları maddelere gelince konuşuruz, geneli üzerinde tamamlarsak.
Buyurun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Buna da cevabımız var, veririm, şunları bir bitireyim, sonra konuşalım.
Şimdi, efendim "Hesaplamalar nasıl yapıldı?" diye bir sual geldi Sayın Kuşoğlu'ndan, başka arkadaşlarımızdan da geldi. "Finansal hizmetler sektöründe öne çıkan 9 alt sektörün Türkiye ve dünyadaki durumu değerlendirilmiş olup Türkiye'nin dünya örneklerine yakınlaşması adına bu 9 sektördeki gelişimle birlikte ekonomiye yapacağı katkılar hesaplanmıştır. Bu doğrultuda finansal hizmetlere, bunun sonucu olarak ülke ekonomisine katkısı ve istihdama katkısı analiz edilmiştir." deniyor. Yetkin firmalar kanalıyla bu konuda...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok yuvarlak.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O çalışmalardan bize de gönderebilir misiniz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kur ne olacak on beş sene sonra?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Gönderilir, gayet tabii gönderilir, onlar size de gönderilir.
Burada demin mahkemelerden bahsettiniz. Hukukla ilgili, özel hukukla ilgili finans mahkemeleri finans işlemlerine dair uyuşmazlıkların -ihtisaslaşmış mahkemelerde- görülmesinin önü açılarak bu işler yapılacak. Efendim, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 25/11/2021 tarihli kararla finans mahkemeleri zaten ihdas olunmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, bunları bitirelim.
Bankacılık Kanunu, Kredi Kartları Kanunu, Finansal Kiralama ve Faktoring Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Ödeme Sistemleri Kanunu'ndan kaynaklanan ticari nitelikteki uyuşmazlıkları görecektir, dolayısıyla bir ihtisas mahkemesi ihdası söz konusudur.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Farklı hukuk sistemlerinden bahsettiniz. Bu Türk hukuk sistemine göre ihtisas mahkemeleri, farklı hukuk sistemlerine göre ne olacak peki?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O hukuk sistemlerinin... Yani burada, tabii, bu mevzuyla ilgili özellikle hukukçu arkadaşlarımız, Abdullah Bey gelirse o çok daha tafsilatlı işin o kısmını çalıştı, o anlatsın. Kuvvetle muhtemel onların hukukuna göre böyle burada bir cari hâl ortaya çıkacak, ona göre işlem yapılacaktır.
Şimdi, efendim, Abdüllatif Bey keşke burada olsaydı yani hakikaten keşke burada olsaydı, kurumlar vergisine dair düştüğü notlar vardı. Maliye Bakanlığı yapmış bir arkadaşımızdan bu neviden bir yaklaşımın açığa çıkması hakikaten bizi üzdü. Burada çok açık açık kanuna dercedilmiş kayıtlar var, ifadeler var. Ya, bir daha söylüyorum, İstanbul Finans Merkezi Kanun Teklifi'nde Kurumlar Vergisi Kanunu'na dair öngörülen istisna, indirim ve teşvikler yalnızca -altını çiziyorum- finansal hizmet ihracatı işlemlerine özgü kılınmıştır, çok açık. Bir diğer ifadeyle İFM'de faaliyet gösteren bir A bankası -bakın ayrıntıya giriyoruz- finansal hizmet ihracatı kapsamında 10 birim, diğer faaliyetlerinin kapsamında 100 birim kazanç elde ederse yalnızca 10 birime dönük istisnadan istifade edecek. Hâl bu iken mevcut kurumları kurumlar vergisinden istisnayla falan kıyas yapmak yani hakikaten hiç hoş düşmedi. Bunu aktarırken, anlatırken de böyle zihin kompartımanımdan geçirdim, keşke burada olsaydı, konuşsaydık.
