| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .06.2022 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Çok değerli Başkanımız, çok değerli milletvekillerimiz, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız, çok değerli sivil toplum örgütlerimizin çok değerli temsilcileri ve basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bu Covid sürecinde gerçekten de fedakârca çalışan ve olağanüstü bir gayret gösteren başta hekimler ve hemşireler ve tüm sağlık çalışanları olmak üzere sağlık çalışanlarıma şükranlarımı arz ediyorum, ebediyete irtihal etmiş kardeşlerime de Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.
Tabii, bu kanun teklifi çok önemli. Bu kanun teklifine geçmeden önce benden önceki konuşmacılar Türkiye'deki sağlık sistemiyle ilgili bazı eleştirilerde bulundular. Tabii, Sayın Bülent Bey şöyle söyledi: "Ekonomik anlamda ve 100 bin kişiye düşen hekim sayısı anlamında OECD ülkelerine bakıldığı zaman onlardan geriyiz, daha aşağı sıralardayız." Doğrudur, haklıdır o yani o konuda ama şu bir gerçek: Diyelim ki 100 bin kişiye düşen hekim sayısı bizde aşağı yukarı 200'lerde, hemşire sayısı 354'lerde; bu, OECD ortalamasının altındadır ama gerçekten de bizim fedakârca çalışan ve tecrübeli sağlık çalışanlarımız sayesinde diğer Avrupa ülkelerine göre, belki kat kat bizden hekim sayısı fazla olan ülkelere göre çok daha iyi sağlık hizmeti verdiğimizi hiç kimsenin unutmaması lazım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O zaman daha fazla ödeme yapmamız da lazım.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tabii, tabii, onlara da geleceğim.
Diğer taraftan, tabii ki biz sağlıkta şiddete tamamen karşıyız.
(Uğultular)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, biraz fazla bir ses var, biraz daha sessizlik ortamı oluşturabilirsek hatibi anlamak açısından.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Necdet Bey'de burada tabii ki haklı olarak söyledi. Sağlıkta şiddet hiç kimse tarafından savunulamaz ve buradaki sağlık çalışanlarımızı koruma adına Hükûmetimiz ilk önce "beyaz kod" uygulamasını hayata geçirdi. Arkasından da burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, hep beraber, hatırladığım kadarıyla 2 sefer kanuni düzenleme yaptık ve kanuni düzenlemeler neticesinde cezaları aşağı yukarı yüzde 50 artırdığımız gibi aynı zamanda bu cezaları katalog suç içerisine alarak hâkimlere bu fiilî yapan kişiler hakkında tutuklama yetkisi verdik; bunlar tabii ki önemli.
Sağlıkta değişim, dönüşüm gerçekten de Türkiye'nin yüz akıdır. Hepimizin bununla gurur duyması lazım yani 2002 öncesindeki hastanelerimizin ne durumda olduğunu, imkânlarımızın ne durumda olduğunu... Hep beraber o dönemlere baktığımız zaman -biz de hekimlik yaptık, sizler de yaptınız- gerçekten de çok büyük değişim, dönüşüm oldu ve sağlık hizmeti sunumu standartları da kat kat arttı, bu yadsınamaz. Dönem dönem bunlarda birtakım sıkıntılar olabiliyor mu? Olabiliyor ama bugün aşağı yukarı Türkiye'nin batısı ile doğusu arasındaki sağlık personeli sayısında eskiye göre çok çok düzelmeler oldu. İşte, hekim seçme hakkı gibi, hasta hakları gibi, nitelikli yatak gibi, yoğun bakım sayısı gibi aklınıza gelebilecek pek çok hizmetler bugün daha kolay verilebilir hâle geldi ve sağlıkta değişim, dönüşümden dolayı bunu başlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen Bakanlarımıza canıgönülden teşekkür ederim.
Şimdi, gelelim bu konuyla ilgili bu kanuni düzenlemeye. Bizim uzun süreden beri üzerinde durduğumuz, olmasını istediğimiz bir kanuni düzenlemeydi bu. "Neden?" derseniz, hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın üçlü bir maaş sistemi vardı. Bunlar neydi? Birincisi, bordrolu maaş; ikincisi, sabit döner sermaye; üçüncüsü de performans karşılığı elde ettiği döner sermeye. Tabii, bordrolu çalışan hem hekimlerimizin hem de hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın diğer personellere göre, diğer memur statülerine göre çok geri kaldığı görmekteyiz. Diyelim ki bir uzmanın bordrolu maaşı aşağı yukarı...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Affedersiniz İsmail Bey... Bir parantez...
