NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkanım, teşekkürler.

Ben uzatmayacağım çünkü az önce Sayın Bakan Yardımcısının ve İsmail Bey'in de söylediği gibi, iç içe bunlar. Yani temel problem aslında, özlük haklarıyla ilgili yapılması gereken, sadece döner sermaye, performans değil; temel ücretlerde bir düzenleme yapmak lazım ve bunun emekliliğe yansıması lazım. Yoksa etrafında dolanıp her seferinde çeşitli krizlerle, çeşitli gelişmelerle bunları düzeltmeye kalktığımızda hem yasamaya hem Bakanlığa ve en çok da çalışanlara, sağlık emekçilerine ciddi bir haksızlık olur. Sağlık emekçileri uzun bir süredir şunu diyor: "Temel, geçinebilecek, insanca yaşayabilecek bir ücret düzenlemesi istiyoruz ve bunun emekliliğe yansımasını istiyoruz." Her yaptığımız düzenlemenin size birçok olumsuz yansıması gelecek. Sağlık çalışanlarının yaptığı işe baktığımızda, en büyük performans, onların motivasyonunu düşürmemek ve çalışma barışı ortamını bozmamak lazım. Her yaptığımız şey aradaki kopuşu getiriyor, ekip hizmetini bozuyor, performansı bozuyor, motivasyonu bozuyor. Yani burada temel ücret... Ama tırnak içinde şunu söyleyeyim: Öyle bir hâle geldik ki -İsmail Bey, siz de biliyorsunuz- Sayın Bakan, hekim veya çalışanlardan hiçbiri döner sermaye alamadığı için izne çıkamıyor. İzin en doğal hakları. Şimdi, bir taraftan emeklileri söyledik. Yani bir insan izin almadığında, dinlenmediğinde acilde nasıl hasta bakacak, nasıl ameliyata girecek, nasıl yapacak? Bunun doğal hakkı değil mi? Demek ki paraya ihtiyacı var ki izne çıkmıyor, yoksa kimse paraya ihtiyacı olmadığı için tatilden kendisini mahrum eder mi? Bunlarla ilgili düzenlemeler düşünülmüyor, etrafında dolanıyoruz. Bari en azından bu izin sürecinde ortalama bir gelir alsalar yani insanların en doğal hakkı, sadece alkış istemiyorlar; bari bunu ekleseydik, o da yok. Yani daha çok, işveren gibi düşündüğümüzde çalışanlar yok oluyor ve çalışanları bir sisteme bağlamış oluyoruz. Tümüyle bunun düzenlenmesi lazım, yoksa her seferinde bunları konuşmuş olacağız diye düşünüyorum.