| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu Başkanlığının 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlama ve Düzenleme Komitesi üyelerine Meclise hoş geldiler diyorum.
1996 ve 2004... Aslında, 80 sonrasında olimpiyatlara katılma İstanbul'un ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ortak görüşüydü. Bu konuda, ilk "Atina'yla birlikte ortak olimpiyat gerçekleştirebilir miyiz" diye çok önemli çalışma yapıldı ve şimdiki Atatürk Olimpiyat Stad'ı da ona yetişti. Yani Olimpiyat İzleme Komitesinin İstanbul'da yapacağı değerlendirmeler öncesinde yerleştirildi. Bu manada hem Sinan Erdem'e hem Jerfi Fıratlı'ya hem Togay Bayatlı'ya da buradan emekleri için teşekkür ederim.
2013 yılında Tokyo'yla yarıştığımız 2020 Olimpiyatları bence İstanbul ve Türkiye siyasetinin olimpiyatları düzenleme konusundaki iradi değişikliğinde önemli bir yol ayrımı oldu yani 2013 yılındaki oylamada Tokyo'ya kaybeden İstanbul şehri ondan sonra tümüyle bu süreçten çekildi ve ondan sonraki protokoller geldi. Şimdi, biliyoruz ki bütün dünyada olimpiyatları o şehrin -hangi şehirse- belediyesi yapıyor, devletin desteğiyle yapıyor. Herhâlde Tokya'da, Tokyo'nun bir mahalle belediyesinin olimpiyatlar için bir protokolle arazilerinin tahsisi yapılamıyor. 2016 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi var iken Başakşehir Belediyesiyle olimpiyat için tahsis edilmiş olan arazilerin toplu konut yapılması için tahsisinin yapılması, sonrasında da Başakşehir Belediyesinin 2017-2018-2019-2020 Faaliyet Raporları'nda ciddi biçimde arazi satışlarından elde edilen gelirlerin bütçesinde görünüyor olması, aslında siyasi iktidarın olimpiyat yapma iddiasından vazgeçtiğinin, Başakşehir ilçesindeki toplu konut ya da konut geliştirmeye daha önem verdiğinin temel bir göstergesi; birinci boyut bu.
Şimdi, zaten önümüzde 2036 Olimpiyatları var yani şimdi, olimpiyatlar eskiden altı yedi yıl kala veriliyordu, şimdi 2032 Olimpiyatları Avustralya'ya verildi o da yani on üç yıl önce verildi; şimdi, önümüzde 2036 Olimpiyatları var. Birincisi, bu konuyla ilgili, tabii, Olimpiyat Stadı benim çok yakından bildiğim, daha önce sevgili Hüseyin Aydın'ın uzun yıllar müdürlüğünü yaptığı bir stat. Yanlış bir zemin diyemem ama stadın projesiyle ilgili yanlışlar olduğu hep iddia edildi ama şimdi, burada, olimpiyat yapma iddiasındaki bir şehir, bir ülke bunu Millî Olimpiyat Komitesine mi, Hazırlık Komitesine mi yoksa Futbol Federasyonuna mı devrediyor? Şimdi, Türkiye ligi artık yarı İstanbul ligi ne dönüştü, millî lig oldu İstanbul ligi, 8 tane İstanbul takımı mücadele edecek, Olimpiyat Stadı da birden çok İstanbul takımına ev sahipliği yapacak. Şimdi, burası olimpiyat yapma iddiasında bir şehir. Bir kere olimpiyat dediğiniz şey atletizmdir yani başlı başına atletizmdir, olimpiyat stadında da yapılan sporun adı atletizmdir. Atletizm yapılamayan bir Olimpiyat Stadı'mız var artık arkadaşlar, atletizm pistinin söküldüğü, futbol müsabakası yapılsın diye düzenlenmiş bir stadyumdan bahsediyoruz.
