| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4485) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .06.2022 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Fikret Hocam, bu kadar heyecana gerek yok. Sıkıntıları var; sağlıkta biz çağ atlamışız, hakikat bu. Elbette tenkit edeceksin ama hakkı teslim edeceksin.
Şimdi, Değerli Bakanım, size minnettarım; özellikle yanınızda 2 hekim arkadaşımız var, onların gayretlerine de çok teşekkür ediyoruz. Kimin desteği, katkısı varsa herkes bizim için mübarektir, buradaki bürokratlar da öyle.
On beş yıl özel hastane işletmeciliği yaptım Erzurum'da; babası sağlık memurluğundan emekli birisiyim. Dolayısıyla, sizin sahaya vukufiyetim elbet sizin kadar değil ama biraz da vardır diye söz söyleme sadedinde not düşüyorum.
Bizim Erzurum'da daha önce şehrin merkezinde bir özel hastanemiz vardı, Özel Şifa Hastanesi.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hepiniz özel hastane patronusunuz, maşallah ya!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, rica ediyorum...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Mali müşavir ya, ne patronu, Allah Allah!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Benim" demiyor, "bizim" diyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir şehrin hastanesi söylediği, kendisinin değil.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hastanelerin hâlini anlatma bakımından, hastanelerin bugünkü durumu ile eskiyi kıyaslama bakımından olayın içerisinde birisi olduğumu ifade için bunu söylüyorum ben.
Eşi emsali görülmemiş mesafe aldık; bunda Sayın Cumhurbaşkanımızın ufkunun, vizyonunun elbette katkısı çok çok yüksek ama burada kim varsa hepinizin de buna dahli var. Hele hele bizim hemşehrimiz, beraber milletvekilliği yapıyorum, Sağlık Komisyonu Başkanımız Recep Akdağ Bey'in; ona da bu vesileyle minnettarlığımı özellikle kayda geçiyorum.
Şimdi, efendim, bizim Erzurum'da daha önce Numune Hastanesi vardı merkezde. İsmail Tamer Bey şu kanun teklifinin altında 1'inci imzası olanlardan birisi; o, çok iyi bilir, Erzurum'dan mezundur, uzun yıllarını vermiştir. Oradaki şartların ne kadar iptidai, ne kadar ilkel olduğunu, insanların oraya sağlam gidip hasta çıkanların bile olduğunu biliriz; bu bir vakıadır. Sonra geldiğimiz noktada, bizim gayretlerimizle öyle bir merhale katettik ki şu anda bir şehir hastanesi var, Avrupa'da yok böyle bir hastane.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Gerçekten yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yakın zamanda Fransa'daydım -bir kıyas yapma bakımından, samimi söylüyorum- orada Fransızlarla, siyasetçilerle konuştum; sağlık sahasında -Necdet Hocam, samimi söylüyorum, çok açık bir biçimde- oradaki milletvekilleriyle sohbet ettim, belediye başkanlarıyla konuştum -Fransız bunlar- bize "Elbette bu alanda çok ciddi mesafe aldınız." dediler. Ulaştırma sahasında hakeza öyle. Şimdi, bir şehir hastanesi yapmışız, 1.500 tane yatağı var, eskiden akla hayale gelmezdi bunlar. Ve arkadaşlar, şimdi, ara ara...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Maşallah! Bütün poliklinikleri çalışıyor mu?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Maşallah, maşallah!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, böyle bir usulümüz yok. Lütfen, daha 1'inci maddedeyiz, çok sayıda maddemiz var.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben duymadım ama arkadaşlarım bana söylediler, Naci Bey kardeşim, bununla ilgili bir tenkit getirmiş "Şehrin dışına gitti şehir hastanesi." diye. Oysa öyle değil, şehrin dışına değil, şehrin tam göbeğine geldi çünkü arkadaşlar, bizim Erzurum çok büyüdü. Eski Numune Hastanesi ile yani "şehrin merkezi" diye tarif ettiğimiz yer ile bugünkü şehir hastanesi arasında 3-4 kilometrelik bir mesafe var. Kaldı ki şehir hastanesinin imkânları, çevresindeki o çevre şartları öylesine Avrupai normlara geldi ki hakikaten tebrik edilmesi, teşekkür edilmesi gereken hâldeyiz şu anda.