Efendim, Abdüllatif Şener Bey'in şirketlerin bu yeni ihdas olunan şirketle ilgili yetkilendirilmesine dönük bir başka suali vardı, ona da cevap verelim. Efendim, Varlık Fonunun İFM AŞ'ye dönük 3,4 milyon metrekare alana yayılmış çok katmanlı ve fonksiyonlu yapıya sahip İFM'de -İstanbul Finans Merkezini kısaltarak söylüyorum- şeffaf, verimli ve öngörülebilir bir yönetim düzenini sağlamaya dair -aslında bunu sunumda da aktardık biz-yönetim, kiralama, güvenlik, bakım ve temizlik hizmetleriyle yaklaşık 100 bin çalışan ve ziyaretçinin günlük ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hizmetlerin diğer küresel finans merkezlerine benzer şekilde tek elden gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla... Bakın arkadaşlar, 21/5/2020 tarihinde yüzde 100 sermayesi, yani hissedarı yüzde 100 Türkiye Varlık Fonu olan bir şirket kurmuşuz. Başka arkadaşlarımız söyledi, "Bu şirketin ortakları kimdir?" diye bir kayıt düşüldü. Tamamı Varlık Fonuna ait bir şirkettir burası. Dolayısıyla onun eliyle işlerin, işlemlerin çok daha böyle sıhhatli şekilde yönetilmesine, yürütülmesine dönük bir süreç işleyecek.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, toparlayabilirsek... Bazı konulara da maddelerde girersiniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Garo Bey'in sorularına cevap vermeyeceğim burada olmadığı için ama Sayın eski Merkez Bankası Başkanımızla ilgili...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım, gayet güzel cevap veriyor Sayın Aydemir, devam edelim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edelim de biraz daha kısa kısa verebilirse seviniriz, o anlamda; yoksa vermesin değil. Biraz vakit açısından...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Garo Bey'in sorularına da cevap verseniz iyi olur, o sordu diye bizim sormadığımız sorular da var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olur, peki, olabilir, ben veririm yani burada, çalıştık, hazırlandık.
Efendim, Sayın Durmuş Yılmaz'ın bir suali var, düştüğü bir kayıt var, diyor ki: "İFM'de faaliyet gösterecek katılımcıların ticari defterleri yabancı para birimiyle tutulacaktır, gerekçesi nedir?" Efendim, Vergi Usul Kanunu'nun 215'inci maddesinin (2)'inci fıkrasında yabancı para cinsinden defter tutulmasına dair düzenleme yer almaktadır. Yani hukuki altyapısı açısından söylüyorum ben. Bununla birlikte İFM Kanun Teklifi'nde yer alan düzenlemenin bir benzeri, Serbest Bölgeler Kanunu'nun 6'ncı maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer almaktadır. Buna göre "Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz. Kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir." Böyle bir hukuki mevzuat var.
Burada yine bir başka arkadaşımız, Merkez Bankasının İstanbul'a gönderilmesiyle, efendim, plase edilmesiyle ilgili kayıtlar düştü. Çok calibi dikkat, çok enteresan tespitler var arkadaşlar; sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin finans sektörünün kalbinin attığı şehir İstanbul'dur, bunu hepimiz biliyoruz, bu kaydı hepimiz düşeriz, hak teslimi yaparız. Dünyaya bakıldığında merkez bankalarının idare merkezlerinin, örneğin New York'ta bulunan FED gibi finans hareketlerinin yoğunlaştığı şehirlerde bulunduğu görülmektedir. Bu kapsamda finans kurumlarının İstanbul'a taşınması kırk yıldır gündemde olan bir konudur. Hatta 1987'de ve 1990'lı yıllarda Merkez Bankası için 2 defa Levent'teki arsanın ihalesi yapılmış, en son 2002 yılında temel atma ve ihale yapıldığı bilinmektedir. Ancak tasarruf genelgesinden dolayı da bu süreç iptal edilmiş. 2006 yılında yine bir ihale yapılmış ancak düşük oranda talep olduğu için iptal edilmiştir. Ankara'dan İstanbul'a taşınacak kurumlar hâlihazırda taşınma için çalışmalara başlamıştır. Merkez Bankası özelinde ise 2020 yılından bu yana Merkez Bankası personelinin yaklaşık yüzde 50'si İstanbul'a taşınmıştır zaten. 2022 Temmuz ayında birim bazında taşınma takvimleri kesinleşecektir. İFM'ye taşınma konusunda Merkez Bankası personeli sürekli bilgilendirilmekte, İstanbul'a yerleşme sürecinde personele rehberlik ve danışma hizmetlerinin yanı sıra İstanbul'a taşınan personele ücret artırımı -burada arkadaşlarımızın buna dönük de düştükleri kayıt vardı- taşınma okul ve nakdi yemek yardımı gibi destekler sağlanmaktadır. Dolayısıyla Merkez Bankasıyla ilgili düşülen kayıtlar bugüne ait değil, öncesinden bu gelişmeler. Söyledim ya, bir serencamdan sunumda bahsettim ya, bugüne ait değil bu İFM süreci, öncesi var. Geldiğimiz nokta mütekâmil hâle getirme noktası ve burada İstanbul Finans Merkezini ihdas etme noktası; o yüzdendir.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ben bu konuda çok kâğıt verdim, çok da tartışmaya girdim ama sizin dediğiniz şeyde inatlaşıp konuya girmeyeceğim. Merkez Bankası Ankara'ya gelecek, bu kadar.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, gelecek, eyvallah.
Şimdi, o zaman, Garo Bey burada yok ama Naci Bey "Onun sualleri olduğu için biz sormadık bazılarını." falan dedi, onlara da cevap verelim. Sadece o değil, başka arkadaşlarımız da...