Değerli arkadaşlar, burada görüntü çekimi yapmıyoruz, ses kaydı veya görüntü kaydı olmuyor. Kendini çekebiliyor insanlar ama kişisel hukuk açısından da...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İsmail Bey'in danışmanı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olabilir, İsmail Bey'in olabilir.
Sadece İsmail Bey'i çekiyorsa bir şey diyemem ama...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Önemli değil Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İzni olmadan başka bir insanın sesini veya görüntüsünü almak doğru değil, temel haklar açısından da Komisyonumuzun usulü açısından da doğru değil.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tamam, sorun değil Başkanım.
Şimdi...
CAVİT ARI (Antalya) - Başkanım, İsmail Bey'in sesini kesmenize müsaade edemeyiz, İsmail Bey konuşsun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ne güzel, İsmail Bey'in hakkınızı savunmanızı takdir ettim doğrusu.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Allah razı olsun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey devam edin, buyurun.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, konunun özüne gelecek olursak burada, tabii ki sağlık çalışanlarının bordrolu maaşının düşük olması...
CAVİT ARI (Antalya) - Arkadaşları savunmayabilir ama biz savunuyoruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Başkanım, süreyi tekrar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süre ilave edeceğim merak etmeyin.
İnsicamını bozmayalım İsmail Bey'in.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, bu konunun anlaşılması açısından arkadaşlar, buradaki hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın bordrolu maaşı çok düşüktü ve emeklilikte bunlar önemli problemlerle karşılaşmaktaydı. Bizim uzun süreden beri, diyelim ki işte, bordrolu maaş, sabit döner sermaye ve artı döner sermaye kısmında, sabit döner sermayenin de genel bütçeye aktarılması ve emekliliğe yansıması gerekiyordu. Bununla ilgili uzun süredir bizim çalışmamız vardı ve neticede, bu kanun teklifi kanunlaştığı zaman hem hekimlerimizin hem diğer sağlık çalışanlarımızın, bir kere, otomatik olarak maaşı yükselecektir. Şu anlamda yükselecektir: Emekliliğe yansıyan maaşı yükselecektir ve dolayısıyla da bir uzman hekimin aşağı yukarı 14 bin lira civarında bordrolu maaşı olacak ve diğer taraftan, pratisyen hekim 12 bin lira civarında ve lisans mezunu bir hemşire aşağı yukarı 9-10 bin lira civarı bordrolu maaş düzeyine ulaşacak; bu çok önemli bir düzenleme.
Durmuş Bey şunu sordu: "Bunun bütçeye yükü nedir?" dedi. Aşağı yukarı 26 milyar TL. Türkiye'de normalde SGK, Sağlık Bakanlığından...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey, rakam olduğu için, tutanaklara yanlış girmemesi açısından, birazdan tablo dağıtılacak, 11 milyar liraya yakın çalışanlarla ilgili ek ödeme, 1 milyar liraya yakın da emeklilikle ilgili bir şey var. Kaydırmalardan ibaret olduğu için bazı kalemler, onları maliyet olarak saymak doğru olmaz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yaklaşık olarak dedim ben Başkanım.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Toplam ne kadar Başkanım?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - 12 milyar lira civarında diyebiliriz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, neticede, SGK hizmet karşılığı Sağlık Bakanlığına bir global bütçe aktarıyordu ve dolayısıyla da buradan aktarılan miktar oraya aktarılacak, Sağlık Bakanlığının bütçesine aktarılacak ama buna ilave olarak da döner sermayenin düşmemesi için, döner sermayenin daha fazla artırılması için -ileride ona da değineceğim ben- ayrıyeten aşağı yukarı 10-12 milyar lira civarında bir miktar performans anlamında SGK'ye aktarılacak, SGK de Sağlık Bakanlığına. Bunun şu etkisi de olacak arkadaşlar: Bordrolu maaş arttıktan sonra Sağlık Bakanlığımızın, tabii burada görünmeyen ve hem sağlık çalışanlarımızın hem de doktorlarımızın aldığı maaşı, diyelim ki bir uzmanın 14 bin liralık maaşını 20 bin liraya çekecek döner sermaye dağıtımıyla ilgili de bir çalışması olacak. Diyelim ki hiç hasta gelmiyor ve doktorun hiç suçu yok; bunlarla ilgili bir çalışma yapacaklar -umarım- 5,6,7 neyse, bin lira daha sabit bir gelir gibi bir gelir elde edebilecek doktorlar. Dolayısıyla da hani "Önceki kanunda düzenlenmişti, doktorların maaşı yüksekti, burada düşürüyorsunuz." denildi ya, bunu buradan telafi etmeyi planlıyoruz arkadaşlar.
Diğer taraftan, arkadaşlar, bu kanun teklifiyle biz döner sermaye çarpanlarını ve tavanlarını yükseltiyoruz ve tavanları yükseltince diyelim ki bir uzman hekimin döner sermaye tavanı 26 bin lira iken bunu 31 bin liraya, 6 bin lira daha yükseltiyoruz.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bordroda artıyor mu?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bordroda artmıyor ama total geliri... Diyelim ki bir hekimin 14 bin lira sabit ücreti, 31 bin liraya kadar maksimum döner sermaye alabilme imkânını biz sunuyoruz. Şöyle bir şey: Hepimiz sağlıkta çalıştık...
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - O zaman "maaş artışı" demeyin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama maaşı artarsa vergisi artacak, maaşı azalır bu sefer, vergiye tabi geliri artacak bu sefer.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Artsın, tek kalemde yapın; devletin vergi kaybına izin veriyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, herkes sırası geldiğinde görüşlerini ifade ederse... İsmail Bey'in insicamını bozmayalım lütfen.
Buyurun.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Doğrusu, döner sermayeyi artırıyorsunuz, maaşını değil.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Necdet Bey, bir sonraki sıranız geldiğinde görüşlerinizi ifade edersiniz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bakın, bordrolu maaşı ne yapıyoruz biz? Aşağı yukarı 2 katına çıkarıyoruz, bir kere, maaşı artırıyoruz, orada bir şey yok.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bordroyu artırmıyorsunuz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bordrolu maaşı artırıyoruz, 7.500 lira olan bir uzmanın maaşını aşağı yukarı 14 bin liraya çıkarıyoruz; bu, bordrolu maaşın artması değil midir?
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bordroya yansıyor mu? Emekliliğe yansıyor mu?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bordroya yansıyor bu, iyi okuyun siz. Sabit döner sermaye kısmını tamamen genel bütçeden aktarıyoruz ve genel bütçeden aktarınca maaşı artıyor. Diğer taraftan da döner sermayeden alabilme imkânını fazlalaştırıyoruz ve hekimlerin -eskiye göre- gösterdikleri performansa göre dağıtılan para miktarı da artacağı için diyelim ki eskiden 10 bin lira dağıtılıyorsa şimdi 20 bin lira dağıtılacak ve dolayısıyla da eskiden 30.000 puanla 20 bin lira alıyorsa şimdi 30 bin lira alacak ve dolayısıyla da bunlar hekimlerimizin lehine. Bundan sadece hekimler mi faydalanıyor? Hayır, yardımcı sağlık personeli de bundan faydalanıyor.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Emekliliğe yansıyor mu?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Onlarda da yansıyor. Zaten maaşı yükselterek yansıttık biz emekliliğe.
Necdet Bey'in bilmediği şöyle bir şey var: Devlet memurları emeklisi emeklilik katsayısına göre emekli olduğu için, ödediği prime göre emekli olmadığı için bundan zaten etkilenmiyorlar yani siz az prim de ödeseniz... Diyelim ki biz, doktorları ödediği prime göre emekli etseydik bugün belki 5-6 bin lira maaş alamazlardı ama biz onların maaşlarını bugün ne yapıyoruz? 12 bin liraya yükseltiyoruz o katsayıyı değiştirerek. Yani dolayısıyla da burada emeklilik katsayısını değiştirdiğimiz için ödediğimiz primin çok fazla önemi yok ama bu sistemde neye faydası var bunun? Hemşirelerin, doktorların ve diğer personelin de biz bordrolu maaşlarını artırdık ama 2008'den sonra emeklilik yasası değiştiği için onları da etkileyecek bu ve o gözle bakmak lazım.
Diğer bir taraftan, tabii ki burada şöyle bir şey var: Eskiden her hastane kendi bazlı döner sermaye dağıtıyordu, diyelim ki bir hastanenin geliri eğer çok değilse oradaki hekimler veya yardımcı sağlık personeli döner sermayeden hiç pay alamıyorlardı ve bugün Türkiye'de aşağı yukarı hekimlerin yüzde 25'i, pratisyen hekimlerin de yüzde 50'si döner sermayeden pay alamıyor; bazı hastanelerdeki yardımcı personel sabit döner sermaye haricinde hiç döner sermaye alamıyorlardı ama bu sistemde ne yapıyoruz biz? Hastane bazlı sistemden Türkiye bazlı sisteme geçiyoruz. Türkiye bazlı sisteme geçince bu sefer diyoruz ki mesela: "Döner sermaye almayan hiçbir hekim kalmayacak." Burada Sağlık Bakanlığı bir düzenleme yapacak ve bu düzenleme neticesinde, diyelim ki hemşirelerimiz de doktorlarımız da uzman doktorlarımız da eczacılarımız da herkes döner sermayeden daha fazla pay alacak arkadaşlar ve dolayısıyla da bu düzenleme bu kardeşlerimizin hepsinin lehinedir.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Kardeşlerimizi dinleyeceğiz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dinleyeceğiz inşallah.
Burada, diğer taraftan, tabii ki emeklilikle ilgili daha önce bir düzenleme getirilmişti 17 bin olan katsayı 40 bine, 13 bin olan katsayı da 33 bine getirilmişti ve burada şu görüldü arkadaşlar: Bizim ülkemizde, bir valinin aldığı emeklilik maaşı 16.600 lira, genel müdürün 14.200 lira, profesörün 13.400 lira. Şimdi, biz hekimleri seviyoruz, onların çalışmasına önem veriyoruz fakat burada emeklilik maaşını çok yükselttiğimiz zaman buradaki hiyerarşik düzeni de bozuyoruz yani buradaki...
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sağlık emekçileri arasındaki hiyerarşiyi bozmak ne oluyor?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sabredersen onu da açıklayacağım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Necdet Bey, sırası geldiğinde görüşlerinizi ifade ederseniz...
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - "Hekim" demeyin.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Katılmayabilirsiniz ama görüşlerinizi sıranız geldiğinde ifade edin.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sabredersen onu da açıklayacağım, bir sabret.
Dolayısıyla da burada, aralık ayında yapılan düzenlemede hızlı bir düzenleme geçirildi ve belki bunlar göz önüne alınmadı ve burada belki de büyük bir hiyerarşik düzensizlik olacağı için burada yeniden bir düzenleme yapmak mecburiyetinde kaldık. Biz de isteriz 40 bin vermeyi, daha yüksek sayılar vermeyi.
Diğer taraftan, tabii, burada şunu diyebilirsiniz: "Ya bunun içinde niye hemşireler yok, diğer sağlık personeli yok." Arkadaşlar, bunu biz 3600'le bütüncül olarak değerlendiriyoruz yani burada bir pratisyen hekimin katsayısı kaç? 3000. Uzman hekimin kaç? 3600. Bunları ne yapıyoruz biz? 600 yükseltiyoruz, uzman hekim 4200'e, pratisyen hekim de 3600'e geliyor. Cumhurbaşkanımız sağlıkçılara verdiği müjdede ne dedi? "Ebe, hemşire gibi sağlık çalışanlarının lisans mezunu olanlarını 3600'e getireceğiz." Yani bir lisans mezunu hemşireyi biz pratisyen hekimle aynı seviyeye getiriyoruz arkadaşlar ve dolayısıyla da burada biz pratisyen hekimlere bir fark vermezsek emeklilikte bir pratisyen hekim ile hemşire aynı maaşı alacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Dolayısıyla da yani onların maaşları da yükselecek; bu pencereden bakmak lazım.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Necdet, bunu sen gözden kaçırdın.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Maaş yükselmiyor Uğur Bey, maaş yükselmiyor, döner sermaye yükseliyor; bunu anlayalım yani.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Emekliler için söylüyor.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Burada hemşireleri de dinleyin.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Onları da dinleyeceğiz.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Maaş düzelmiyor, "Döner sermaye." diyorsunuz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, arkadaşlar, maaşı da düzeltiyoruz, döner sermayeyi de düzeltiyoruz yani sizin nereden baktığınıza bağlı bu.
Diğer taraftan, tabii bu kanuni düzenlemenin önemli maddelerinden biri de 4924 sayılı Kanun'da anılan sözleşmeli personel. Bunun anlamı şu arkadaşlar: Sağlık Bakanlığı hekim bulundurmakta zorluk çektiği ve orada tutmakta zorluk çektiği personele demiş ki 4924 sayılı Kanun'la: "Ben sana daha yüksek ücret veriyorum." Aşağı yukarı 26 bin lira civarında bunların maaşı. "Sen burada yıllık sözleşme yap, burada sen çalış, bunun üzerine de yeni sistemde performans da üretebilirsin." diyor fakat bunun şöyle bir dezavantajı olduğunu da görüyorum ben: Burada, diyelim ki 4924'ü alan hekimlerimizin bazıları maalesef -hepsini kastetmiyorum- "Nasıl olsa ben parayı alıyorum, çalışmıyorum." diyor. Burada Sağlık Bakanlığı, bu 4924'le kadroya geçirilenlerin aynı zamanda eğer performansı da düşükse mutlaka bunları iptal edebilmeli. Diyelim ki bir yıllık, iki yıllık sözleşme yapınca bu süreyi beklemek zorunda kalıyorlar. Ne yapıyoruz biz burada? Diyelim ki bunun sayısını, kadroyu aşağı yukarı 22 binden 27 bine çıkarıyoruz ve burada hastane bazlı sisteme geçiyoruz. Diyelim ki acilde 2 doktorsunuz; bir acil uzmanı 4924'lü, bir uzman performansa göre çalışıyor. Performansa göre çalışan diyelim ki canla başla çalışıyor, öbürü "Nasıl olsa benim maaşım yüksek." deyip biraz daha kendini geri çekebiliyor. Bu aradaki farkları da ortadan kaldırma adına hastane bazlı bir sisteme geçilecek ve aynı zamanda onların performans da alması sağlanacak ve dolayısıyla da hastanede herkes buna tabi olarak ayrımcılık kaldırılacak.
Diğer taraftan, bu borçlanmayla ilgili bir şey söylediler. Tabii, bunlar daha önceki, pandeminden önce... Diyelim ki bir adamın BAĞ-KUR'u vardı sosyal güvence olarak, bunun primini ödememiş ve dolayısıyla da sağlıktan yararlanma hakkını yitirmiş, hastaneye gitmiş ve hastanede borç edinmiş. Buralarda tabii ki 5 bin liranın altında borçların silinmesiyle ilgili... Tabii, bunların birtakım takibi, icrası, bilmem nesi, Sağlık Bakanlığımıza çok büyük yük. Bunların silinmesi, geri kalanlarına da kolaylık getirilmesini sağlıyoruz. Burada bunların tamamen hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve bunların toplamı da aşağı yukarı 200 milyon TL civarında; biz bunların hepsini affetmiyoruz. Diyelim ki aşağı yukarı yarısını silmek kaydıyla... Yarısına yakını, bir kısmı falan silinebilecek; vatandaşlarımıza bir kolaylık.
Burada, kanun teklifinde şahsen benim de kabul etmediğim şöyle bir şey var: Döner sermaye kısmında disiplin suçuyla ilgili bir madde var. Yani oradaki fikrimiz de şu: Yani belki bu iyi niyetli olarak çalışmayanları...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O konu incelenecek, daha henüz bir şey yok.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bakalım. Yani iyi niyetli olmayanların belki döner sermayesini kesmek gibi ama bu çok suistimal edilebilir diye bir düşünce de bende hâkim oldu.
Neticede şunu söylemek istiyorum: Bu kanun teklifi gerçekten de sağlık çalışanlarımızın ve buradan emekli olan kardeşlerimizin hepsinin lehine. Belki tam istediklerini, umduklarını verememiş olabiliriz ama Türkiye şartlarında yapılabilecek olanların en iyisini yaptığımızı ben düşünüyorum. Bu kanun teklifimizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum.