KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, Sayın Bakan Yardımcısı, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, yazılı ve görsel basınımızın temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Tabii, özelliği olan, ağırlığı olan bir Komisyon; çıkarılacak, görüşülecek teklifin herkese hayırlı olmasını diliyorum, görüşmelerin hayırlı olmasını diliyorum.

Şimdi, değinmek istediğim birkaç nokta var. Birincisi, bu yasa teklifi 20 Haziranda bize, makamlarımıza geldi, hemen, alelacele, iki gün sonra da bunun görüşmesine başladık. Açıkçası, AK PARTİ döneminde, AKP döneminde alıştığımız ama alışmak istemediğimiz bir uygulama. Böyle apar topar, üstünde tam değerlendirme yapamadan, sivil toplum örgütlerinin tam görüşleri alınamadan maalesef ki yaka paça getiriliyoruz ve bir salonda bunu görüşmeye başlıyoruz yani daha özenli, daha nitelikli yasama için en azından bir hafta bir süreyle bunların değerlendirilmesi, beraber görüş alışverişinde bulunarak değiştirilecek bir şeyler varsa bunların üzerinde konuşmamız bence daha sağlıklı bir yasama olması açısından önemli. Açıkçası, bu aceleyi de garipsediğimi söylüyorum, her seferinde söylüyorum, yine aynı şeyi ifade etmekten çekinmiyorum.

Burada pek çok davetli var, 36 kurum ve kişi davet edilmiş gördüğüm kadarıyla. Bunların içerisinde olmayan bir kurum var, (TESUD) Türkiye Emekli Subaylar Derneği. Şimdi, ben buradan Başkanımıza sormak istiyorum: TESUD'un buraya davet edilmeme nedeni nedir? Şimdi, Genelkurmay Başkanı bir subaydır, onunla ilgili bir düzenleme yapılıyor -yalnız bir kişiye özgü yapmıyorsak eğer ki siz öyle olmadığını söylüyorsunuz, bize göre öyle- subayları da ilgilendiren bir yasa bu, hiçbir şey yoksa çıktığında onları da etkileyecek. Buraya Türkiye Emekli Subaylar Derneğinin davet edilmemesinin nedeni acaba iktidara muhalif duruşu mudur?

BAŞKAN AHMET AYDIN - Emekli astsubaylar burada.

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Emekli astsubaylar burada. Niye astsubaylar buradayken subaylar yok?

MURAT BAKAN (İzmir) - Onlar da geride Başkanım, mikrofonu yok. Nerede konuşacak TEMAD Başkanı?

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Ayrıca TEMAD Başkanımızın da ilgili maddede söz alması talebim var, bunu da zamanı geldiğinde yine size aktaracağım. Acaba TESUD muhalif olduğu için veya konuşmalarından rahatsız olunduğu için mi? Bir dönem hatta kayyum atama teşebbüsü bile olmuştu. Bunu burada Komisyonumuzun dikkatine sunmak istiyorum. Hatta burada çok kısa küçük bir şey de anlatmak istiyorum. Rahmetli Selahattin Duman'ın bir yazısı vardı; Kenan Evren Paşa Cumhurbaşkanı olduğunda resme merak sarıyor -artık kim söylüyorsa- "Paşam, siz çok yeteneklisiniz, duvarları çok güzel boyuyorsunuz, elinize fırça yakışıyor." falan deniliyor, kendisi de "Ya, evet, benim hakikaten bir yeteneğim var galiba." deyip resim yapmaya başlıyor. Biliyorsunuz, o resimler de başta iş adamları olmak üzere -yandaş iş adamları diyeyim artık- o dönemde müthiş rakamlara satılıyor. Daha sonra bu iş adamları ticari hayatlarının sonuna geldiğinde veya bir şekilde bunları satmak zorunda kaldıklarında, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrediliyor ve satamıyorlar yani milyon dolarlar, milyon liralar ödenen bu resimlerin 14 liraya bile bir kataloğu satamıyorlar, 600 liraya bir resmi satamıyorlar. 1 Nisan 2002 tarihinde 1'inci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan Paşa bir sergi açıyor, Yaşayan Asker Ressamlar Sergisi. Kenan Paşa'yı davet etmiyor Çetin Doğan, o zamanki yazarlar diyor ki: "Ya, neden davet etmiyorsun? Paşanın askerliğinden mi şüphen var, yoksa ressamlığından mı şüphen var?" Ben de şimdi burada sormak istiyorum: Acaba TESUD'un askerliğinden mi şüpheniz var, dernek olmasından mı şüpheniz var? Niye buraya çağırmadınız, niye davet etmediniz? Davet edilmesi gerekliydi bence de. Ayrıca burada Orgeneral Çetin Doğan Paşa ve Çevik Bir'in de şu an 28 Şubat davasından hâlâ tutuklu olduğunu ve 80 yaşını aşmış yaşlarına rağmen bir hücrede bulunduklarını da kamuoyunun ve Komisyonumuzun dikkatine tekrardan sunmak istiyorum; bu yaşta bu tutukluluk işkence hâlinde.