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Merkez Bankası gitmedi çünkü kanunda değişiklik yok, 1'inci madde olduğu yerde duruyor. Merkez Bankası...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yaklaşık yirmi dakikadır cevap veriyorsunuz. Bir hızlı toparlayabilirsek sevinirim. Yine cevap verelim ama kısa öz cevaplar olsun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şöyle yapalım: O zaman en can alıcı ve buradaki herkesin hemen hemen sual olarak kayda geçtiği bir şey vardı, İstanbul'u betona boğacak böyle bir projeye ihtiyaç var mıydı, neden? Çok sayıda bu neviden sual geldi. İstanbul Finans Merkezi fiziki ve teknolojik altyapı ve üstyapı gibi teknik imkânların yanı sıra, güncel ihtiyaçlara cevap veren mevzuat, rekabetçi vergi oranları, yetişmiş insan kaynağı gibi iş yapma kolaylığı sağlayan unsurlarla kuluçka merkezi, laboratuvar, akademi gibi girişim ve araştırma bileşenlerini de barındıran bir ekosistemdir. Aslında, efendim, size gönderdiğimiz kayıtlarda da var bu tarif. Sürdürülebilirlik yaklaşımıyla hayata geçirilen İFM, çevreye ve sosyal etki alanına saygılı bir projedir. Bu çerçevede İstanbul Finans Merkezi bünyesindeki yapılar "çevre dostu betonlaşma" diyoruz ya...
Emine Hanım, Sayın Emecan, sen söyledin "betonlaşma" dedin, gidiyorsun.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Döndüm.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Çevreye ve sosyal etki alanına saygılı bir proje." dedik, altını çiziyoruz. Bu çerçevede İstanbul Finans Merkezi bünyesindeki yapılar çevre dostu, sürdürülebilirlik ve yeşil bina esaslarını...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hangi özellikleriyle?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Söylüyorum burada.
...Temel alan LEED sertifikasına uygun olarak tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Tabii, bunlar teknik ifadeler, bunları konuşabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Projede ayrıca güneş enerjisinden elektrik üretimi... Bakın, Sayın Durmuş Bey, elektrik üretimi güneş enerjisinden, yağmur suyu hasadı, gri su sistemleri, enerji verimliliği sağlayan otomasyon sistemleri de yer almaktadır. Yani arkadaşlar, samimi söylüyorum, Dünyanın, şimdi böyle çok yükseğe koyduğumuz yerleri var ya, onların gıptayla yaklaştığı, "Bizde de olur mu acaba?" diye hayalini kurduğu şeyler, biz hayata geçiriyoruz bunları.
Diğer yandan, İFM, sürdürülebilir ve etki yatırımlarına kaynak sağlanması için finansal çerçevenin oluşturulmasına da öncülük etmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda Türkiye'nin...
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Enflasyonu nasıl düşürecek, onu...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, ben neye cevap veriyorum? Betonlaşmadan bahsediyor, yok böyle bir şey diyorum, buna cevap veriyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, soruya cevap veriyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O ayrı, o ayrı yani sizin söylediklerinize zaten ben cevap veriyorum Durmuş Bey. Buraları da takip edelim. Siz kendi kafanızdakini sadece kurguluyorsunuz. Bakın, buradaki insanlar da sual yöneltiyorlar, bunların da cevap alma hakkı var yani ona mı mani olacaksınız?
Bu kapsamda, Türkiye'nin ilk eser sözleşmesine dayalı yeşil kira sertifikasının ihracı 2021 yılı Aralık ayında İFM tarafından başarıyla tamamlanmıştır. Yatırımcılardan yoğun ilgi gören 600 milyon TL değerindeki ihraçtan sağlanan fon, projedeki çevre dostu yeşil binalarda kullanılmaktadır.
Ben soruları... Bunlar tamam ama bir şey söyleyeceğim Değerli Bakanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Ya, buraya bir talep var mı?" deniyor. Biz bunu yapıyoruz ama sadece bina inşa etmek için filan. Arkadaşlar, çok net bir şey, sizden bir küçük istirhamım var, Mahmut Bey buraya talep var mı, yok mu, bu işin en uzmanı, işin içerisinde...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddelere geçince dinleyelim, olur mu?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle mi yapalım?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddelere geçince dinleyelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani var mı, yok mu görsün insanlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çünkü çok aştık hakikaten.
İbrahim Bey, ağzınıza sağlık, teşekkür ediyoruz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Teşekkür ediyorum.
Ha, bu arada, bir şey daha söyleyeyim: Necdet Bey, Erol Bey; hepinizin sorularını ben buraya aldım. Yani, keşke vaktim olsaydı, hepsine ben cevap verirdim.