| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sayıştay üyeliği adaylarının Komisyonda seçilme usulüne ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .06.2022 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Başkan; Sayıştay güzide bir kurumumuz ve demokratik ülkeler için çok önemli bir kurum. Yüksek yargı makamlarına seçimler de çok önemli seçimlerdir demokratik ülkelerde Sayın Başkan, bunu çok iyi biliyorsunuz. Bir Amerikan Kongresinde yüksek yargı makamına nasıl seçim yapıldığını çok iyi biliyorsunuz, mesela Avrupa demokrasilerinde bu seçimler nasıl yapılır çok iyi biliyorsunuz.
İşte, Sayın Başkan, demokrasiden uzaklaştıkça maalesef bizim seçimlerimiz de böyle oluyor. Şimdi, bakıyoruz burada milletvekili arkadaşlarımız var, bir seçim yapacağız ama şu sıralar bomboş yani seçim yapacağımız, kimi seçeceğimizle ilgili sırada tek bir kişi oturmuyor, tek bir temsilci burada yok. Aynı şekilde Sayın Başkan, burada basın temsilcileri de yok yani ben açıkça söyleyeyim "bir seçim yapıyormuş gibi" yapmanın bu Meclise bir hakaret olduğunu düşünürüm.
Sayın Başkan, eğer gerçek anlamda bir seçim yapacaksak size önerim, bu seçimde belirlenen adayların buraya gelmesidir. Şimdi, biliyorsunuz Amerikan Kongresinde, oradaki "hearing"lerde adaylar gelirler, kendilerini tanıtırlar, onlara kongre üyeleri sorular sorarlar ve kongre üyelerinin -yani açıkça söyleyeyim, buradaki AK PARTİ'li, MHP'li arkadaşlarımız için de söylüyorum- sorularına cevap verirler ve kongre üyeleri o kişinin etkin bir şekilde Sayıştay üyeliği yapacağına kani olduğu zaman onu seçerler.
(Uğultular)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, kusura bakmayın...
Şimdi, burada görüyoruz ki saraydan belli listeler gelmiş ve deniyor ki: "Bunlar, Sayıştay üyeliğine adaydır." Kimin seçileceği de belli, AKP'li ve MHP'li arkadaşlarımıza bu söylenmiş, zarfa onlar atılacak. Ben açıkça söyleyeyim, bunların AKP'li ve MHP'li arkadaşlarımıza da hakaret olduğunu düşünüyorum çünkü çoğunluk olsalar dahi onlar da burada kimin seçileceğine dair bilgi sahibi olmak, soru sorma hakkına sahip olmalılar. Bu açıdan, bu yöntemi yanlış buluyoruz ve bundan iki yıl önce yaptığımız seçimlerde aynı...
SALİH CORA (Trabzon) - Adaylar saha çalışması yaptı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nerede saha çalışması yaptı, Sayın Cora?
SALİH CORA (Trabzon) - Yaptı...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Odana gelip ziyaret eden olmadı mı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bize ziyaret eden kimse olmadı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, herkes... Lütfen, müdahale etmeyelim, ikili diyaloga girmeyelim. Herkes usul hakkında görüşünü ifade etsin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani saha ziyaretini nerede yaptılar? Sizi de ziyaret ettiler mi?
SALİH CORA (Trabzon) - Bize gelmedi, sizi ziyaret etmiş olabilir veya bizi ziyaret etmiş olabilir, bilemiyorum ki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizi ziyaret etmişler belli ki.
SALİH CORA (Trabzon) - Bizi ziyaret eden var yani.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizi ziyaret etmişler.
(Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, usul hakkında tamamlasın hatip görüşlerini, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, işte bu da bir sorun, bu da bir sorun arkadaşlar, bu da bir sorun. Bakın, sonuç olarak, eğer ki bu şekilde bu usulü uygularsanız onlar Sayıştayın yüksek yargıcı olmaz, AKP'nin yargıcı olurlar ve AKP'yi yargılayamazlar.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bizi ziyaret eden kimse yok, öyle bir şey yok!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İktidarda olan sizlersiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ikili diyalog usulümüz yok.
SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkan...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Salih Bey, ikili diyalog usulümüz yok. Değerli arkadaşlar, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu hâkimler, iktidarın yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkarmak için hâkimlik yapacaklar.
SALİH CORA (Trabzon) - Usule ilişkin mi bu?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Salih Bey, böyle bir usulümüz yok, rica ediyorum.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Böyle bir şey yok!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben cevap vereceğim, usule ilişkin bir eleştiri yapılıyor, bütün eleştirilere saygımız var, cevap vereceğim, lütfen rica ediyorum.
Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bakın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için görev yapar bu Sayıştay hâkimleri ve bunlar baskı altındalar. Biliyorsunuz, Sayıştay raporlarında herhangi bir yolsuzluk bulunduğunda bir bakıyorsunuz ki o bölümün denetçileri görevden alınıyorlar, denetimden sorumlu Sayıştay Genel Başkanları görevden alınıyorlar. İşte, bu durumu değiştirmemiz lazım ki Sayıştay hâkimleri hırsızlıkları, yolsuzlukları bulabilsinler ama gücü sizden alıyorlarsa sizi denetleyemezler, bunu unutmayın. Gücünü Parlamentodan alması lazım bu Sayıştay hâkimlerinin. Onun için de buraya gelip hem bizi hem sizi ikna etmeliler ki bu görevlerini bağımsız bir şekilde, hiçbir gücün baskısı altında olmadan, hiçbir gücün verdiği güçle o görevlerini yapmayacaklarına dair bizleri ikna etmeleri gerekir, sizi de ikna etmeleri gerekir.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayıştay meslektaşlarına hakaret etmeyin!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Etmiyorum ama bakın, Sayın Cora ne diyor: "Bizi ziyaret etti." Demek ki gücü nereden alacağını biliyor, gücü AKP'den...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Öyle bir şey yok ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Etmiş, itiraf etti, "Bizi ziyaret etti." dedi. Ya, demek ki gücü AKP'den alıyor, gücü AKP'den alan bir hâkim AKP'yi denetleyemez arkadaşlar, bunu unutmayın.
Bakın, bugün bize, yarın size; bu usulü böyle devam ettirirseniz üç vakte kadar seçim olacak, güç değişecek, iktidar değişecek. Hep böyle gelmiş böyle gitmiş, güçlü olan kendi yargıcını seçmiş oysa bu yargıç, milletin yargıcı olmalı, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan bir yargıç olmalı; AKP'nin yargıcı olmamalı.
Bu açıdan arkadaşlar, benim önerim, bu usulü değiştirelim. Sayın Başkan, şu anda toplantıya son verin, bu adaylar gelsinler, kendilerini tanıtsınlar, sorularımıza cevap versinler ve hepimizi, yalnızca sizi değil, hepimizi bağımsız ve tarafsız bir şekilde tüyü bitmemiş yetimin hakkını dahi koruyacaklarına dair ikna etsinler, bu bir.
İkinci önerim Sayın Başkan, bakın, burada adaylar olmadığı gibi basına da kapatmışsınız ya. Yarın sansür yasasını görüşeceğiz. Yani şimdiden Sayıştay seçimlerini bu usulle yapıyorsanız, basına kapatıyorsanız, bu seçimin nasıl yapılacağını göstermemek istiyorsanız bunun da yanlış bir usul olduğunu düşünüyorum. Bakın, Amerikan Kongresindeki seçimler bırakın basına kapatılmasını canlı yayınlanıyor arkadaşlar. Niye canlı yayınlanır biliyor musunuz? Yalnızca milletin vekilleri değil, tüm millet izlesin diye, yani tüm millet izlesin, "Evet, ya, bu yargıç benim hakkımı... Bu yargıç, benim vergilerimin nereye gittiğine dair etkin soruşturma yapabilir." desin diye bu yapılır arkadaşlar. Neden kaçırıyorsunuz? Neyi saklıyorsunuz? Niye bu seçimi böyle yapıyorsunuz? O açıdan Sayın Başkan, iki usul konusunda da önerilerimi dikkate almanızı talep ediyorum. Eğer bu önerimi dikkate almayıp "Böyle gelmiş böyle gider." diyorsanız da -kuvvetle muhtemel aynı şekilde söyleyeceksiniz- biz bu seçimin tarafı ve bu suçun parçası olmayacağız ve terk edeceğiz Komisyonu.