KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli arkadaşlar, Kurumumuzun değerli Müdürü, Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlar, Sayıştayımızın da değerli yöneticileri; bu vesileyle hoş geldiniz, sizi, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, arkadaşlarımızın hepsi bir değerlendirme yaptı burada. Bu değerlendirme içerisinde biz de daha önceki yıllarda çok seferde yapmış olduğumuz bir değerlendirmede bulunmuştuk. Bu havaalanları, havalimanlarının nasıl yapıldığını ve tarihe de not düşülsün diye çok ayrıntılı bilgiler vermiştik. Şimdi, ben tekrara dönmemek üzere çünkü biz daha önce bunları yaptık. Defalarca söylememiz, burada bir şey ifade etmiyor, tarih bunu zaten yazacaktır. Kimin ne yaptığını, nasıl bir uygulama yapıldığını, nasıl ihale yöntemleriyle bu ülkenin varlıklarının kimler tarafından uluslararası sermayelere sömürtüldüğünü, verildiğini zaten tarih yazacaktır. Bunları defalarca anlattık, bu sefer ben anlatmak istemiyorum arkadaşlar.

Şimdi, burada, bizim daha önceki yapmış olduğumuz eleştiriler ve bugünkü yapacağımız eleştiri de... Arkadaşlar, biz bu ülkenin havalimanlarının, uçaklarının nereye, nasıl, ne yapıldığı eleştirisini yapmıyoruz, neden yapıldı eleştirisini yapmıyoruz aslında. Yapılan şey, bugünkü siyasi iktidar döneminde bu yapılanların maliyetlerinin çok yüksek yapılması yani gerçekçi maliyetler olmadığı yani en az 2-2,5 katı maliyetlerle bu işlerin yapıldığını eleştirmiş zaten. Ya, bu eleştirilerimi lütfen anlayın, zaten biz neden... Arkadaşlar, yine değinmek istemiyorum ama Zafer Havalimanı'na değindiler. Yapılması gerekiyor muydu oraya? Yapılması gerekiyordu. Yani bunun bir kaçışı yok. Tabii ki orada, kendi çevresinde en az 3 tane ilimiz var, o ilin bulunmuş olduğu merkezde mutlaka özel de kullansak, genel de kullansak bu havalimanının yapılması gerekiyordu ama bizim, buranın yapılmasına itirazımız var.

Ben 2019 yılındaki detaylı açıklamamda, detaylı eleştirmemde bir maliyet çıkarmıştım. Bu havalimanının maliyetinin bugünkü koşullar itibarıyla 58 milyon euro olduğunu ve dolar eskalasyonu yaptığımızda, orantıladığımızda 66 milyon dolar olduğunu söylemiştik. Ben, o gün, sizin makamınızda oturan, sizin yerinizde oturan Sayın Genel Müdürümüze "Ya, bugünkü koşullarda bu havalimanını kaça yaparsınız? diye sorduğumda aynen cevabını şöyle almıştım: "33 milyon euroyla 35 milyon euro civarında yapılabileceğinin, maliyetinin böyle olabileceğini." ama biz de bu maliyetin 2 katına çıktığını söylemiştik zaten. Hâlbuki, ben de kendi matematiksel ve almış olduğum bilgiler doğrultusunda da bu havaalanından 25 milyon euro civarında yapılabileceğini; gerçekçi bir yapıda. Ama bunun yapılmadığını gördük arkadaşlar. Yani bu ülkede 1,5 2,5 kat fazla bu havalimanına para harcanmıştır. Bizim eleştirimiz burada arkadaşlar.