İkincisi, Başakşehir Belediyesi bu manada İstanbul Büyükşehir Belediyesi... Geçmiş dönemde bu protokol yapıldı yani iktidar değiştiği için yapıldı demiyorum ama Türkiye'de spor anlayışının olimpiyat yapmaktan vazgeçtiğini... Eğer vazgeçtiyse o zaman bu olimpiyat komiteleri için kaynak ayırmaya da gerek yok çünkü bir ülkenin olimpiyat yapabilmesinin temel koşulu değerli arkadaşlar, o ülkede demokratik hukuk devletinin, insan haklarının, basın özgürlüğünün, temel özgürlüklerin tümüyle gerçekleşmesidir. Dünyada 90'dan fazla Olimpiyat Komitesi üyesi oy verirken -100'ün üzerinde ülke şimdi oy kullanıyor- bu ülkelerin doğrudan doğruya Olimpiyat Komitesindeki üyeleri kendi ülkelerindeki siyasal iktidarların tercihleri, bazen de lobilerin faaliyetleriyle oy kullanırlar ama Türkiye'nin dünyada basın özgürlüğünde, insan haklarında, temel özgürlüklerde sürekli olarak aşağı gittiği bir dönemde Türkiye'nin şimdi kalkıp olimpiyat yapma iddiasının dünya tarafından da Olimpiyat Komitesi üyeleri tarafından da kabul görmesi çok zor. Şimdi, 2013'den sonra iktidarın bu manadaki tercihinin değiştiğini biz görüyoruz, bunun temel göstergelerinden bir tanesi de olimpiyat yapılacak, bunun için tahsis edilmiş olan arazilerin önemli bir kısmının toplu konut yapılması için Başakşehir Belediyesine veriliyor olması.
Şimdi, şans oyunlarından gelen pay ne oldu? Toplu Konut İdaresinden gelen paylar ne oldu? Türkiye Millî Olimpiyat Komitesinin özel yasası vardı, bu yasayla ciddi bir gelirleri vardı, bu gelirler içinde burada Büyükşehir Belediyesinin de pay ayırması gerekiyordu ama görülen o ki burada Büyükşehir Belediyesi kaynak aktaran ama karar süreçlerinde, uygulamada, etkinliklerde olabildiğince sistemin dışında.
Ben önümüzdeki yıl içinden sonra Türkiye'nin 2036 Olimpiyatları'yla ilgili ya da 2040 Olimpiyatları'yla ilgili demin aktardığım meseleler üzerinden başlı başına yeni bir stratejiyle... Ama önce o ülkede olimpiyat yapmak istiyorsanız olimpiyata uygun bir seyirci kitlesi oluşturacaksınız, olimpiyata uygun bir sporcu altyapısını oluşturmanız gerekir. Biz, binicilikte hâlâ 1970'lerden kalma Maslak'taki atlı spor tesislerinde ya da Kemer Country'deki binicilik tesislerinde yapıyoruz yani bir şehrin olimpiyata hazır olabilmesi için olimpik branşların tümünde buna ilişkin olarak altyapısını büyük oranda tamamlaması, artı, bu tesislerle ilgili de sporcu yetiştirmeye dönmesi gerekir. Ben Atina Olimpiyatları'nın yapıldığı alanı gittim inceledim, Londra Olimpiyatları'na gittim, Los Angeles'a gittim; 3 olimpiyatın yapıldığı bölgeyi gezdim. Olimpiyat sadece olimpiyatın yapıldığı bir aylık zaman dilimi içinde değil, öncesinde ve sonrasında da iyi fizibilite edilmesi gereken bir yatırım harcamasıdır. Bakın, Atina'da yapılmış olan tesislerin çok büyük bir çoğunluğu Atina Hükûmeti ve belediyesi tarafından ekonomik olmadığı gerekçesiyle söküldü ve atıldı. Eğer siz, bir olimpiyat yapacaksanız o kent ölçeğinde, o sportif faaliyetlerin tümünün yapılabilirliği noktasında, ulaştırmadan insana, sporcu ve seyirciye kadar bunu yaygınlaştırmanız gerekir.
O nedenle, ben, temel eleştirimi şu noktada getiriyorum: Burada bir çalışma yapıyorsunuz, İstanbul Milletvekili ve on iki yıl, on beş yıl Amatör Spor Kulüpleri Federasyonunda Sayın Baykan'la birlikte göreve yapan birisi olarak söylüyorum; sporcu yetiştirmek, spor kültürünü yerleştirmek, sporseverleri yerleştirmek, önce o tribünleri dolduracak seyirciyi oluşturarak olimpiyata talip olunabilir. Şimdi, tenis turnuvasını 20 kişiyle, 50 kişiyle izliyorsunuz; ağırlıklı olarak kadın voleybolu, erkek basketbolu ve dövüş sporlarının dışında Türkiye'de sporun seyircisi maalesef yok arkadaşlar, amatör sporların seyircisi yok. O nedenle, bu kültüre ilişkin de bir çalışma yapılması gerekiyor. Başakşehir Belediyesine verilmiş olan yerlerle ilgili protokollerin yeniden gözden geçirilmesi, buralarda satışı yapılmayan yerlerin yeniden Olimpiyat Hazırlık Komitesine devredilmesi ve bunun yeniden planlanmasının şart olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ederim.