| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Göç ve Uyum Alt Komisyonunun hazırladığı Türkiye'de Düzensiz Göç ve Düzensiz Göçle Mücadele-Van Örneği Raporu'nun görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, diğer milletvekili arkadaşlarım ve bürokratlar; hep birlikte Van'a gittik arkadaşlar. Öncelikle, Ata'nın da söylediği gibi, polis, jandarma ve güvenlik güçlerimize sonsuz teşekkür ediyoruz; orada bunların emeğini görmemek mümkün değil.
Şimdi, tabii, ben bir hekimim. Her şeyden önce, arkadaşlar, koruyucu sağlık sistemi yani tedavi edici değil de koruyucu sağlık sistemi benim için çok önemli. Yani, bu kadar olay olmuş, yıllardır anlatıyorsunuz, işte, ülkeler arasında geçişler var ama bu bölgedeki en büyük geçiş Suriye savaşından sonra başladı arkadaşlar.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Doğru.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Öyle değil mi? Öyle. Durduk yerde, biz oraya namaz kılmaya gidecektik; Sayın Cumhurbaşkanımız öyle dedi. Arkadaşlar, Suriyeliler ne diyor, biliyor musunuz? Görüştüğüm, Altındağ'daki Suriyeliler bana diyor ki: "Savaşı siz çıkardınız arkadaşlar, bana da bakmaya mecbursunuz." Düşünebiliyor musunuz? Suriyeli diyor bana bunu.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Amerikalıların ne işi var orada?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bir dakika... Bir dakika...
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Arkadaşlar, bakın, bir şey söyleyeyim.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Amerikalıların ne işi var orada?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Dinleyin bir dakika.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Şimdi, bakın, Oya Hanım, bir dinleyelim. Bizim de söyleyeceklerimiz var. Söz verelim, biz öyle söyleyelim.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Şimdi, arkadaşlar, bir dinleyin.
Tabii, hani, ben diyorum ya "koruyucu hekimlik", öncelikle biz hastalığı önlemeye çalışırsak... Tedavi etmek hem pahalı hem zor. İşte, göçmen geldi, girdi bize. Sevgili Bakan "21 milyonun 14 milyonunun yeri belli değil." diyor. Yani, kısmi olarak binli sayılarda Orta Doğu'da, geri kalanın büyük bir kısmı da bize...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Ben "Yeri belli değil." demedim.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Bakanım...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "100 binli, 200 binli" dedin, onu söyledin.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Hayır.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Bakanım, tamam...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani, Ürdün'ü saydın, bilmem neyi saydın, işte dinledik sizi; 100 binli, 200 binli, 300 binli...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Rakamın tamamını topladım, 21 milyon 600 bin ediyor. "Belli değil." dediğim kimse yok.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Böyle bir şey yok ama.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Neyse ama arkadaşlar, bu ülkede gerçekten...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - MYK rakamlarını verdim üstelik yani Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin rakamını verdim.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bir dinleyin, ben konuşuyorum, bir dakika...
Şimdi, tabii, arkadaşlar doğu sınırı, tabii, dağlık, kontrolü zor ama bunu bahane etmemeliyiz. Sevgili Başkan, özellikle şunu söylemek istiyorum: Söz gelişi Afganistan'dan 3 bin kilometre gelen bir adamı bizim sınırımızda durdurabilir misiniz? Durduramazsınız arkadaş, adam hayatını bir sürü riske atmıştır. 3 bin kilometre gelen adamı önce ülkeler arası anlaşmalarla, o sınırlar arasında, bizim sınırımız arasında -İran'ı, Bangladeş'i, Pakistan'ı, şusu, busu- oralarda durdurmalıyız. Yani, ben diyorum ki: Bir enfeksiyon varsa enfeksiyonu olduğu yerde hemen izole edip orada durdurmalıyız; topluma yayılırsa düzeltemeyiz zaten, ben onu söylemek istiyorum. Diyorum ki arkadaşlar: Bizim yapmamız gereken -Sevgili Ata da dedi- sorunun kaynağı o ülkeyse o ülkede durdurmamız lazım.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Polonya niye durduramadı o zaman? Servet Bey, Polonya niye durdurmadı o zaman?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Nasıl?
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ukraynalıları niye durdurmadı Polonya?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ona da gelirim; önce bir bitireyim, oraya gelirim.
Şimdi, tabii, öyle ilginç şeyler var ki arkadaşlar, bakanın birisi çıkıyor, eski bakan "Ucuz iş gücüdür, ekonomimiz batar." diyor yahu, böyle bir kepazelik var mı ya?
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Gelişmeler böyle oluyor artık ya.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaşlar, bir dakika, dinleyin.
Şimdi, geçen hafta Iğdır göç kampında olay çıktı Sayın Bakanım, öyle değil mi? Sevgili Hüseyin Engin Valimiz müdahale etti, polis ve güvenlik güçlerimiz de durdurdular. Adamlar ne diyor, biliyor musunuz? "Bizi burada niye tutuyorsunuz ya? Biz Avrupa'ya gideceğiz." diyor Iğdır'daki kamptakiler.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Avrupa'ya giderken de "Gönderiyorsunuz." diyorlar.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Şimdi, arkadaşlar, Sayın Bakan sayıyı söylerken şunu söylüyor: Bakın, 1,5 milyona yakın Suriyeli görünmeyen çocuk var arkadaşlar, sekiz on yıl içinde üreyen. 5,7 üreme hızı.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Böyle bir şey yok, böyle bir şey yok.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Üreme hızı 5,7 Suriyelilerin.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Hayır, yok böyle bir şey. Hayır, böyle bir şey yok.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Servet ağabey ya, dayanağın yok her zamanki gibi.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Yani, neye göre söylüyorsunuz?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Tamam, getireceğim ben size şey olarak.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Hayır, neye göre söylüyorsunuz? Veriniz nedir, bana söyler misiniz? Devlet ciddiyet ister ya! Ne demek 1,5 milyon... Nereden hesapladınız bunu?
ATAY USLU (Antalya) - Görünmeyeni nasıl saydın Servet Bey?
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Nasıl bir şey bu yani?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Üreme hızını söylüyoruz: Suriyelilerde üreme hızı 5,7.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Bu kadar üreme olduğunu nereden biliyorsunuz?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Tamam, belgelerini de getireceğim size.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Burası Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir Komisyonu; pazarcı gibi hesap yapılmaz, devlet ciddiyet ister. Bunu nasıl hesapladığınızı bana söyler misiniz?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Getireceğim ben size şeyi, üreme hızını getiriyorum.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Getirin, hatta şimdi getirin.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bir dakika, beni dinleyin. Sizi dinledim ben, konuşmadım, bir dakika...
OYA ERONAT (Diyarbakır) - "Doğum" de ağabey, "üreme" deme.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Şimdi, göçmenlerin...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Ya, arkadaşlar...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Not almanız gerekirken karşılık veriyorsunuz!
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sayın Bakan, önce bir dinle.
Arkadaşlar, Sevgili Başkanım dedi ki: "Katalog suçlara alındı." Arkadaşlar, güvenlik güçlerinin oradaki dinlemelerini, bize söylemlerini siz de dinlediniz. Katalog suçlar hiç uygulanmıyor, biliyor musunuz? Güvenlik güçleri söylüyor arkadaşlar; onu uygulayalım önce, onu uygulayalım. 3 bin kilometre gelen kaçakları özellikle ülkeleriyle anlaşma yaparak -sırayla söylüyorum- orada durduralım. Göçmen kaçakçıların ve organizatör sayılarının 31 bin olduğunu söylediler arkadaşlar.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - 39 bin dedim az önce, 39 bin olarak söyledim.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Neyse, 39 işte.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - "Neyse" değil ama yani, 7-8 bin fark var yani, "neyse" olmaz ki ya!
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bunlarla ilgili yeni çalışma yapalım arkadaşlar, yerinde çözelim. Face'di, Instagram'dı, TikTok'tu, bilmem neydi reklamlarını yapıyorlar; teknolojik gelişme artık son aşamada. Bunları yerinde durduralım diyorum.
Duvar yapımıyla ilgili Sevgili Başkanıma bir bilgi vereyim, yeni aldığım bilgiyi: 64 kilometreydi; bu, 80'i geçti; ihaleleri de tekrar yapılıyor. 295 kilometre olacak.
Çoban ve sürülerle gelen kaçakçılara engel olmalıyız Sevgili Başkanım. Şöyle ki: Sürüleri İHA'yla, SİHA'yla izliyormuşuz. Sürüyle geliyor, kaçakçıları bırakıyor bizim sınıra, Sevgili Ata'nın dediği gibi yanında bir kadın ve bir de çocuk aldıysa zaten silah sıkılmıyor bizde. Geri gidiyor sürü, tekrar bir grup daha getiriyor. Bunları İHA'yla, SİHA'yla görmemiz önemli değil; buna engel olmalıyız.
Bir diğeri: İşte, üreme şeyini söyledim arkadaşlar.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Ağabey "üreme" deme ya!
OYA ERONAT (Diyarbakır) - "Doğum" de ağabey.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani, özellikle uyum sorunu...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Teknik olarak "doğum oranı!" mı, "üreme" mi, nedir bu?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Doğumla ilgili getireceğim size belge.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - "Üreme" hayvanlar için... "Doğum" diyelim ağabey.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Bu da insana bakış açısını ortaya koyuyor aslında, biliyor musunuz?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - 6 milyar euro gelecek diye, arkadaşlar, bekçiliğe soyunmamızı ben doğru bulmuyorum. Sevgili Ata dedi: "Bu, bir insan hakları sorunuysa, sıkıntıysa savaş sürecinde tabii ki bakmalıyız." Ama özellikle bu kaçak göçmenlerle ilgili tavrımızı biraz daha net almalıyız. Bize maliyeti zaten 100 milyar dolarları buldu arkadaşlar, bunların sekiz on yıl içindeki masrafları, şusu busu. Bu anlamda...
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Kaçak göçmenler için diyorsun değil mi sen? Sığınmacılar için mi, hangisi? Karıştırıyor gibi oldun da biraz.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Kaçak göçmenleri diyorum, sığınmacı değil.
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Değil, tamam.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Değil.
METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Üreme kısmı...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yok, yani o genel bir şey. Düşünün arkadaşlar, Kilis'e gidiyoruz, kapıda ne yazıyor, biliyor musunuz? 103 bin. Suriyeli sayısı ne kadar? 118 bin.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Hayır, yanlış. Hafta sonu Kilis Valisi açıklama yaptı bununla ilgili.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaş, oraya gittik, oradaki Nüfus Müdürü söyledi bu bilgiyi. Beraber gittik.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Devletin Valisi...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "Yanlış" diyorsunuz.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Devletin Valisi pazar günü sabahı bunu açıkladı, hatta oranı da "yüzde 38" diye yani nüfusun "Orada yaşayanların yüzde 38'i Suriyeli, yüzde 62'si Türk" diye açıkladı bunu, hafta sonu açıkladı.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sayın Bakan -ben uydurmuyorum- bunu bana Nüfus Müdürü...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Ben de diyorum ki size "Hafta sonu devletin Valisi bu rakamı açıkladı."
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - E, bize de Nüfus Müdürünüz açıkladı.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Tamam düzeltti işte, tamam, sorun yok o zaman.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Nüfus Müdürü söyledi arkadaşlar. Biz otobüse aldık, sevgili İbrahim Aydın şahittir, çağırın milletvekili kardeşimizi Tıbbi Aromatik Bitkiler Komisyonunda, gittik oraya. Hatay'da da "600 bin." dedi. Onu da Vali açıkladı mı?
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Onu da Vali açıkladı.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ne dedi?
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Okuyorum size şimdi olur mu? On saniye içinde okuyacağım.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ne bileyim, bize söylenen o, oraya da gittik işte.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya ağabey, rivayetle burada konuşmayalım.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Burada Mecliste bir komisyonda söylüyorsunuz bunları.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Yapmayın, gözünüzü seveyim Servet Bey, biraz ciddiyet lütfen ya!
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bu rakamı onlar açıklıyor, yetkili açıklıyor bana.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ağabey, evrakını al o zaman, yapmayın.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Nüfus Müdürü açıklıyor.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya bunu açıklamakla yetkili olan Nüfus Müdürü değil ki ya! Göç İdaresi Başkanlığı bunu açıklar, eyvallah ama Nüfus Müdürü ne ya? Sen il göç müdürüyle görüşsene orada sana açıklasın gerçek sayıyı, yapmayın gözünüzü seveyim ya.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ne kadarmış Hatay'da?
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Şimdi onu da çıkartıyorlar. Kilis Valisinin açıklamasına göre Kilis'te toplam kişi sayısının yüzde 38,47'sine karşılık geliyor Suriyeli oranı yani anlatabiliyorum değil mi? Yüzde 38'i. Rakamı da söyleyeyim: Suriyeli sayısı şu anda orada bulunan Suriyeli sayısı 91.183, nüfus da 145.826. Hani nerede sizin...?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "103 bin." dediler orada, kapıda "103 bin" yazıyordu arkadaşım.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Neyin kapısında 103 bin yazıyor?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Girişte, ya kapıdan girerken.
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Son nüfus sayımından söz ediyor.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Kilis'e girerken tabelada 103 bin yazıyordu.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Yani sonuçta bu ilin toplam nüfusu ilin merkezinden mi, Suriyeliler sadece şehrin merkezinde mi oturuyor?
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Allah Allah ya!
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaş, niye siz konuşuyorsunuz orayla? Konuşuyoruz, bir dinleyin.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Hatay'ı da söyleyin beyefendi.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Söylüyorum, ya söylüyorum.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sakin ol ağabey.
SERVET ÜNSAL(Ankara) - Ama yani başka şeye döndü, Meclise döndürmeyin. Burada elit kişiler var. Herkese inanmıyorum ben.
Tabii, ben sizleri tanıdığım için diyorum. Meclis değil bura, Mecliste bağırabilirsiniz, siz burada farklısınız.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Cumartesi günü bu açıklamada Vali, Hatay'ın Suriyeliler hariç nüfusunun 1 milyon 670 bin 712 olduğu, geçici koruma kapsamında Hatay'da 429.121 Suriyelinin olduğunu açıklıyor. Bakın, neye geliyor? Yüzde 20'sine karşılık geliyor. Yani dörtte 3'ü Suriyeli değil, değil mi?
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani vallahi ben de Vali'nin söylediklerine inanmıyorum artık.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Artı, meşhur doğumumuzla alakalı çok daha ilginç bir şey söyleyeyim; Belediye Başkanı da zaman zaman böyle saçma sapan açıklamalar yapıyor; gene Valinin açıklaması: "Doğan bebeklerin dörtte 1'i Suriyeli." Size arkadaşlarımız şimdi bu resmî açıklamayı dolaştıracaklar.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani bizimkilerden daha... Bizdeki doğum hızı 1,7 arkadaşım, oralarda 5,7 olmuş.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Ki bunun içerisinde, bakın, ben Kilis Valiliği yaptım. Yani 2016-2017 yıllarında Kilis Valisiydim. Ankara'ya geldiğimden bu tarafa da gerek Müsteşar Yardımcılığı dönemimde gerekse Bakan Yardımcısı olarak Göç İdaresi benim uhdemde, benim sorumluluğumda, bana bağlı. Bakanlığımız adına Suriye'yle ilgili işlerin koordinasyonunu da ben yürütürüm. Ya, cuma günü gene Kilis'te ve karşı tarafta olacağım. Muhtemelen memleketim Çankırı'ya gittiğimin herhalde bir 10 katı oralara gidiyorum ve bu söylenenler ne vicdana uygun ne devlet ciddiyetine uygun ne de buraya yakışıyor. Ben size onu söyleyeyim. Bunlar defalarca açıklandığı hâlde, ben açıklıyorum, Sayın Bakan açıklıyor, ilin Valisi açıklıyor, gene geliyoruz sokakta konuşur gibi bunları burada ifade ediyoruz.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaşım "sokakta konuşur" diye düzgün konuşun. Öncelikle buraya İbrahim Aydın'ı çağıracağım Hakan Bey. İbrahim Aydın'ın yanında Nüfus Müdürünün söylediğini söyledim ben.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Tamam, düzeltiyor o bilgiyi şimdi.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ya düzeltiyorsa önce bir kere bir bürokrat düzgün konuşur. Biz şahit gösteriyoruz Sayın Bakan.
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Düzgün konuştu İsmail Bey.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Servet Bey...
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI İSMAİL ÇATAKLI - Ortamı germeye de gerek yok.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Servet Bey, konuşmanıza devam edin.
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Muhabbet ediyorlar.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Arkadaşlar, müsaade edin.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sevgili arkadaşım, ben bir şahit gösterdim bir Nüfus Müdürü bilgisi verdim.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ağabey...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Siz de "yok" dediniz. Tamam konuşuruz.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Peki, hadi buyurun.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ben kendim söylemedim yani sevgili Başkanım.
İbrahim Aydın şahittir, gidelim Mecliste konuşalım. Yani netice olarak arkadaşlar...
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Tamam, bitti yani.
ATAY USLU (Antalya) - Servet Bey, şöyle ben araya gireyim. Yani bu konulara ne kadar hâkim olduğumuzu biliyorsunuz. Netice itibarıyla bu sayıları beraber konuşuruz, Komisyonda konuşuruz. Yani böyle rivayetler üzerinde değerlendirmemek lazım, biz Komisyon üyesiyiz. Ben şu ana kadarki tartışmalar için en başta yaptığım hatırlatmayı yapmak isterim.
Arkadaşlar, Suriyeli sığınmacılar ile düzensiz göçmenleri aynı anda tartışmak yanlıştır, bunları aynı kaba koymak yanlıştır.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ben düzensiz göçmenleri söylüyorum.
ATAY USLU (Antalya) - Bunları aynı kaba koymak yanlıştır. Tamam mı, şu anda...
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Sığınmacıların yasal hakkı.
ATAY USLU (Antalya) - Düzensiz göçmenler ile Suriyelilerin Türkiye'ye girdiği konusunu yan yana koyarak çok büyük bir hata yapıyoruz Komisyon olarak.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Onu koymadım zaten, ben onu ayırdım.
ATAY USLU (Antalya) - Bunu ifade etmek isterim. Baştan beri bu literatürü kullanıyorsunuz, yanlış.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "Düzensiz göçmen" dedim.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Arkadaşlar, müsaade edelim Servet Bey tamamlasın.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Yani beni de dinledin Atay. Bir tane "sığınmacı" lafı geçmedi bende.
ATAY USLU (Antalya) - Suriyelilerin hepsi sığınmacı.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Atay Beyciğim.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "Düzensiz göçmen" dedim.
ATAY USLU (Antalya) - Suriyelilerin hepsi sığınmacı. Tekrar ifade ediyorum: Suriyelilerin hepsi uluslararası koruma altında olanlardır. Sığınmacı üst bir çerçevedir, bunların hepsi sığınmacıdır. Suriyeliler geçici koruma statüsündedir ve bu bir sığınma statüsüdür dolayısıyla bunu düzensiz göçün içine sokmak hele düzensiz göçmenlere "kaçak" ifadesini kullanmak bence bu Komisyona yakışmaz. Bu Komisyona yakışmaz.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ama arkadaşlar lütfen.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - "Düzensiz göçmen" sorunumuz zaten, hep onu söylüyoruz.
BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Servet ağabey, lütfen, Servet Beyciğim, lütfen devam edin. Arkadaşlar, müdahale etmeyin lütfen. arkadaşlar müdahale etmeyin, tamam.
SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaşlar söyleyeceklerim zaten kabaca bu kadardı. Yani ülkeye bu düzensiz göçmen olayını getirmek işin başında en büyük suçtu ya da kabahatti. Bu anlamda şimdi de çözmeye çalışıyoruz hep birlikte ülke olarak ama ben diyorum ki arkadaşlar durduk yerde bir tarafa bir ülkeye girmeye çalıştık bir gayretle, onlar bize girdi, o kadar. İşte Suriyeliler geldi ülkemize çatır çatır girdiler, şimdi de kurtulamıyoruz. Şimdi de Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "1 milyonuna o bölgede özel koşullar sağlayacağız, göndereceğiz." O da daha belli değil. Gönderecek miyiz, göndermeyecek miyiz?