Yani tabii ki buradaki iktidar mensubu milletvekili arkadaşlarımız itiraz ediyorlar. Tabii, hâliyle savunma noktaları. Benim bir başka şeyim de burada. Şimdi, çok değerli Kurumumuzun Sayın Genel Müdürü burada, Yönetim Kurulu arkadaşlarımız burada. Bu eleştirilerin çoğunluğu sizin üzerinizde değil, siz varsınız diye burada sizinle konuşuyoruz bunu. Yoksa siz gerçekten böyle bir karar alsanız, Yönetim Kurulu olarak böyle kararlar alsanız, böyle bir bütçeyi harcamış olsanız, bu tür ihaleler yapsanız eleştirimiz tabii ki size olacaktı ama biz biliyoruz ki bunlar sizin tarafınızdan yapılmadığı, sizden önceki Yönetim Kurulu ve Genel Müdür tarafından da yapılmadığını biliyoruz, bunun arka planı farklı. Bizim eleştirimiz arka plandaki siyasilere. Yani bu ülkeyi soydular zaten. Neyle soydular? İşte, bu tür ihalelerle soydular. Geldiğimiz noktada ülkenin ekonomisi gözüküyor.

Şimdi, diğer tarafta, ben...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, "soydular", "sömürdüler" yani bu ifadeler hoş değil. Daha önceden de zaman zaman bu ifadeleri kullandığınızda uyardık ama yine aynı şekilde bu ifadeleri kullanmaya devam ediyorsunuz, insanları zan altında bırakıyorsunuz, töhmet altında bırakıyorsunuz.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, ben Türkçe konuşuyorum, kalkıp da yabancı dilde konuşacak hâlim yok yani.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Yani biz de yolsuzluğun bu ülkede yapılmasının adına "soygun" diyoruz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yani burası teknik bir Komisyon, eleştirilerinizi, konuşmalarınızı teknik olarak yapın. Yani böyle içerisine "soydular", "sömürdüler", "çaldılar", "çırptılar" lütfen bunlar yakışmıyor.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, biz maliyetin 1,5 2,5 katına yapılmasına soygun diyoruz. Keşke gerçek rakamlara yapılsaydı bu.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, daha önce de birçok kez bu konuda konuştuk, size söyledik, arkadaşlar da söz aldı bu konuda, böyle konuşulmaması gerektiği şeklinde uyarıda bulundular ama yine aynı şekilde devam ediyorsunuz. Lütfen, rica ediyorum.

Buyurun devam edin.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, Sayın Başkan, biz olanı olduğu gibi konuşmaya çalışıyoruz. Yani biz içeriğini kalkıp da farklı bir dilde konuşacak durumda değilim şu anda. Yani yapılan şeyleri gördükçe içimiz sızlıyor. Örneğin, İstanbul Havalimanı'nın yapılmasına da. Ya, 10 milyar 200 milyon euro yatırım yapıldı, bütçe harcandı. Ya, biliyoruz ki o günün koşullarında biz Sayıştay denetimlerinden getirilmiş yazılarda, incelemelerde bunun 6 milyar euro civarında bir yatırım yapıldığını zaten gördük orada. Bu paralar neden alındı, neden bu kadar harcandı, bunları sormak da bizim hakkımız.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Siz Habib Bey'i dinlemediniz herhâlde. Habib Bey, çok güzel izah etti o meseleyi.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Cevap vereceğim Sayın Bakanıma.

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Bir kahvemizi içmeye gelin.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tabii, tabii. Sayın Bakanım, cevap vereceğim ona şu anda. Ben dinledim Sayın Bakanımı.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun devam edin Sayın Zeybek.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi arkadaşlar, bizim itirazlarımız bunlara maliyetlerinin üzerinde yatırımların yapılmasına ve üstelik, ya bir de buradan sormak istiyorum. Ya, bu Atatürk Havalimanı'nın olduğu yer vardı, orası muhteşem bir şekilde uluslararası çalışan bir durumdaydı yani büyük ölçekte de yatırımı vardı. Yani, tabii, bir fizibilite çalışmalarında 6 milyar euro civarında bir yatırım olduğu, bir anlatımlarında 5 milyar euro yatırım olduğu söyleniyor. Yazık değil mi? Yani o bölgedeki, o araziyi kaç milyon euroya, kaç milyar dolara satsak ki o para yetecekti? Yer altında böyle bir yatırım var, bu ülkenin millî gelirleri bunlar. Yazık değil midir, bunlar neden yapıldı, neden yapılmak istendi? Biz biliyoruz. Bunların hepsinin altında -hiç çekinmeden söylüyorum burada- bu ülkenin bir rejim sorunu var. Rejimini kuran, rejimle uğraşan...