Devam edecek olursak garipsediğim bir durum daha var. 23 Mayıs 2022 tarihinde Kabine toplantısından sonra Cumhurbaşkanı bir açıklama yapıyor -bakın, aynen okuyorum- Sayın Cumhurbaşkanının ifadesi şu: "Yoklama kaçağı gençlerimize bedelli askerlikten faydalanabilme yolunu açıyoruz. Kaçak yılına göre değişen oranlarda bir rakam ilavesiyle askerliğini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik şubelerine başvurabilirler. Bakaya gençlerimizin sıkıntısına çözüm getiren bu uygulamanın hayırlı olmasını diliyorum." diyor, bir ay önce, 23 Mayısta. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmeden böyle bir müjdenin verilmesini ben garipsiyorum, Komisyon üyeleri olarak sizler de garipsemelisiniz. "Böyle bir teklifimiz olacak, yasa uygun olursa Komisyondan geçerse Mecliste kabul edilirse yasalaşacak." şeklinde bu söylenebilirdi ama Cumhurbaşkanının ya danışmanları kanun bilmiyor, hukuk bilmiyor ya da en hafif ifadeyle Cumhurbaşkanı bunu önemsemiyor ve orada gayet net bir şekilde bunun olduğunu söylüyor. Bu ifadesinden sonra da pek çok genç askerlik şubelerine başvurdu, bizi telefonla da aradılar, askerlik şubeleri de dedi ki: "Ya, böyle bir şey yok yani şu anda bize gelen bir şey yok." Şimdi, nitekim, bir ay sonra biz bunu yapıyoruz yani bakayayla ilgili işi biz şu anda yapıyoruz. Sayın Başkanım, bu konuda da Meclis olarak Komisyon olarak gereken özenin gösterilmesi lazım. Hepimizi es geçen, hepimizi baypas eden bir tutuma başta Meclis iradesi ve milletvekilleri olarak sizler de tepki göstermelisiniz. E, o zaman biz hiçbir şey yapmayalım, Sayın Cumhurbaşkanı her şeyi açıklasın, biz burada elleri kaldırıp indirip devam edelim. Yani Meclisin de saygınlığına gölge düşürülmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Kanun teklifinin geneline baktığımızda, birkaç maddede itirazımız var. Tabii, en önemlisi 3'üncü madde, bunu 3'üncü maddeye gelindiğinde yine ayrıntılı olarak konuşacağız; hem Anayasa aykırılığı hem de madde eğer bu şekilde geçerse uygulamasında yaratacağı pek çok olumsuz şeyler var; bunlarla ilgili de yine konuşacağız. Ama genelde astsubayların özlük haklarıyla ilgili düzenlemeleri olumlu buluyoruz ama yetersiz buluyoruz. Bunu da yine kanun teklifinin ilgili maddesine geldiğimizde ifade edeceğiz çünkü tümünü kapsamayan bir düzenleme söz konusu -bunu Komisyon Başkanımızla da görüştük- bu konuda bir düzeltme talebimiz olacak.

TEMAD Başkanımıza da madde üzerinde bir söz verilirse çok memnun olurum; bu da bizim parti olarak talebimizdir.

Birkaç madde dışında, mesela, "Askerî mahkemeleri yeniden kuruyorsak madem neden kapattık?" gibi birkaç şeyimiz olacak; bunları da maddelerine gelindiğinde tekrardan söz alarak ileteceğiz. Ama 20 madde değil de keşke daha fazla şey olsaydı. Mesela, çok ciddi sorunlar var; biz her türlü, Komisyon görüşmelerinde, Mecliste bunları ifade etmeye çalışıyoruz. Bakın, emekli binbaşıların sorunları var. Bu emekli binbaşıların şu anda aldıkları maaş yetersiz, çok zor durumdalar yani geçim sıkıntısı çekiyorlar. Emeklilik maaş bağlanma oranı şu an maaşlarına göre en düşük olan emekli binbaşılar. Bu konuyla ilgili bir düzenleme keşke burada olsaydı da biz bununla görüşüp bir an önce yasalaştırsaydık yani bu zaman uzadıkça zarar veriyor.

