İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Söyleyeceklerimin çok çok büyük bir kısmı arkadaşlar tarafından dile getirildi. Doğrusu, İletişim Başkanı bu kadar görevi yaptıktan sonra siyasal parti liderleriyle nasıl siyasal düelloya girebiliyor, bu bir merak konusu. Bu açıdan, 14'üncü maddenin yazım tarzı aslında orada oluşturulan komisyonun özerk ve uzman komisyon olarak teşkil edilmemiş olması 15'e de yansıyor. Gerçekten, yazıcılar da yani bu maddeyi yazanlar da kendi kendileriyle çelişkiye düşmüşler. Birinci fıkrada "Başkanlıkça" deniliyor, ikincisinde ise "Komisyon kararıyla" deniliyor; bu ikisi arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini arkadaşlar söylediler. Ama birinci fıkrada "kaybettiğinin anlaşılması" diyor; bu "anlaşılması" hukuki bir deyim değil. Nasıl anlaşılacak? Neye göre anlaşılacak? Kim saptayacak?

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Ek 3'üncü maddedeki niteliklere göre, belli zaten ek 3'te, yazıyor.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Nedir, siz söyleyin, bir tane söyleyin.

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - "18 yaşını bitirmiş olmak, en az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olmak, kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak ve aşağıda sayılı suçlar..."

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - "Diplomasının geçersiz olduğuna karar verilmesi..." Peki.

İkinci fıkradakileri kim saptar? Basın ahlak, tamam; bunu söylediler, çok öznel bir durum, hiç nesnel değil çünkü ahlakiliğin ne olduğunu... Basın ahlak mı yoksa kişinin davranışlarını mı ahlakilik çerçevesinde değerlendireceğiz?

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Anayasa Mahkemesinin bir kararı var bununla ilgili, birazdan söylerim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Onu keşke koysaydık ama kimin saptayacağı burada önemli. Bu bakımdan, en azından birinci fıkra ile ikinci fıkra arasında azami bir uyumun sağlanması şart.

Teşekkür ederim.