KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Genel Müdürümüz, Halkbankımızın değerli yöneticileri; hoş geldiniz. Diğer tarafta, Sayıştayımızdan ve diğer kurumlardan gelen değerli arkadaşlara da hoş geldiniz diyorum. Hepinize saygılar, sevgiler...

Sayın Genel Müdürüm, tabii, biz kamu bankalarını ve diğer bankaları izler durumdayız ve onlarla devamlı, her alanda iç içeyiz. Şimdi, bankacılık sektörü ülkenin ekonomik olarak, sosyal olarak gelişmesi açısından çok önemli. Özellikle Halkbankın diğer bankalardan çok farklı özelliği var. Çünkü insanlar doğdukları zaman bir ailede çocukluğu, yaşamı, öğretim dönemi, belli bir yaşa gelen evreleri tamamen geçirir. Bu Halkbankta da şöyledir: Her küçük esnaf işe başladığı zaman mutlaka esnaf kefaletle işe başlar. Yani mutlaka onun ölçeğinde o vardır yani tabanda. Bu Halkbank diğer bankalardan farklı bir özellik taşıyor. Destek şeyi de yüksek midir? Kamu olarak yüksektir çünkü sübvansiyon uygulanmaktadır faizde. Daha düşük faizle kredi kullandığınız için, tabii, tercih edilmektedir, biz de zamanında bu tür tercihle, Halkbankla buluştuk. Ama yıllara dayalı da biz, özellikle, diğer bankalarla ticaret yapmamıza rağmen, farklı ilişkilerimiz olsa da Halkbank sanki kendi yerimiz, evimiz ve tüm bölgedeki banka bölge yöneticilerini ve banka şube yöneticilerini tanıyan durumdayız. O yüzden, özellikle, Halkbank toplumun tabanına yayılmasıyla vermiş olduğu kültür çok önemli. Esnafların Halkbankın personeliyle daha çok içli dışlı olduğunu, ilişkili olduğunu daha iyi görüyoruz, birbirlerini daha iyi tanıdıklarını görüyoruz, o yüzden bu avantajlarınız da yüksek zaten. Yani esnafı yakından tanımanız açısından çok yüksek.

Şimdi, bunları konuşurken, diğer taraftan, tabii, son dönemde bankanın kullandırdığı krediler var. Özellikle konut kredilerinde düşük faizli kredi kullanıldığı düşünüldüğünde, size de talepleri yüksek devlet bankalarında. Ya, özellikle, siz bu kredileri vermekten çekiniyorsunuz bunun gerekçesi nedir? Yani bir inşaat sektörü mutlaka desteklenecekse... İnsanlar konutlarını 1 milyonun üzerinde alsa bile, birkaç milyonluk bir konut alsa dahi, bunu mutlaka 1 milyonun altında ve 1 milyon gibi değerlendiriyorsunuz ve çoğu insanlardan da bu konuda eleştiri, tenkit alıyoruz, şöyle diyorlar: "Bizim her türlü verilerimiz, ödeme koşullarımız yerinde olmasına rağmen kredi kullanamıyoruz." Burada insanlar arasında ayrımcılık yapılıyor mu, taraf olunuyor mu? Bunu bilmiyorum tabii. Yani demek ki her isteyene verilmediğine göre, koşulları da uyuyorsa kişinin mutlaka var diye düşünüyoruz.

Diğer tarafta, kullanılan kredilerde komisyon oranlarının çok yükseldiğini görüyoruz yani kredi kullanma komisyonunun çok yükseldiğini görüyoruz. İnsanlar da mecburiyetten yani alacağı krediyi kullanmak için siz binde 1 komisyon da deseniz, yüzde 1 komisyon da deseniz, yüzde 5 komisyon da deseniz, bu krediyi almak zorunda kalıyor. Yani görüyoruz çünkü esnafın ve sanatkârın, KOBİ'lerin durumunu, tabanda biz de izliyoruz, bunu alma zorunluluğu var. Siz de tabii, kârlılık oranınızı yükseltebilmek için mutlaka bunları alma ihtiyacı hissediyorsunuz ama bunun bir olumlu mantık içerisinde alınmasını... Çünkü siz de bir hizmet sektörüsünüz, hizmet veriyorsunuz yani karşılıklı ticari ilişkilerde hizmet var. Bu hizmetin daha alt randımanda kullanılmasını, halkın ve esnaf ve sanatkârın da mutlaka talebi diye düşünüyoruz.

