| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Kısa tutacağım tabii, önümüzde de bayağı bir kanun maddesi var.
Başkanım, ben hemen şunu söyleyeyim: Şimdi, buradaki mesele esasında şu: Hukuki tanımlama olarak değerlendirirsek hukuka aykırı bir eylem veya hukuk önünde mevcut olan bu maddede getirilmek istenen kriterlere uymamadan kaynaklı hukuki bir ihlal nedeniyle, hukuki varlığın yani hukuki anlamdaki bir varlığın eksiltilmesine ilişkin bir hüküm getirilmek isteniyor yani bunun teorik tanımlaması bu. Peki, burada ne getiriliyor? Birincisi, ek 3'üncü maddede belirtilen, basın kartının alınmasına ilişkin birden fazla kriter var; sayılmış. Bu kriterlerin herhangi birisi sonradan kaybedilmiş olabilir veya müracaat ederken de bu bir şekilde idareden gizlenmiş veya idarenin, mevcut olan basın kartı verecek olan Komisyonun gözünden kaçmış olabilir niteliğiyle bu madde getirilmiş. Peki, buna ilişkin olan bekleme süresi nedir? Bu koşullar yerine getiriliyor ve bir yıllık bir bekleme süresi öngörülüyor.
Bunu geçelim, şimdi, ikinci fıkradaki mesele nedir? ikinci fıkradaki mesele, 195 sayılı Basın İlan Kanunu'nun 49'uncu maddesine göre basın ahlak kurallarına uymayan bir ilke varsa, bir tespit söz konusuysa buna ilişkin olan eksikliğin giderilmesi veya ortadan kaldırılmasından sonra da beş yıllık bir zaman süreci öngörülüyor. Yani, peki bu hukuki ölçülülük esasına uygun mudur? Uygun değil. Niye uygun değil? Çünkü her şeyden önce, bunun eşitlik ilkesine de aykırı olabileceğini biz düşünüyoruz. Dolayısıyla, buradaki bir yıllık ve basın ahlak kurallarına uymamadan kaynaklı beş yıllık sürenin mantığını anlamak mümkün değildir. Buradaki mesele esasında şu: Bu cezanın orantılı olması gerekiyor yani bir ceza verilecekse, bir yaptırım uygulanacaksa bunun mevcut olan sonucuyla da orantılı olması gerekiyor. Bu, aynı zamanda ceza hukukunun da ilkelerinden bir tanesidir.
Buradaki bir diğer mesele, Sayın Başkan, önemli bir şey, esasında buradaki yaptırım idari bir yaptırımdır yani toplumu dizayn değil. Şu anda getirilmek istenen, idarenin bütünlüğünü ve oradaki meslek ilkelerinin bütünlüğünü sağlamaya dönük olan bir ilke bu. Dolayısıyla, buradaki ölçü de şu olmalı: Bir iyileştirme şartı yani idarenin mevcut o koşullarını iyileştirecek ve bütünlüğünü sağlayabilecek nitelikte birtakım müeyyideler getiriliyor. Dolayısıyla, bunu bir ve beş yıllık bir süreyle ayrı ayrı zamanlamaya tabi tutmak da bence eşitlik ilkesine de aykırıdır ve bunu biraz daha olumlu hâle getirmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.