| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 06 .01.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında konuşup konuşmama konusunda ciddi tereddüt geçirerek, son defa olarak böyle bir uyarıyı yapma sorumluluğu hissettiğim için konuşuyorum.
Değerli arkadaşlar, buraya gelen Hükûmet tasarısı, biraz önce Dışişleri Bakanlığı temsilcisinin de daha ayrıntılı bir şekilde açıkladığı gibi özellikle Almanya'da opsiyon uygulaması nedeniyle daha önceden Alman vatandaşlığını tercih etmiş, fakat şimdi bu uygulamanın kalkmasından sonra çifte vatandaşlık alabilecek olan, annesi-babası Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanların, hiç değilse askerlik korkusu nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da almalarını teşvik etme amacını taşıyor; bu gerçeği göz ardı etmeyin. Tasarıda o nedenle çok ayrıntılı bir şekilde oturup yazmışlar fıkralar hâlinde. Bu şartların hepsini sağlayabiliyorsa opsiyon uygulaması daha sonradan da gelen yasal düzenlemeden yararlansın diyorlar ve bu tasarı, şu anda Bedelli Askerlik Yasası'nı değiştirmiyor, bir ek madde getiriyor. Bu ek maddede diyor ki: "Bu koşulları sağlamış olan insanların önündeki askerlik engelini kaldıralım." Bu yanlış bir şey değil, bu doğru bir şey. Böyle bir tercih getirilebilir. Buraya parasal bir sınır koymak suretiyle bu olayın rengini değiştiriyorsunuz, yapısını değiştiriyorsunuz. Burada şu denilebilir: Bu koşulları taşıyan yani şurada "a, b, c, d" diye dört şart hâlinde sıralanmış olan koşulları sağlayan insanlara "Tamam kardeşim, siz askerlikten muafsınız." denilebilir, bunu sağlıyorsanız. Olay bundan ibaret, buna bir karşıtlık olmaz, bu bir fiilî durumdur. Burada herhangi bir şey yok. Bu yasa geldiği zaman da zaten bu şekilde değerlendirildi. Ya, bunun değerini koymaya falan gerek yok. Nitekim verdiğimiz önergede buna değer koymaya gerek yok. Bu durumda olan insanları eğer vatandaşlığa kazanmak istiyorsanız, bundan sonra bu duruma gelecek olan insanları da vatandaşlığa kazanmak istiyorsanız bu düzenlemeyi yapın. Bunun millî savunma açısından da bir sorun olmadığı anlaşılıyor, Dışişleri Bakanlığının bunu önerdiği anlaşılıyor. Yurt dışı vatandaşlık veya yurt dışı soydaşlarla ilgili olan müsteşarlıkların veya -neyse- birimlerin de aynı şeyi tasarladığı anlaşılıyor; olay bu. Fakat şimdi bu madde geri çekiliyor, onun yerine mevcut olan maddedeki genel olarak bedelli askerlik uygulaması birdenbire bin liraya düşürülerek genişletilerek uygulanmaya kalkılıyor; doğru olmayan bu. Birinci kısma kimsenin itirazı yok, en azından benim yok. Bu gerekiyor çünkü bu insanların bu durumlarda önüne askerlik engellerini koyup da tercihlerini öbür tarafla eşit koşullarda yapmasını sağlamaya çalışıyorsunuz; bundan doğal daha ne olabilir? Vatandaşınızı korumak istiyorsunuz, vatandaşlıktan kopmasını istemiyorsunuz; kanun tasarısı bu değerli arkadaşlar, kanun tasarısı bu.
Şimdi bu madde çekiliyor, onun yerine birdenbire "Bedelli askerlik bin liraya düşürülmüştür." diye içerisinde af hükümleri de içeren af kanunu getiriyorsunuz. Bu yükümlülüğü yerine getirmeme nedeniyle cezalı duruma düşecek olan insanları da affetmiyor musunuz? Ediyorsunuz. Şöyle bir kanun geliyor...
(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)
BAŞKAN - Af değil. Yani idari para cezası ödemesi gereken, idari para cezası varsa bunu tabii ki ödeyecek ama bin euro ödeyerek askerliğini yapmış sayılmasına imkân verecek bir düzenleme Sayın Bakanım.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yani, kaldırdığınız hükümlerle ilgili olarak ne çıkacağını bilmiyoruz ama...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Geçmişten gelen borcu olanların...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Üçüncü fıkra...
BAŞKAN - Geçmişten kalan bir...
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İzninizle bitireyim, daha da zaten konuşmayı düşünmüyorum çünkü bir anlamı falan da olmadığı için söylüyorum bunu.
Dolayısıyla bu getirilen iki düzenlemeyi ayrı ayrı kanunlar hâlinde getirebilirsiniz, sorun değil; getirin, tartışın ne yapıyorsanız yapın.
Sonuç olarak burada biz toplumun tercihini kullanmış veya toplumun tercihini bilen insanlar olarak deyip eller kalktığı zaman bu olay bitiyor. Ama bu şekilde yapılmış olan düzenlemelerin neye mal olacağını zaman gösteriyor. Bu olay doğru değil. Birinci tasarı yani Hükûmetten gelen tasarı yapılması gereken bir olay, bedel konulmasına gerek yok, bedelsiz olarak yapılması gereken bir olay ama ikinci tasarı, yani birdenbire üç yılını dışarıda doldurmuş olan çalışan, iş izni olanların hepsiyle birlikte, var olan bir uygulamanın bedelini birdenbire bu kadar hızlı bir şekilde düşürmeye karar vermek işte o doğru değil. Söylemeye çalışılan olay budur. Bu, yanlıştır. Bu, toplumu rencide eder. Şu anda terörle mücadele eden insanları rencide eder. Bu konuda askerliğini onurla yapmış olan bir sürü insanı rencide eder. Dolayısıyla da bu topluma olan, bu devlete olan güven konusunu da ciddi anlamda sarsar. Söylemeye çalışılan olay budur ama bu ne dereceye kadar algılanır, anlaşılır, onu da artık takdirlerinize bırakıyorum.