ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; önümüzde 40 maddelik bir kanun teklifi var. Yine kanun yapma tekniğine aykırı bir şekilde, bir çuval şeklinde getirilmiş. Pek çok arkadaşımız konuşarak bu kanun teklifinin ne kadar hatalı olduğunu anlattı. Anayasa'ya hangi maddelerden, hangi açılardan aykırılık olduğu anlatıldı. Ben tekrara düşmek istemiyorum. Sanıyorum teklif sahipleri de bazı maddelerde düzeltme yapacaklar ve yapmalılar, yapmak zorundalar.

Şimdi, bakın, bir yıl sonra -en geç- yapılacak bir seçimde iktidara gelmeye namzet ve bize göre iktidara gelecek bir parti olarak söylüyoruz, sizin getirdiğiniz bu kanunlarla, bu antidemokratik kanunlarla biz bu ülkeyi yönetmek istemeyiz ve bir yıl içinde İletişim Başkanını da biz atayıp bu hükümlerle basın kartlarını elinde Demokles'in kılıcı gibi tutarak basın emekçilerinin üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmasını istemeyiz, basın reklamlarının sadece yandaş kanallara verilmesini istemeyiz. O yüzden lütfen gelin, yol yakınken bu antidemokratik hükümlerinizi biraz düzeltin.

Burada, benim bir hukukçu olarak anladığım kadarıyla, bu kanunun üç önemli temeli var. İnternet haber sitelerinin basılı gazeteler gibi reklamlardan pay alması düşünülmüş, basın kartları konusunda aleyhe hükümler getirilmiş ve özellikle dezenformasyon konusunda 29'uncu maddeyle hükümler getirilmiş.

(Uğultular)

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Arkadaşlar...

Evet, devam edelim Sayın Antmen.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Şimdi, değerli arkadaşlar, unutulan bazı şeyleri ben hatırlatmak istiyorum. Yerel gazeteler, Basın İlan Kurumundan resmî ilan alabilmek için sanıyorum -yanlış olabilir, düzeltirsiniz- yeni sigortalı personel çalıştırmak zorunda. Bu resmî ilan ve reklamları bir pasta olarak düşünüyorsak yerel basın ile internet haber sitelerinin arasındaki dengeyi de lütfen kurun, yerel basına burada büyük bir haksızlık yapmayalım. Tabii ki internet haber siteleri, işini doğru düzgün yapan internet haber siteleri resmî ilan ve reklam alsınlar ama yerel basını yok etmeyelim. Hepimiz siyasetçiyiz, kendi illerimizde siyaset yaparken yerel basının bizlere ne kadar destek olduğunu veya haberlerimizi verdiğini biliyorsunuz.

Bu kanunun en problemli maddelerinden biri basın kartları konusu ve belki binlerce, belki 10 bin civarında basın emekçisi olmayan kişiye basın kartı verilmiş olmasına rağmen "Daha da çok nasıl verilir?" diye düzenleme getiriliyor. Bırakın, sadece basın emekçiliği yapan insanlar basın kartı taşısın. Ben avukat kimlik kartımın, doktor sayın milletvekili, doktor kimlik kartının, buradaki Emniyet görevlisi polis arkadaşlarımız, polis kimlik kartlarının bu işi yapmayanların elinde olmasını istemez. Bu anlayıştan vazgeçilmesi gerekiyor.

Peki, bir hüküm getirmişsiniz cezayla ilgili, zaman aşımı meselesi suçluya göre düzenlenmiş. Dünya hukuk tarihinde, ceza hukuku tarihinde böyle bir şey yok, umarım bunu düzeltirsiniz ve özellikle Basın Kartı Komisyonunu da lütfen demokratik hâle getirin bunu yaparken.

Ben maddeler üzerinde detaylı olarak konuşacağım için özellikle 4 maddeye değineceğim. Yani bu 4 madde 29, 32, 34, 37, Anayasa'nın en az 40 maddesini ihlal ediyor; çok büyük bir başarı, bunu nasıl başardınız bilemiyorum(!) Özellikle 32'ye ve 34'e bakmanızı rica ediyorum. Bunları zamanı gelince de konuşuruz ama BTK Başkanına yargı yetkisini nasıl veriyorsunuz? Anayasa'nın devredilemez yargı yetkisini bir bürokrata, bir kurul başkanına veriyorsunuz; e, mahkemeyi de kursun, cezayı da versin, ceza infaz koruma memuru olarak hapse de atsın, başında da dursun; madde 32. Madde 34, çok ciddi olarak Anayasa'ya aykırı pek çok hüküm içeriyor. Yine, burada da yargı yetkisini bir kurula, kurul başkanına veriyorsunuz; idari para cezaları, ceza uygulanması, iletişim yasakları, bir sürü yasak. Ve en önemlisi madde 37. Yani 32, 34 ve 37'nci maddeleri tekliflten çekmeniz gerekiyor. 29, 32, 34, 37 eğer hükme bağlanırsa Anayasa'ya pek çok açıdan aykırı hüküm getireceksiniz ve bu da kesinlikle Anayasa Mahkemesinden dönecek.

Siyasi yorum yapmak istemiyorum. Seçim sathımailine girilmiş bir ülkede bu kadar yasaklı zihniyetle bir kanun getirildiğini düşünmek istemiyorum. Verilen bir emek var ama bu emeğin boşa gitmemesi için teklif sahiplerinin oturup bu 40 madde üzerinde tekrar çalışmalarını ve özellikle Dijital Mecralar Komisyon raporundaki ve Cumhuriyet Halk Partisinin muhalefet şerhine ve diğer siyasi partilerin muhalefet şerhine bakarak, bugünkü konuşmalardan da yararlanarak düzeltmeler yapmanızı talep ediyorum.

Pek çok konu konuşuldu, tekrar etmemek ve tekrara girmemek açısından sözlerimi burada noktalayacağım. Maddeler üzerindee ayrı ayrı konuşuruz diyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.