Bakın, orada çok genç bir başhekim arkadaşımız var, İbrahim diye bir kardeşim; işte, bu yasa görüşülürken İbrahim'le konuştum "Sevgili Hocam, sizin bir talebiniz var mı, bir problemimiz var mı, ne yapabiliriz?" dedim. Teşekkür etti. Elbette noksanları yok mu? Var. Mesela çocuk doktoru istiyoruz Halil Bakanım.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ben de onu söyledim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet yani çocuk doktoru yönünden sıkıntımız var, böyle bir beklentimiz var. Ama mesela, bunun yanında bana ne diyor? Robotik cerrahi şu anda cari orada, prostat ameliyatları robotlar kanalıyla yapılıyor şu anda.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Daha mı iyi oluyor?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, kardiyolojide çok ciddi mesafeler almışız, özellikle çocukların kalplerindeki o delikler filan oradaki cerrahi sistemiyle kapanıyor. Dediğim gibi, daha önce bu işi yaptığımız için biliyorum. Hayal edemezdik, şimdi, eşi emsali olmayan noktaya geldik. Bunlara teşekkür edeceğiz. Ama noksanımız var ve noksanları söylerken şunu söylüyoruz: Mesela, bizim ilçelerimizde hekim açığımız var. Efendim, "Kapatalım bu gerçeği." Olur mu öyle şey? Hekim açığını kapatalım, bu gerçeği kapatmayalım; bunu önce de söyledik. Ve daha önce bir şey söyledim, burada Fikret Hocam itiraz etti: Ya, arkadaş, biz, daha önce, bu hekim açığı kapatılsın diye "Dışarıdan hekim alıp çalıştıralım." dedik. Nasıl bir vaveyla kopardılar, nasıl gürültü kopardılar, aman Ya Rabb'i! Ya, arkadaş, bu insanlar geldiğinde hizmeti kime vereceklerdi? Hastalarımıza, bizim insanlarımıza vereceklerdi, o açık kapanacaktı.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şu an açık artıyor işte.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, şunu söyleyeyim: Arkadaşlar, daha önce ilçelerde sağlık ocakları vardı, o sağlık ocaklarına girdiğinizde hakikaten -siz biliyorsunuz, hekimsiniz- çalışma şartları çok çok ilkeldi. Şimdi ilçelerde, şehir merkezlerinde daha önce olmayan hastane mesabesinde hastaneler yaptık biz, elhamdülillah. Niye? "İnsana hizmet kadar mübarek bir iş yoktur" dedik biz; siyaseti bunun için yapıyoruz zaten. O yüzdendir ki milletin yüreğinde yer bulmuşuz.
Fikret Hocam, şunu yapalım: Tespit ettiğin noksanları söyle, hekimsin sen, olayın içerisindesin, Necdet Hocam hakeza öyle, İsmail Bey öyle. Ama olanı söylemiyorsunuz; ne büyük bir vebal. Arkadaş, sen daha önce bu işe başlarken bu şartlarda mıydın? Kulak burun boğaz doktorusun, İsmail'le beraber, böyle miydi bu? Değildi. Bakın, ben bir hastaneyi sıfırdan...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayabilirseniz sevinirim.
İSMAL TAMER (Kayseri) - Cerrah, cerrah...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, şahsıma devamlı, böyle atıflar var, ben cevap hakkı kullanmak istiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bakın, böyle bir şey yok. Sataşma ayrı bir şey, farklı fikir ayrı bir şey. Size bir hakaret söz konusu değil, ayrı bir fikir ifade ediliyor. Başka maddelerde fikrinizi söylersiniz, henüz 1'inci maddedeyiz yani. Ama ayrı sohbet etmek istiyorsanız, benim odam müsait, geçebilirsiniz, karşılıklı uzun uzun sohbet edebilirsiniz.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sataşma var, ben de kendi fikrimi söyleyeceğim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sataşmadı, sitem etti.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben sataşmıyorum arkadaş, ben bir durum tespiti yapıyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, toparlarsanız sevinirim.
Bakın, daha 1'inci maddedeyiz Fikret Bey. Sorularımıza cevap bile alamadık, birçok soru soruldu, bakın, bekliyorlar.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, Fikret Hocam, bir şey söylüyorum. Ne diyorum ben? "Siz bilmezsiniz." demiyorum, "Siz bilirsiniz." diyorum, hekimsiniz ama ben de bu alanda iş adamı olarak bulunmuşum, dolayısıyla benim de az buçuk vukufiyetim var. Onu da geç, iş adamlığını da geç, ya, bu toplumda yaşanan birisiyim, hasta olmuşum, daha önce gitmişim, hizmet almışım, sonra hizmet almışım.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İşte, sorun burada, sahaya iş adamının girmesi sıkıntı; itiraz ediyorsun, ben onu söylüyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, bir defa bir milletvekilin -sizin için özellikle söylüyorum- hekim bir milletvekilinin şehir hastanelerine dönük tenkit getirmesini -samimi söylüyorum ki- bir samimiyetsizlik olarak kayda geçiyorum.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır, kabul etmiyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olur mu böyle bir şey ya? Böyle bir şey olabilir mi ya?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Madem konuyu biliyorsunuz, kaç tane yatak kazandınız onu söyleyin?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bir dakika... Kaç tane yatak kazandınız? Şehir hastanelerinin kaç yatak kazandığını söyler misiniz İbrahim Bey? Bakın, bilmiyorsunuz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, Değerli Bakanım, bir şeyi daha söyleyeyim...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, çok aştık süreyi, gerçekten çok aştık. Başka maddelerde...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, hadi bakalım, teşekkür ediyorum.