| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (TÜRKŞEKER) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 09 .06.2022 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şeker fabrikaları özelleştirildi, kalanlar da -TÜRKŞEKER gibi- Varlık Fonuna devrildi, Varlık Fonu da sarayın dipsiz kuyusu. Burada, önce Varlık Fonuna al, sonra zarar ettir, sonra da yine peşkeş çek. Aynen böyle yaşanacağını biliyoruz çünkü bu devirden tam olarak ne arzu edildiğini henüz ortaya çıkarabilmiş değiliz. 14 fabrika böyle satıldı fakat yetmiyor; aynı zamanda, şeker fabrikalarının milyonlarca metrekare taşınmazı da konut, ticaret ve turizm amaçlı yine aynı şekilde satıldı, bunun başında da Ağrı geliyor. Tabii, bunları Ağrı, Samsun, Kırşehir, Bolu, Muş, Kırklareli, Tokat, Edirne, Yozgat illeri de aynı şekilde takip ettiler.
2002 yılında 492 bin olan pancar üreticisinin sayısı 2012'de 140 bine düşmüş durumda. Tabii, bu şeker meselesini tartışırken doğal olarak Cargill meselesine gelmek lazım çünkü şeker fabrikalarının peşkeş çekilmesi, eşittir, Amerikalı Cargill şirketinin devreye girmesiyle atbaşı yürüyor ve Cargill istiyor, iktidar yapıyor. Nişasta bazlı şeker meselesi yani zehir, halkımıza zerk ediliyor, bu nişasta bazlı şeker Cargill eliyle devreye giriyor, ne hikmetse özelleştirme hitamında NBŞ kotası da artırılıyor.
Tabii, biz bu oyunu daha önce de gördük; bu, tütün ve sigara olaylarında oldu. Amerikan sigara kartelleri, British Amerikan Tobacco başta olmak üzere geldiler -tabii, bu, ANAP dönemindeydi, sizin döneminiz değil, daha önce bu başlatılmıştı- kâr marjı çok yüksek olan sigaraya -sigaradaki kâr marjını da antrparantez söyleyeyim, yüzde 600'dür- el koydular; artık hem üretimden düştük hem tütün üretiminden düştük hem de sigara üretiminden. Biz dünyaya Türk tütününü satarken bugün Yunanistan'dan tütün ithal eder duruma geldik.
Şimdi, benzer olay Et Balık kurumlarının özelleştirilmesiyle ortaya çıktı, arsaları imara açıldı, Et Balık kurumları işlevlerini tamamen kaybetti. Sayın Yaşar burada "Et Balık Kurumunun tesislerinin üzerinde yeller esiyor." dedi. Keşke yeller esse çünkü yeller estiği zaman hiçbir şey olmamış demektir, hâlâ boş demektir, belki yatırıma dönük bir tesis kurulur. Yeller esmiyor, yerine mantar gibi apartmanlar yükseldi. Ben Tatvan'dakinden size bahsedeyim. Zaten Sayın Yaşar da "Doğudaki vekillere sorun." demişti, ben onu antrparantez söyleyeyim.
Tabii, pancar meselesi de sadece şeker değil; pancar aynı zamanda melas yani hayvan yemi, aynı zamanda gübrede kullanılan bir malzeme. Burada da "yerli ve millî politika" adı altında bir bakıyorsunuz ki uluslararası tekeller, şirketler ülkedeki tarıma çökmüş durumdalar. Karadeniz'de fındıkta, çayda olduğu gibi, şekerde de aynı şey yaşanıyor. Şimdi kalkıp yabancı güçlerin emirlerinde, daha doğrusu onların kartellerinin istekleri doğrultusunda kararlar alırsanız ondan sonra da kalkıp şikâyet etmeyin "Dış güçler bizi böyle yaptı. Dış güçler yüzünden enflasyon oldu." filan... Bundan da şikâyet etmeyin lütfen.
Teşekkür ediyorum.