KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yani birincisi şu: Yani "bir yıl" diyoruz da yani normalde şu anda mesela Türkiye'de eğitim fakültelerini bitirenlere bile bir pedagoji eğitimi şart koşuluyor. Yani bir yıl bir yerde fiilî çalışmak eğitim vermek anlamına gelmiyor. Yani bunun gerekçesi de şu: İşte öğretim üyeleri kalmadı, akademi boşaldı. Niçin akademi boşalıyor? Niçin buna neden olduk? Niçin tutamıyoruz? Yani öyle bir yere getirdik ki, sözde, o dönem muayenehanelere karşı çıkıyorduk, şimdi bütün üniversite hastanelerindekiler muayenehaneler açtı. Ben Dicle Üniversitesi Rektörüyle beraber yolculuk yaptım, kendisi de biliyor ki -belki Cevdet Bey de bilir- artık bütün akademisyenlerin, hepsinin muayenehanesi var.

Yani şimdi bunun etrafında dönmeyelim, soruna eğilelim. Soruna eğilmediğimiz sürece... Yani işte "Bir yıl çalışıp gel, akademisyen ol." Yani İsmail Bey, bizim eğitim dönemimizde böyle bir şey yoktu; Sayın Bakan, böyle bir şey yoktu. Yani en azından o eğitim alanında çalışmak, nasıl anlatılır, nasıl dinlenilir, neler yapılır literatür nasıl takip edilir... Yani biz kolaya kaçmak için bir yerde kendi sistemimizin içini boşaltıyoruz, onu doldurmak için de başka bir düzenleme yapıyoruz. Niçin boşalıyor, niçin gidiyor, bunun önlemini almıyoruz. Yani üniversitede akademisyen tutamıyoruz, eğitim ve araştırma hastanelerinde tutamıyoruz. Şimdi giderek niteliksiz bir eğitim verecekler, insanlara unvan veriyoruz, biraz para desteği veriyoruz, tümüyle yukarıya dönüyor, eğitime dönmüyor. Yazık, her aşamada bunu bu aşamaya getirdik. Yani soruna eğilelim, sorunu çözelim. Yani bir yıl çalışmış, iki yıl çalışmış, bu değil ama bir kıstas getirelim. En azından diyelim ki: "Eğitim ve araştırma hastanelerinde eğitim verecek formasyona sahip şu kadar çalışsın." Yani bir yıl fiilî görev yapmış öyle insanlar var ki hiç gitmeden, hiç çalışmadan kamudan maaş alıyorlar; imzasını atıyor, alıyor, kartından çekiyor. Yani bununla ilgili daha detaylı bir düzenleme yapın.

Bir diğeri, kura. Kura meselesiyle ilgili -yani Dişhekimleri Birliği adına gelen arkadaşımız da söyledi- kura meselesi gerçekten Bakanlığın... Ben de kura çektim, siz de çektiniz. Bununla ilgili, bir altını doldurmak lazım. Halil Bey, siz, Fahrettin Bey; şu andaki yönetim yarın değişse birileri bunu kötüye kullansa ne olacak? Yani birileri başka bir şekilde kullansa ne olacak? Buna bu yazılım döneminde, bu dijital çağda başka bir formül bulmamız lazım. Yani Google'a giriyorsun, bir "ayakkabı" diyorsun, 2'nci gün ayakkabı reklamlarından geçemiyorsun. Yani bunu işte kurada çıkamadı, değiştirelim; işte, 3 sefer, 5 sefer çıkmadı, onun ataması için kolaylık sağlayalım değil, bir düzenleme yapalım,