| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, bu mükerrer cezalandırma tipi duran adli sicil, bir de düşüm süreciyle alakalı süreler konusunda arkadaşlara katılıyorum, zaman almamak için tekrar onun üzerinde durmayacağım; o kısmın zaten çıkarılması gerekiyor ama şimdi "niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması hâlinde" dediğimiz zaman, burada sonuçta bir idari işlemle basın kartı veriliyor, hatalı ya da hileli olmasına göre bu durumun değiştirilmesi gerekir. Bir kişi size hileli işlemle beraber bir işlem tesis ettirmişse ona yönelik olarak bir yaptırım uygulamanız, basın kartını iptal etmenin ötesinde bir yaptırım uygulamanız anlaşılabilir ama idare hatalı işlemle beraber bu vasıfları taşımayan birisine kart vermişse kusuru nedir ki onun bu şekilde cezalandırılması yoluna gidiliyor. Bunu eğer arkadaşlar, hukukçu mantığımızın anlayacağı bir şekilde açıklayabilirlerse ona göre konuşalım. Yani benim hiçbir kusurum yok, siz bana kartı veriyorsunuz, kendi yaptığınız işlemde bir hata söz konusu; bir süre sonra benim kartımı iptal edeceksiniz, bana da diyeceksiniz ki: "Seni cezalandırıyorum, üstüne bir de mükerrer cezalandırıyorum." Bunun adaletle, hak ve nesafetle hiçbir alakası yok. Bu kısmı çok net ayrıştırmak gerekiyor, doğru düzenleme yapmak gerekiyor eğer bu konuda ısrarcı iseniz. Ayrıca, arkadaşlarımızın "çıkarma" dediği kısma ben de katılıyorum.
Teşekkür ediyorum.