Diğer tarafta, Türkiye'de, tabii, burada anlatımınızda, sunumunuzda da anlattığınız gibi, 2018 yılında Türkiye'de esnaf ve sanatkâr kooperatifleri aracılığıyla, sizler 454 bin esnafa krediyi tabana yaymıştınız. Bunun 2019'da 567 bin kişi olduğunu, 2022'de de şu andan itibaren 1 milyon... Ya, bu sevindirici bir şey yani tabana yayılan bir kredinin verilmesi tabii ki olumlu, bu daha çok yayılabilir. Çünkü Türkiye'deki esnaf ve sanatkârın sayısı şu anda 2 milyonu aşmış durumda. Yani bunun daha yayılan bir şekilde verilmesi çok önemli.

Diğer tarafta, tabii, esnaf ve sanatkâr kooperatiflerine verilen kredilerin, en son kullandırıldığı miktarın 82,7 milyar olduğu söylendiğinde, Türkiye'nin bugünkü gelmiş olduğu, 2 milyonun üzerinde üyesi bulunan esnaf ve sanatkâr kooperatifin de böyle bir kredinin çok düşük, kayda kaldığı düşünülüyor. Aslında, bu daha çok yükseltilebilir çünkü tabana yayılması için. Sizin vermiş olduğunuz kredilerin en yüksek şeyini herhâlde tabanda bugün ortalama 250 bin lira gibi düşündüğümüz zaman, tabanda her o nakdi parayı kullanan, krediyi kullanan esnafın çok büyük ölçekte üretime diğer tarafta da istihdama büyük katkı sağladığını, geçim sağladığı insanları, ailesini düşündüğümüz zaman çok büyük fedakârlıklar içerisinde yaşam sürdükleri bir gerçek. Bu aynen şuna benziyor: Sizin vermiş olduğunuz bu krediler asgari ücretli bir işçinin alım gücü veya onun ihtiyaçları için ne kadar zorunluysa, o esnafın da bu kredilere aynı asgari ücretli gibi ihtiyaçlı ve mecbur olduğudur. Bunu daha tabanlı, daha yüksek limitli yükseltmeniz mümkün müdür? Çünkü 82 milyar... Türkiye'nin bugünkü koşullarını düşündüğümüz zaman bu özellikle sizin tarafınızdan veriliyor kamuda. Bunun yükseltilerek tabana yayılması ve limitlerinin yükseltilmesi mümkün müdür? Özellikle, tabandaki esnaf ve sanatkârın, küçük ölçekli KOBİ'lerin talepleri olarak bunu size söylüyorum. Bu olabilirse hem ekonomimiz açısından hem de küçük esnafımız açısından olumlu olacak düşüncesi içerisindeyim.

Bir de tabii, arkadaşlarımız anlatıyor, Covid-19 döneminde bankaların da ekonomik sıkıntısı oldu. Hâlbuki, Covid-19 döneminin belki çok olumsuz dönemleri olduğu gibi olumlu yönleri de oldu, halkımız tasarruf açısından çok önemli bir dönem geçirmiş oldu. Yani insanlar harcamalarını ve yaşam koşullarını daha rahatlatan bir şekilde harcama ölçeğini azalttı, bu da birikim sağladı. Ben de burada düşünüyorum ki sizin de bu kredilerin dönüşünde, bu dönemlerde kredinin daha rahat ödenebilir duruma geldi, zaten sizin verileriniz de onu gösteriyor çünkü alacak durumundaki, takipteki kredilerin düştüğünü görüyoruz. O da bir anlamda o mu gibi gözüküyor.

Şimdi, bunları söylerken tabii, özellikle büyük ölçekli kredilerde KOBİ'lerdeki kredilerin daha çok yaygınlaştığı, yüzdesinin daha yükseldiği de gözüküyor. Hâlbuki, orta ölçekli KOBİ'lere destek vermek çok önemli çünkü büyük ölçekli KOBİ'ler zaten tüm kredi ve finanslarını tüm bankalardan sağlayabiliyor yani başka her türlü bankadan sağlama olasılığı çok yüksek ama küçük ölçekli KOBİ'ler sizin varlığınızla kendilerini çok daha iyi bir şekilde kullanmasını görüyorlar. Tek talepleri gittikleri zaman her türlü koşulda kredi sağlayabilecek, destekleyecek banka olarak sizi görmek istiyorlar, bunun artırılarak sürmesi gerektiğini...

Tabii, bir de şey avantajınız var, siz kamu bankasısınız; kamu bankası olunca Kredi Garanti Fonu'nun büyük ölçekte size fon aktarması söz konusu. Bu Kredi Garanti Fonu'nun da küçük ölçekli ve esnaf sanatkâr kooperatiflerinin aracılığıyla daha yaygın bir şekilde verilmesi ve desteklenmesi gerekir diye düşünüyoruz. Bu yöndeki taleplerimiz olduğu gibi sizin de daha verimli çalışmalar yapacağınıza inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum.