| Komisyon Adı | : | MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerî Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4498). |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .06.2022 |
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim efendim.
Sayın milletvekilleri, değerli komisyon üyeleri; Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Söz konusu madde, Askeri Ceza Kanunu'nun ek 15'inci maddesi, asker kişilerin işledikleri askerî suçların soruşturulmasının izne tabi olduğunu ve buna ilişkin usul ve esasları düzenlemekte. Yani düzenlemeyle, mahkemeye eklenmesi ön görülen fıkraya göre firar ve izin tecavüzü gibi hakkında ön inceleme yapılanın bulunamaması nedeniyle ifade almayı imkânsız hâle getiren zorunlu hâllerde ilgilinin ifadesi alınmayacak.
Değerli milletvekilleri, askerî suç tipleri, Askeri Ceza Kanunu'nda tahdidi olarak sayılıyor. Düzenlemede yer alan "gibi" ibaresinin yer alması ve zorunlu hâllerin genişletilmesi olasılığının bulunması fıkra kapsamında değerlendirilecek suçlar bakımından belirsizlik yaratacak yani her ne kadar gerekçede askerî disiplin tesisi, idamesinin geciktiği, askerî hizmetin devamlılığını sekteye uğrattığı, suç dosyasının adli makamlara gönderilme sürecinin uzatıldığı ileri sürülse de adli hiyerarşik yönetim disiplin sağlanmasında daha çok hizmet edecek.
Bakınız, değerli milletvekilleri, Murat Özenalp adını duydunuz mu? 79 yılında henüz 14 yaşındayken Tokat Zile'den İstanbul'a gelerek Deniz Lisesinde başlayan, yani Deniz Harp Akademisini 1'incilikle bitiren, kurmay subay olan Murat Özenalp'ten bahsediyorum. Bakınız, mesleki hayatı başarılarla dolu olan Murat Özenalp'in amiral olması bekleniyordu ama Balyoz kapsamında tutuklandı, on altı yıl ceza aldı ve 1 Mayıs 2014 tarihinde Mamak Cezaevinde geçirdiği beyin kanaması sonucu şehit oldu. İşte keşke bu düzenlemeyi yaparken böyle Balyoz, Ergenekon gibi kumpas davalarında mağdur ettiğiniz Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman askerlerinden de özür dileyen, onlara iadeiitibar getiren bir düzenlemeyi de gündeme alsaydınız ama maalesef ki yok. Bakın, ne yapılmış? Kumpas mağduru şehidimizin ailesi tazminat davası açıyor, mahkeme 600 bin liraya hükmediyor ama kumpas kurulurken kumpasa ortak olanlar, en azından seyirci kalanlar bu para çok diyerek itiraz ediyor ve kararı temyize gönderiyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Bakın, Yargıtay "Dava açma hakkı zarar görene aittir." diyor. Yani bu hak ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya "Dava açma iradesi açıkça izhar etmeden ölen Murat Özenalp'in." diyor. Yani "Murat Özenalp ölmeden önce dava açsaydı." diyor ama adam ölmüş ve "Mirasçılarının davası kanuna aykırıdır." diyerek kararın bozulmasına oy birliğiyle karar veriyor.
İşte biz, böylesi vicdan karartan olaylarla ilgili de kanun teklifleri bekliyoruz buradan ve buradan bir kez daha Ergenekon gibi kumpas davalarında mağdur edilen, bu zulme dayanamayarak aramızdan ayrılan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yaşayanlara da sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
Teşekkür ediyorum.