Mesela, askerî öğrenciler var. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında komutanın emriyle çıkmış ama eline silah almamış; şu anda içeride olanlar var, yargılananlar var, bunların aileleri, çocuklar perişan hâldeler. Yani -bunlar bize geldiği kadar size de geliyor- bunlarla ilgili bir düzenleme yapılması lazım yani sizlerle bunu tartışalım. Belki, işte, dediğim gibi, daha önce gelmiş olsaydı bu yasa teklifi, iki gün değil de bir hafta bir süremiz olsaydı, biz de getirirdik, "Ya, şunlar var, bunları da yapalım mı ne dersiniz, nasıl olur?" diye bunların da konuşulma şansı olurdu ama maalesef öyle bir şey de yok.

Hep söylüyoruz; -askerî okullardan söz açılmışken- harp okullarını kapatmamız çok büyük hataydı, aynı askerî hastaneler gibi. Bakın, askerlik kendi doğasıyla, kendi yaşam biçimiyle değişik bir meslek koludur. 13-14 yaşında çocuğu alıp eğitip asker olarak yetiştirmek çok önemlidir, askerliğin doğasında vardır bu. Harp okullarının kapanması yanlıştır, hâlâ bu yanlışta ısrar ediyoruz. Bizim bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılması talebimiz var; bunu da hep anlatıyoruz. Aynı şekilde askerî liseler de bu şekilde, askerî liselerde de bu düzenlemenin yapılması lazım.

Emeklilikte yaşa takılan albaylar var. Kadrosuzluk nedeniyle yaşları dolduğu için emekliye sevk edilmişler ama emeklilik yaşları gelmediği için şu anda emekli de olamıyorlar ama maaş da alamıyorlar. Bunlar yaşamda sıkıntı çekiyorlar, şu anda geçinemiyorlar. Bunlarla ilgili bir düzenleme yapmamız lazım. Bu insanlar bizim askerlerimizdi, yıllarca bizim ordumuzun şanlı subaylarıydı. Hepsiyle ilgili sorumluluk almamız gerekiyor ve bu sorunu görmezden gelemeyiz.

Sözleşmeli er ve erbaşlar... Mesela, daha önce de gündeme gelmişti, belli iyileştirmeler oldu ama hâlâ bazı eksikler var. İşte, Kara Kuvvetlerinde özellikle yeterince izne çıkamadıkları yönünde eleştiriler oluyor ve Sayın Bakan Yardımcısı bu konuyla ilgili bir yönetmelik çıkarılması gerekiyor; -siz biliyorsunuzdur muhtemelen- yedi yılı dolduran sözleşmeli erlerin devlet memurluğuna geçişi için Genelkurmay taslağı hazırlamış, hâlâ Millî Savunma Bakanlığının yönetmeliği çıkarması bekleniyor. Ne oldu bu, ne zaman çıkacak? Yani her Komisyonda aynı şey konuşuluyor ama ortada bir şey yok maalesef.

Tabii, bunların hepsi katılabilirdi. Hazır, Sayın Bakan'a da burada söz açmışken ben mesela bir de şeyi merak ettim: Havaalanları her ülke için savunma açısından da çok önemlidir yani -biliyorsunuz- bir savaş anında öncelikle havaalanları vurulur çünkü düşmanın uçak, taarruz kabiliyetini zayıflatmak için. Açıkçası bu Atatürk Havalimanı'nda pistlerin kırılmasıyla ilgili Millî Savunma Bakan Yardımcısı olarak sizin görüşünüz nedir yani siz bunu savunma boyutuyla nereye koyuyorsunuz? Bununla ilgili...

BAŞKAN AHMET AYDIN - Teklifte...

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Başkanım, bu yanlız teklif değil, değerlendirme de yapıyorum ben burada. Onun için bununla ilgili düşünceniz nedir bunu öğrenmek istiyorum?

Ayrıca şu Tank Palet Fabrikasında son durum nedir? Şimdi, tankımıza binebilecek miyiz? Ne zaman, önümüzdeki hafta mı gelecek tank? Hazır mı, hazırsa çıkışta görebilir miyiz? Nasıl yapacağız? Bununla ilgili son durumun ne olduğunu bize anlatabilir misiniz? En son şu an Tank Palette neredeyiz, ne yapıyoruz? Yani bununla ilgili bilgi verirseniz memnun olurum.

BAŞKAN AHMET AYDIN - Sayın Ceylan, çok teşekkür ediyorum. Yani Türkiye'nin epey bir... Sağ olasınız. Hepsini bu Komisyonda...

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Ben de teşekkür ediyorum. Yani sizin de hoşgörünüze sığınarak tabii bazı şeyleri sormamız gerekiyor, bazı şeyleri de değerlendirmemiz gerekiyor. Bunlarla ilgili de cevap gelirse memnun olurum.

Şimdilik söylemek istediklerimiz bu kadar. Dediğim gibi, maddelerde de ayrıca önergelerimizde de söz alıp devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum.