| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, aslında birçok arkadaş bu maddenin farkında fakat ben Dijital Mecralar Komisyonunun üyesi olarak -bu maddeyi biz Dijital Mecralar Komisyonunda da çok detaylı bir şekilde tartıştık- özetle, esasında, bu maddenin ne olduğuna ilişkin birkaç hususu da sizin dikkatinize sunmak istiyorum çünkü bu kanun teklifinin en karmaşık, hukukun en çok çiğnendiği ve birçok anlamda da anlamsız cezaları öngören bir kanun teklifi maddesi bu 34'üncü madde yani 34'üncü maddenin tamamına baktığınız zaman, nereden bakarsanız bakın, birbirleriyle çelişen onlarca hüküm söz konusu. Ben şimdi birkaç tane örnek vereceğim size.
Özellikle bu uygulamayla eğer bu teklif yasalaşırsa; bir, reklam yasağı gelecek yani bu sosyal ağ sağlayıcısı olan şirkete bir reklam yasağı cezası, onun yanında bant genişliğinin daraltılması cezası, onun yanında küresel ciro üzerinden belirlenen yüzde 3 oranında bir para cezası gelecek. Yani bunlar neye göre belirlenmiş? Bunlar şunun için belirlenmiş: Bakın, bu küresel ciro üzerindeki belirlenen cezalarla ilgili olan mesele Almanya'da vücuda getirilen bir yasa ya da Avrupa'nın bir ülkesinde, daha sonra Türkiye'de bu kabul görüyor ve daha sonra da bu, tekrardan geri alınan bir yasa teklifi. Bu cezalar yabancı sosyal ağ sağlayıcıları açısından birbirleriyle kesişen yaptırımlar getirmektedir yani bir ceza veriyorsun, arkasından bir cezai yaptırım daha getiriyorsunuz bu mevcut olan 34'üncü maddeyle birlikte.
Bu teklifle, aynı anda, idari para cezası, reklam yasağı, yüzde 90-95'e varan bant genişliğinin daraltılması cezası söz konusu. Dolayısıyla tek eyleme karşılık tek ceza hususunu da burada çiğniyoruz bu mevcut olan kanuni düzenlemeyle.
Uyarı ve cezanın yerine getirildikten sonra devam ediyor olması yani mevcut olan yaptırımın devam ediyor olması da ayrı bir hukuksuzluğu beraberinde getiriyor çünkü bu kanun teklifinde bu husus da mevcut.
Sosyal ağ sağlayıcısı kurum tarafından istenen bilgilerin verilmemesi; burada, esas olan mesele budur yani bu burada dataların verilmemesi ve saklanmasıyla ilgili mesele var.
Peki, bu platformlar neyi içeriyor? Bu çok önemli. Sayın Başkan, bakın, sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili olan yazışmaları ve bunların faaliyet alanını ilgilendiriyor. Yerel ve uluslararası kitlelere mesaj ulaştırma ve bunlar arasındaki iletişimi sağlayan bir alan, işletmelerin satış ve pazarlama imkânlarını sağlayan bir alan, eğitime ulaşılmasını sağlayan bir alandır bu platform. Dolayısıyla bu platformu sadece ve sadece bir cezalandırma ve istediğiniz dataları vermedikleri sürece bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin bir yasal düzenleme olarak da görmemek lazım. Bakın, en önemli mesele, pandemi sürecinde biz, eğitimde en büyük yararı burada gördük, bu platformlarda gördük. Millî Eğitim Bakanlığı bundan yardım istedi ve bu şekilde çocuklar buradan eğitimlerine ulaşabildiler. Onun için, bunun üzerine biraz daha düşünmek lazım ve bunu özellikle dikkatinize sunmak istiyorum. Uluslararası platformlarda ülkenin görünür kılınmasını sağlayan bir ortamdır bu yani çocukların, gençlerin, ticaretin uluslararası alanda görünür kılındığı bir alandır. Onun için de çok önemlidir, bunun üzerinde durmamız lazım.
Bu teklifle, ağır ve anlamsız cezalarla sosyal ağ sağlayıcılarını biz karşı karşıya bırakıyoruz. Bakın, eğer bunu getirirsek neler olacak? Uluslararası alanda ticaret ve rekabet gücünü biz ortadan kaldıracağız, bireyin bilgiye ve teknolojiye erişim olanağını ortadan kaldıracağız; bir diğer neden, özellikle çocukların eğitimini ortadan kaldıracağız.
Bakın, bu ne kadar önemli? Bandı daralttığınız zaman, siz bir sabah kalkacaksınız, burada birçok kişinin internete erişimi olamayacak ve dolayısıyla bunun toplumsal anlamda oluşturabileceği olan travmayı da siz düşünün.
Sayın Başkan, bu temsilciliğin sorumluluğu yüklenmesi ve sorumlulukla ilgili olarak ağ sağlayıcısının atılan mesaj ve paylaşımla ilgili olan kısımdan sorumlu tutulması da hukuken uygun olmayacak bir şey. Bakın, 15'inci maddede ne diyor? Diyor ki: Eğer içeriğinde hukuka aykırılık varsa sosyal ağ sağlayıcısı bundan sorumludur. Bunu baştan itibaren denetleyebilecek, bu konuyla ilgili bir kriter ortaya koyabilecek bir imkâna sahip değildir ne yazık ki.
Ben, bir diğer hususu sizinle paylaşmak istiyorum. Şimdi bu sosyal ağ şirketlerinin en büyük sorunu, Sayın Başkan, bu dataların saklanmasıyla ilgili mesele. Bakın, biz daha önceki kanunu çıkardığımız zaman da bunlara bir süre tanımıştık ve temsilci atamalarıyla ilgili bunu yerine getirmediler, en büyük sorunları datalardı. Bunların uygulamaları şöyle: Dataları parçalıyorlar, her ülkede bu dataları farklı yerlerde, farklı şekillerde saklıyorlar bunlar. Dolayısıyla bu uluslararası şirketlerin datalara erişimle ilgili olan çekinceleri nelerdir? Çekincelerinin başında şu geliyor Sayın Başkan, bakın: "Yargıya yüzde 30 güven var." diyor. Diğer bir mesele "Güvenlikçi bir politikayla karşı karşıyasınız, dolayısıyla düşünce hürriyeti yok. Biz, bu anlamda bu güvenceleri sağlayabilecek bir ortam bulamayız. Dolayısıyla bizim size bu dataları verme gibi bir yükümlülüğümüz yok ve bu dataları da bizim o şirketlerden alma ihtimalimiz olmayacak." Bu nedenle, kanun teklifi bu Komisyondan geçse ve Genel Kuruldan geçse bile bu şirketler tarafından karşılanmayacak.
En önemli meselelerden bir tanesi de bu şirketlerle oturup özellikle bu alanda bilgi sahibi olan yani bilinçli olan ortamla paylaşılmadığı için, bilimsel kurumlarla paylaşılmadığı için bu kadük kalacak.
Bir diğer husus ise bu kuruluşlara, bu şirketlere çok kısa bir zaman aralığının tanınmış olması.
Bütün bunlar dikkate alındığı zaman, bir de haberleşme hürriyetini ciddi bir şekilde etkileyecek olan bir mesele. Bu nedenle bunu bence geri çekelim ve yeniden bir değerlendirmeye alalım.
Teşekkür ediyorum.