| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Kayseri Milletvekili İsmail Tamer ve 51 Milletvekilinin, Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) (Tali komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 08 .06.2022 |
KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, meslek odalarımızın seçkin temsilcileri; bildiğiniz üzere, bugün yine bir tali komisyon olarak çok geciktirilmiş bir yasa teklifi üzerinde konuşuyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 2022 Bütçe Kanunu görüşmelerinden sonra, teklifin ilgili Sağlık Komisyonunda ve geniş kapsamlı, tüm sağlık çalışanlarını kapsayan bir düzenlemeyle ele alınacağına dair Grup Başkan Vekilimize söz vermişti ama maalesef sözünde duramadı. Aralık 2021'den bu yana yedi ay geçti ancak iktidar hâlâ sağlık çalışanlarının tümünün çalışma ve emeklilik, özlük haklarını iyileştirecek kapsamlı bir düzenleme maalesef getiremedi.
Bugün ülkemiz ağır bir krizin içindedir ve bu kriz her bir alana yayılmış durumdadır; Türkiye, siyasal tarihinin savaş dönemleri dışında, ekonomik olarak en kötü dönemlerinden birini, maalesef, yaşamaktadır. İşçinin, emekçinin, çalışanın hakkının bu kadar sömürüldüğü başka bir dönem maalesef yaşanmamıştır. Ekonomi iflas etmiş durumda, enflasyon dikiş tutmuyor, kamu kurumları çalışamaz hâlde. Başta temel ihtiyaçlar olmak üzere -barınma hakkı da dâhil- her alanda yurttaşlarımız iktidarınız yüzünden çok zor bir süreçten geçiyor, belli ki geçmeye de devam edecek. Ekonomiye ilişkin rakamlar her geçen gün daha da kötüye gidiyor, attığınız her adımda ülkeyi daha da kötüye götürüyorsunuz. Maalesef sağlık da çöken alanların başında gelmektedir. AKP yöneticilerinin her platformda "Sağlıkta çağ atladık." diye övündüğü Sağlıkta Dönüşüm Programı tam anlamıyla bir yıkıma uğradı. Yurttaşların, parası kadar sağlık hizmeti alır hâle geldiği bu düzende ne yazık ki sağlık emekçileri de süreçten olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Bu konuda, en son, Cumhurbaşkanının da "Hastanelerde randevu gecikmeleriyle ilgili şikâyetler gelmeye başladı. Çözüm için süratle adımlar atmaya başladık." şeklinde bir açıklaması olmuştur. Bu açıklama AKP iktidarının ve saray yönetiminin sağlık alanındaki başarısızlığının açıkça itirafıdır. Sağlık sistemi topyekûn çökmüştür.
Şimdi, büyük bir bölümüne bizim de olumlu baktığımız ama geç kalındığını düşündüğümüz bir teklifi görüşüyoruz. Aslında sağlık çalışanların talepleri bellidir ve her platformda da dile getirmektedirler. Son olarak, geçtiğimiz aylarda bir basın açıklamasıyla kamuoyuna taleplerini duyurdular. Güvenli çalışma ortamı ve insanca yaşam koşulları talebiyle grev yapan sağlık çalışanlarının talepleri kısaca şöyledir: Tüm sağlık emekçilerine insanca yaşayabilecekleri, emekliliğe de yansıyan, yoksulluk sınırının üzerinde bir temel ücretin verilmesidir. Ek göstergelerinin 3600'den 7200'e kadar kademeli olarak yükseltilmesi; sağlıktaki personel sayısının kadrolu, güvenceli istihdamla OECD ortalamasına çıkarılması; özel sağlık kuruluşları da dâhil hiçbir alanda taşerona yer verilmemesi, sağlığa merkezî bütçeden daha fazla pay ayrılmasının sağlanması, emeklilere verilecek ilave ödemede herkese eşitlik ve adalet ölçüsünde insanca yaşamaya yetecek emekli maaşının bağlanması, Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı kapsayıcı bir meslek hastalığı yasasının kesinlikle çıkarılması. Aslında, Sayın Başkanım, 21. Hukuk Dairesinin meslek hastalığıyla ilgili bir kararı var, meslek hastalıklarıyla ilgili kararına rağmen hâlâ Covid-19'un meslek hastalığı sayılmaması bana göre çok büyük bir handikaptır. Gerçekten etkili olacak ve uygulamalarıyla caydırıcı yeni bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılması çok acildir. Veteriner hekimlerin ve aile hekimlerinin haklarında iyileştirmelere gidilmesi gerekmektedir. Uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması, sağlık hizmetlerinde "katkı, katılım payı" "reçete ücreti" vesaire adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi, liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, kanun hükmünde kararnamelerle dayatılan antidemokratik uygulamaların sonlandırılması, sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve sunulmasında sağlık emek ve meslek örgütlerinin hiçbirinin dışlanmaksızın karar alma mekanizmalarında yer alması...
Sağlıktan tasarruf olmaz. Hekimlerin kutsal görev yaptıklarını hepimiz bilmeliyiz. Sağlık taşerona teslim edilmemeli, sağlıkta kesinlikle taşeron yasaklanmalı diyorum.
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim.