FETİ YILDIZ (İstanbul) - Sayın Başkan, teklifin geneli üzerinde, bu maddeyle ilgili özellikle çok uzun konuşmuştum. Burada üç beş cümleyle meramımı anlatmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, ceza hukuku, yalnız, insan hareketlerinin bilfiil sonuçlarından doğan olaylarla ilgilenmez, sadece onunla ilgilenmez; doğabilecek sonuçlarla da ilgilenir. Burada karşımıza tehlike suçu çıkar. Bu da bizim, kamu barışına karşı suçlar... Bunun düzenlendiği 214, 215, 216, 217'nci maddelerde hepsi vardı tehlike suçu durumların. Burada korunması istenen şey, kamu yararıdır, barıştır, iç barıştır. Gerekçemizde de bunu uzun uzun anlattık. Bunların bir ortak hükmü var, arkadaşların hepsi onu okudu, hukukçular biliyor. Bu maddelerin, kamu barışına karşı işlenen suçların ortak hükümleri 218'de düzenlenmiştir. Burayı açar okursak burada der ki, aynen şu: "...haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz." Bu kadar net; bu, kanun hükmü.

Değerli arkadaşlar, gerek Anayasa'nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlıklı 26'ncı maddesi ve gerekse Basın Kanunu'nun "Basın özgürlüğü" başlıklı 3'üncü maddesiyle koruma altına alınan haber verme hakkının kapsamını aşmayan, eleştiri amacı taşıyan ifadelerin teklifin 29'uncu maddesinde düzenlenen suçu oluşturmayacağını bir kere daha söylüyorum, altını bir defa daha çiziyorum. Suçun oluşması için fiilin neticeyi meydana getirecek, getirmeye uygun ve elverişli olması gerekir; bütün bunlar bir araya gelmeden bu suç oluşmaz.

Teşekkür ederim.