ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

24'üncü maddeyle 5510 sayılı Kanun'un 40'ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tablonun 16'ncı sırasında yer alan gazetecilerin itibari hizmet sürelerini gösteren düzenlemede değişikliğe gidilmektedir. Maddenin değiştirilen hâlinde 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Basın Kartı Yönetmeliği'ne yapılan atıflar değiştirilmekte ve basın mensuplarının itibari hizmet süresinden yararlanabilmesi amacıyla bu kanun teklifiyle 5187 sayılı Basın Kanunu kapsamında çalışmayla ilişkilendirilmektedir. İşin esasında söz konusu düzenleme Anayasa Mahkemesinin 25 Aralık 2019 tarihli 2019/62 esas 2019/98 sayılı Kararı'yla, basın kartı verilecek kişilerin nitelikleri ve basın kartının verilmesine ilişkin şartlar yönünden bir kanuni düzenleme bulunmaksızın bu şartların belirlenmesi keyfiyetinin Basın Kartı Yönetmeliği'yle yürütme organına bırakılmış olmasından dolayı temel bir hak olan sosyal güvenlik hakkının ancak kanunla sınırlanabileceğine ilişkin Anayasa'nın 13 ve 60'ıncı maddelerinin ihlal edildiği tespiti yapılarak Anayasa'ya aykırılık kararı verilmişti. 1 Kasım 2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanun'un 32'nci maddesiyle bu alanda yeni bir düzenleme yapılarak aslında Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla aynı anlama gelen bir düzenleme yapılmıştı. 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre "basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanlar" şeklinde yapılan düzenleme de Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine götürülmüştü. Şimdi, yapılmak istenen düzenleme olası iptal kararları çerçevesinde bir düzenleme olarak görülse de Basın Kanunu kapsamında çalışma ile basın kartına sahip olma arasında yine bir ilişki kurulmakta ve gazetecilerin fiilî hizmet zammından yararlanması sakatlanmaktadır. Bu düzenleme de yukarıda belirttiğimiz Anayasa Mahkemesi kararına aykırıdır.

Teşekkür ederim.