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Rejim yok, rejim Türkiye Cumhuriyeti ya, rejim belli, cumhuriyet ya. Rejim sorunu nereden çıktı? Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti zaten.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Bu ülkenin demokratik, laik cumhuriyetine karşı sinsi emelli otoriter, totaliter bir rejim sistemi var, rüyanızda bu var. Ben bunu söylemek istiyorum. Ne var bunda, söylemeyecek miyiz yani bunu?

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - 28 Şubatı anlatıyorsun.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, arkadaşlar, bunun amacı bu. Biz amaçtan başka şey çıkaramıyoruz. (Gürültüler)

Şimdi, diğer tarafta arkadaşlar, Zafer Havalimanı'nı kapattık, ya Eskişehir havalimanını niye kapatıyoruz arkadaşlar? Açtık orayı, orası devam etsin. Yani İstanbul Havalimanı'nı açtık, Atatürk Havalimanı'nı niye kapatıyoruz? Ora da çalışsın. Ya, burada sıkıntı var. Niye bu sıkıntı var? Bu sıkıntılar kamuoyunu da işgal ettiği gibi, kamuoyunun da aydınlandığı gibi...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, toparlayalım süreniz doldu.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, ben şu anda konuşmamı tamamlayana kadar konuşmak zorundayım. Neden? Çünkü konuşulanların hepsini dinledim, dinlediklerime cevap vermek istiyorum, daha konuşmamın yarısını yapmadım.

Şimdi, arkadaşlar, bu doğru değil. Burada, şu anda tabii ki Genel Müdürümün ve yönetim kurulunun, işin başındaki insanların çok iyi şeyler yapmak için mücadele edeceğini, bu ülkenin gerçekten yetişmiş yurttaşı olarak sizin bunu yapacağınıza inanıyorum, zaten yüreğinizin öyle olduğunu biliyorum yani tersini düşünmek istemiyorum, böyle bir düşüncemiz de yok bunları konuşurken. Ama bu ülkenin öncelikli yatırımlarından öte nicelikli olmayan, sıradan yatırımları ön planda olduğu için bunlar gerçekleşmiştir. Ben size bir örnek vereceğim: 3 Haziran 2022'de Ağrı'ya uçmak istedim, öncesinden randevu aldım havaalanından, AnadoluJetle uçacağım, ertesi gün uçacağım, bana bir mesaj geldi "Uçak seferi iptal edildi." Hoppala, nereden çıktı? Ya, böyle bir şey olabilir mi yani?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Onunla bunun alakası yok, bu Devlet Hava Meydanları.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Devlet Hava Meydanlarıyla alakası yok konunun, uçak seferleri Türk Hava Yolları.

TAMER DAĞLI (Adana) - Alakası var, oraya para ödüyor ya hava yolları, kullanım bedeli. O anlamda Devlet Hava Meydanlarının kaybı var.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, arkadaşlar, doğru söylüyorsunuz. Niye yok?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek'i dinleyelim.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Yani havaalanları ile hava meydanlarının işletilmesi birbiriyle farklı mıdır? İç içe değil mi bunlar?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Türk Hava Yolları ayrı, ayrı ağabey ayrı...

