| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .06.2022 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sanırım, Sağlık Komisyonunda olmamız vesilesiyle arkadaşlarımız böyle bir incelik yaptılar, onlara da teşekkür ediyorum.
Tabii, yasa teklifine ilişkin Sağlık Komisyonunda uzunca bir saat görüştük, on bir saate varan bir görüşme oldu. Konunun uzmanlarıyla bir ihtisas komisyonu çalıştırılması, bu dönemin ruhuna uygun olarak çalıştırılması çok doğru bir iş ama bunun bir neticeye varması gerekiyordu; Başkanın da ifade ettiği gibi, orada "-mış" gibi bir Komisyon oldu maalesef yani hiç istemezdik. Yani biz, kendi meslektaşlarımız için, milletvekilliği sonrası, siyaset sonrası bir araya geleceğimiz, yüzüne bakacağımız meslektaşlarımız için orada daha verimli bir çalışma olmasını isterdik ama gram, bir kelime dahi değişmeden geldiği gibi gitti. Hatta, başka bir şey daha var -işte, İsmail Bey burada- birçok soruya cevap da alamadık. Şimdi, Komisyon üyeleri konuşuyor, kendi alanında olunca uzun uzun anlatıyor ama ben bilemediğim bir konuda nasıl müdahale edeyim? Orada var olanların işin detaylarını sorduğumda doyurucu bir cevap vermesi gerekiyordu, maalesef o da alınmadı. Yani bir yerde o Komisyon kendini inkâr etti, bir yerde yaptığı çalışmalar kifayetsiz hâle geldi, bir yerde yok hükmünde bir ilan oldu açıkçası, onu burada tutanaklara geçsin diye ifade edeyim. Çünkü burada ilk konuşmacılar "Ya, bizim çok alanımız değil." dediler; alanı olanların yaptığı çalışmalarda maalesef böyle bir şey. Şimdi, ben orada hekimlerin, sağlıkçıların çoğunlukta olduğu bir yerde bir konuyu kabul ettirememişsem burada Plan ve Bütçecilere bunu nasıl kabul ettireceğim, bu da ayrı bir şey. Bu eleştirimi tutanağa geçsin diye özellikle belirttim. Yasanın geneline olarak...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz şey olarak bakmıyoruz, hakkaniyet olarak bakıyoruz olaylara.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - "Hakkaniyet" dediğiniz... Ya, nerede hakkaniyet işte, zaten onu söylüyoruz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Doktor olmamamız" demek...
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Şimdi, ben size "Ya, bu adaletsiz, iş barışını bozuyor, hatta maaş adaletini daha da bozuyor." dediğimde siz "Ya, nerede, nerede?" diyeceksiniz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bizi ikna ederseniz değerlendiririz onu.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - İkna etmek biraz da şöyle bir şey, yaptığın işin içerisinde olmakla alakalı.
Şimdi, ben anlatacağım onu. Örneğin, şu soruya cevap vermedi arkadaşlar. Bu, Aralık 2021'de geldiğinde tüm partiler, milletvekilleri oy birliğiyle bir onay verdi buna. Neydi o zaman gösterge? Uzmanlarda 40 bin, hekimlerde 33 bindi. Neden bunu düşürdünüz? Buna ilişkin tek açıklama olmadı. Burada da tekrar bunu soralım: Neden daha önce, yıl başında getirilen, 2021 Aralıkta getirilen maddedeki göstergeler düşürüldü? Onun bir ifade edilmesi lazım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Görüşmeler bitince bu sorunun cevabını isteyeceğiz.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - İnşallah. Biz Sağlık Komisyonunda alamadık.
Ayrıyeten "Bu, ekip işi." diyoruz. Neden diğer meslek alanları bunun içerisinde değil? Sağlığın diğer bileşenleri, o ekip içerisinde sayılan hemşiresi, hasta bakıcısı, sağlık teknikerleri, eczası neden bu işin içerisinde değil, bunun da cevabını alamadık. Böyle olunca da bizim aklımıza şöyle bir şey geliyor: Yani burada yapılmaya çalışılan, sağlıktaki bu aksaklıkları düzeltmek ya da açlık sınırı altında maaş alan doktorların maaşını yükseltmek falan değil, yurt dışına kaçan doktorların yurt dışına çıkmasını engellemeye yönelik bir çalışma. Bunun dışında hiçbir özelliği yok, tek hedef bu olmuş. Eğer siz bu düzenlemeleri sağlıklı bir hâlde getirmezseniz yarın eczacılar çağrılınca eczacılar gidecek ya da bir başka ülkeden hemşireler çağrılınca hemşireler gidecek. O yüzden, sadece günü kurtarmaya yönelik bir çalışma olmuş.
Mesleğim itibarıyla da eczacıları çok gündem ettim, burada da tekrar edeceğim. Örneğin, 2013 ve 2016 yılında Sağlık Bakanlığının atama yönetmeliğinde "stratejik personel" tanımı yapılmış. Bu personel tanımının içerisine hekim, diş hekimi ve eczacı konulmuş. Ama bakıyorsunuz, bu maddelerin içerisinde eczacı yok; ya, bunun da cevabını alamadık. Tek tek sordum, hepsine birden sordum, "Ya biriniz, Allah rızası için biriniz şurada açıklama yapın, eczacı niye yok?" dedim. "Efendim, benim gönlüm burada olmasını ister." Ya, imza atmışsın, oy verdin, karşı oy verdin. Bu nasıl bir gönül, böyle bir gönül bağı olur mu Allah aşkına? Bu, "Biz eczacıyı yok sayıyoruz." demenin ifadesidir; oy verdiğin ve imza attığın metinde olmaması.
Şimdi, biz "stratejik personel" diyoruz da yine, başka özellikleri de var eczacının. Örneğin, eczacı daha önce dört yıl eğitim alıyordu, şimdi beş artı bir yıl eğitim alıyor. Yani beş yıl temel eğitim alıyor, eğer eczane açmak istiyorsa bir yıl yardımcı eczacılık mecburiyeti var. Sonra, yine, bir maddede "uzman eczacı" var. 50 kişi ya, Türkiye'de var olan uzman eczacı sayısı 50. Bir daha söylüyorum, sadece 50, hatta 50 bile değil, 46, 47 kişi. Ya, burada siz "uzman" koyuyorsunuz da neden o zaman eczacıyı koymuyorsunuz Allah aşkına?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu arada süreniz doldu, aşmış, ben fark etmemişim.
Son cümlenizi alayım.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Hemen bitiyorum Başkanım, iki üç cümle daha söyleyeceğim.
Toplamda 3.740 eczacı var ve bu eczacılar stratejik iş yapıyorlar. Hastane eczanesinde tıbbi ürünlerden, tıbbi malzemelerden sorumlulular, nöbette varlar, reçete kontrolünde varlar; devlete çok ciddi katkı sağlıyorlar. Emekli olanların maaşı da normal maaş alanların yani çalışanların yarısından daha az.
O nedenle, burada, madem kendi meslektaşlarımız bunu yapmadı, bari Plan ve Bütçe Komisyonundaki arkadaşlarımız yapsın, böyle bir ricamız var. Burada hakkaniyeti, adaleti getirmeleri açısından bunu tekrar teklif ediyoruz.
Teşekkür ederim.