BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tabii, bu alacaklar tarihi bayağı eski. Biz bundan önceki Komisyon toplantısında da demişiz ki: Bunlarla ilgili bir çalışma yapılsın. TEDAŞ bizim sorduğumuz soruya işte "2/28 tarihi itibarıyla 79.178 aboneden 1 milyar 891 milyon 50 bin 456 lira alacağımız var." demiş.

Biraz kestirmeden gidiyorum. 54.554 aboneden 1 milyar 327 milyonu tüm çabalara rağmen yapılandırma işlemi bile yapmamış, yani neticede devlet alacağı. Devlette zaman zaman bununla ilgili yapılandırmalar çıkıyor. Bu yapılandırmalardan bile istifade etmek istememiş. Aynı şekilde 40.070 abone vefat etmiş veya tanınmıyor. Biz o zaman... Yine aynı şekilde tarımsal sulamayla ilgili alacaklar vardı. Bunlar detaylıca incelense zaman zaman kamu bundan vazgeçebilir diye ben düşünüyorum çünkü üzerinden yedi sekiz sene geçti. Gerçekten ortada kötü niyet yok, sadece içinde bulunduğu işte bugün ülkenin içinden geçtiği durumu gayet iyi biliyoruz. O günkü şartlarda bu tahsil edilemeyecekse -ki öyle görünüyor bütün çıkan yapılandırmalara rağmen insanlar bundan istifade etmek istemiyor- bununla ilgili titiz bir çalışmayla devlet bundan vazgeçebilir diye düşünüyorum yoksa bütün Komisyon toplantılarında bu önümüze gelecektir. Tabii, kötü niyetlilere diyeceğimiz bir şey yok, yani bugün normal şartlar altında evinizdeki elektrik bedelini on gün geciktirin on güne bile gitmeden şak elektriğin kesildiğini görürsünüz.

Şimdi, burada da ana konu şu: Patron sizsiniz. Yani bugün sizin o "dağıtım şirketleri" dediğiniz kurumların tamamı sizin bünyenizde, sizin altınızda, sizin denetiminizde, sizin kontrolünüzde çalışan şirketlerden bahsediyoruz. Şimdi, şöyle söyleyeyim siz bir işverensiniz, elemanlarınız çalışıyor, elemandan da alacağınız var maaşından şak diye kesersiniz. Devlet bu kurumu adına işletme haklarının devri... Zaten kiracılar her ay sizden kira tahsil ediyorlar. Sizin de bunlardan alacağınız var siz mahkemeye veriyorsunuz. O zaman parayı siz kesin çünkü kamu alacağı önceliklidir, her yerde öncelikli. Önünde 100 tane haciz bile olsa vergi, SSK alacağı gittiği zaman, devlet alacağı gittiği zaman şak birinci sıraya geçiyor. Bunu hepimiz biliyoruz. O zaman siz paraya el koyun onlar dava açsın. Ben bunu anlamıyorum yani madem kamu alacakları her yerde öncelikli sırada burada da alacaklarınız var mı? Bildirin, zaten parayı siz ödüyorsunuz. Kamu alacağı öncelikli, kendi alacağı da sabit belli, siz ödüyorsunuz her ay, bundan kesin, onlar sizi mahkemeye verip haklılığını ifade etmeye çalışsın. Onun için, bunun anlaşılabilir bir tarafı yok.

Ben bu konuda hakikaten yani nasıl söyleyeyim biz mal sahibiyiz öbür taraftan bizim binayı, reklamı aynı, alacakları aynı, kendi borçlarını ödemiyor repo yapmaya kalkıyor. Siz onu milyonla ifade ettiniz, o günkü kura dolara çevirirseniz neredeyse bir tane kurumun satış bedeline bile denk gelebilir. Arkadaşlar, bu, kamu malı. Kendimizden yani 100 kat, 1.000 kat daha titiz davranmamız lazım gelen bu konudan bahsediyoruz ama bunları, bu rakamları bu şekilde anlamak mümkün değil. Buradan soruyorum yani madem kamu alacağı, öncelikli davranın sizde de alacağı var, el koyun. Onlar dava açıp davanın sonuçlarına göre adalet kimi haklı çıkarıyorsa ona göre gidin.

İkincisi, bu alacakları biraz daha netleştirip gerçekten ölmüş, vefat etmiş, bulunması mümkün değil, tahsili mümkün değil, bunları kümelendirip bir şekilde -kanunla olabilir diye çünkü borçların affedilmesi konusu ancak kanunla olabiliyor devlet alacaklarında- bununla ilgili bir çalışma yapılabilir. Onun dışında, belediye alacakları var, onların da aynı: Belediyelerin bugün en büyük gelir kapısı İller Bankası. İki satır yazı yazarsınız ne alacağınız varsa tak diye keser, iş kendiliğinden çözülür. Zaten onların da bir kısmı yapılandırılmış, bu rakamlarda öyle görünüyor. Bu manada bir çalışma yapılabilir mi? Hiç olmazsa bu sadeleştirme yapılırsa gerçek manada tahsil edilebilir, alacak da orta yere çıkar. Dolayısıyla bu çerçevede ben önerinin izlemede kalmasını teklif ediyorum.

Başkanım, teşekkür ederim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yaşar, evet son dönemde sürekli yöntem değiştirdiniz. Son konuşmanızda önerinin ne olması gerektiği yönünde bir görüş beyan ediyorsunuz.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Öneri üzerinde görüştüğümüz için Başkanım, yani.