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Arkadaşlar, içinde havaalanları var. Şimdi arkadaşlar, bakın, burada arkadaşlarımız, Sayın Genel Müdüre bunu bir şekilde, benim bu anlatımımla -belki siz de dinlersiniz diye konuşuyorum- böyle bir eksikliğin, hatanın, işletme sıkıntısının olduğunu söylemek istiyorum. Bu da diğer işletme kurumundaki kurum arkadaşlarıyla konuşulur diye söylüyoruz burada, yoksa hepsi tabii ki arkadaşlarla ilgili değil. Buradaki her şeyi, örneğin, şimdi buraya gelen arkadaşların tam bilgisi veya yaşama hakkındaki bilgileri alıp anlatmıyoruz ki hepimizin birbiriyle iştirak ettiği bir alan var burada.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, toparlayalım Sayın Zeybek.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, diğer tarafta, arkadaşlar, bir de Çarşamba Havaalanı'mız var. Şimdi, Sayın Vekilim Bedri Bey anlattı meseleyi ama ne yazıktır ki burada, uluslararası ve iç hatlar açık olmasına rağmen ya, ne hikmettir burada iç hatlar çalışmıyor, dış hatlar çalışmıyor. Yani öyle bir havaalanında, öyle bölgesel bir yapıdaki potansiyel olan, nüfus yoğunluğu olan bir bölgede ya günlük bir iki sefer mi uçak kalkar? Haftada iki sefer Ankara'ya kalkacak, her gün İstanbul'a uçağımız bulunmayacak, ya, böyle bir şey olabilir mi? Yani uluslararası uçuşlar yapılmayacak. Örneğin, şimdi Samsun ve Samsun'un bölgesi turizm açısından çok önemli bir bölge, özellikle Orta Doğu ve Dubai'den gelen, Arap ülkelerinden gelen insanların direkt uçuşu söz konusu, uçamıyorlar, uçturulmuyor. Özellikle, bizim Samsun halkının, Samsun'da yaşayanların lobisi yüksek değilse... Hakikaten lobiyi siz yükseltemiyor musunuz? Yani Karadeniz'de illaki başka yerler mi olması gerekiyor? Ya yazık değil mi Samsun'a? Samsun 1 milyon 360 bin nüfusu olan bir şehir, etrafıyla düşündüğümüz zaman 3 milyonluk bir nüfus burası. Yani 3 milyonluk nüfusun olduğu yerde uçaklar düzenli kalkış-iniş yapmıyor değerli arkadaşlarım.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Trabzon'a gidiyor, Rize'ye gidiyor, Ordu'ya gidiyor, Samsun'a yok...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, devam edin lütfen.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, değerli arkadaşlar, havaalanlarının hiçbirinin yapılmasına karşı değiliz ama yapıldıktan sonra doğru işletilmesi de söz konusu. İnsanlarımız uçabilmeli yani istedikleri zaman istedikleri yere -zamanlarını iyi değerlendirme açısından- yolcu biletlerini alabilmeli, uçabilmeli ve saatleri de kendilerine uygun bir şekilde düzenlenmeli. Bunu kim yapacaktı? Herhâlde benim yapacak hâlim yok.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Zeybek, süreniz epey doldu yani geçti, sürenizi geçirdiniz. Lütfen toparlayalım artık.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) -Tamam, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ya, sizin iyi niyetinize dayanarak sizin öyle hoşgörülü davranışınızı biliyorum, onun için biraz fazla konuşuyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - İyi ama tamam da bizim de hoşgörümüzü suistimal etmeyin ama.

Teşekkür ediyorum.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Arkadaşlar, biz bunları anlatırken ne olur, şu Samsun ve Çarşamba Havaalanı'mıza da düzgün ve doğru bir yatırımın yapılması, uluslararası uçak seferlerinin düzenli bir şekilde düzenlenmesi... Hakikaten Samsun'u da zavallı durumunda görmeyelim. Yani Karadeniz'de, Karadeniz siyasetinde lobinin olduğunu biliyoruz ama bu lobinin Samsun'da geçerli olmadığını da biliyoruz. Ya, ne yazıktır ki masumane yaşayan vatandaşımız, masumane yaşayan bir ilimiz eğer çok ses çıkarmıyorsa... Ya, ses çıkaran mı daha çok şey yapacak böyle yani nimet görecek ülkenin gelirlerinden? Ben özellikle Samsun'un bundan faydalanmasını ve gerekli hizmetleri almasını istiyorum çünkü Samsun'umuz turizm potansiyeli yüksek olan bir il ama hiçbir tarafından gerektiği gibi turizm akışını sağlayamıyoruz; bu da sizin yüzünüzden Sayın Genel Müdürüm. Lütfen, yani bunu bir şekilde halledin diyorum.

Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum.