KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Geneli üzerinde yapmış olduğumuz konuşmalarda hem benim hem diğer konuşmacı arkadaşların da belirttiği gibi, kanun düzenlemesinde epeyce muafiyet, istisna getirilmiş ancak bu maddede sanki getirilen düzenleme ve istisna biraz aşırı abartılmış gibi görünüyor. Yani maddeyi incelediğimiz zaman, İstanbul Finans Merkezinde faaliyette bulunan katılımcıların Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın defter ve belgeleri yabancı para birimiyle tutabilmesine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına düzenleme yapma yetkisi veriliyor. Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun'un 1'inci ve 3'üncü maddelerinin kapsamı dışında değerlendirileceği düzenlenmiş maddede. Yabancı dilde kayıt tutma serbestisi sağlanıyor: Bu defterler hangi dilde tutulacak mesela, kaç dilde tutulacak, o yabancı dilleri bilmeyen Türkiye'deki finansörler ya da uzmanlar bu defterleri neye göre değerlendirecek, nasıl okuyacaklar; bunları da sormak lazım.

Yine, önemli bir şey, maddenin (3)'üncü fıkrasında katılımcılara serbestçe hukuk seçimi yapabilecekleri gibi bir şey sağlanıyor. Yani "İstanbul Finans Merkezinde yürüttükleri faaliyetler kapsamında katılımcıların faaliyetlerinin tabi olduğu mevzuata aykırı olmaması kaydıyla, özel hukuka tabi olarak yaptıkları her nevi işlem ve sözleşmelerde serbestçe hukuk seçimi yapılabilir." Şimdi, bu son fıkradaki düzenleme bile insanı hakikaten endişeye sevk ediyor. Geçmiş örnekler var, kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili, Londra mahkemelerinin sorumlu ve yetkili kılınması bu kanuni düzenlemeyle, burada İstanbul Finans Merkezi için kanunileştirilmiş oluyor yani bir kanun altına alınıyor. Bu kabul edilemez, gerçekten kabul edilemez, hem Türk dilinin korunmasıyla ilgili kanuna aykırılık hem diğerleri.

Ve bir netlik yok "Serbestçe hukuk seçimi yapılabilir." ne demek? Yine, neye göre, kime göre serbestçe hukuk seçimi yapılacak? Kendi hukuk sistemimizden çıktığımız zaman hangi mahkemeler yetkili olacak? Kim karar verecek buna? Sayın Aydemir, çok hukuklu ve çok dilli bir sistemin getirilmesiyle ilgili, hangi ülkelerde buna benzer örnekler var; var mı buna benzer? Neyi örnek aldınız? Bu düzenlemeyi yaparken hangi ülkenin finans sistemini örnek aldınız? Nerede bu kadar ileriye giden düzenlemeler var? Bir inceleme yapıldı mı, bir karşılaştırma yapıldı mı? Bu konuda da Komisyonu arkadaşlarımız bilgilendirirse, siz bilgilendirirseniz seviniriz.

Bu düzenlemeyle sanki İstanbul Finans Merkezi çatısı altında aslında bir özerk bölge oluşturuluyormuş gibi bir yapı ortaya çıkıyor; gerçekten, tuhaf bir yapı, anlaşılır gibi değil. Biraz ileri gidilmiş bu düzenlemede. Birtakım muafiyetleri tartışabiliriz, vergiyle ilgili muafiyetleri, başka birtakım hakları tartışabiliriz diğer maddelerde de ama bu maddenin bence de tekrar üzerinde düşünülmesi ve geri çekilmesi daha uygun olur.