ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, değerli konuklar; söz konusu Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun general ve amiral miktarını düzenleyen 49'uncu maddesine ekleme yapılıyor. Yani bu iktidarın geçmişten beri yaptığı da kişiye odaklı kanun değişikliği. Bakınız, kural olarak Genelkurmay Başkanlığına atanan orgenerallerin ve oramirallerin yaş haddi 67. Eklenen cümleye göre yaş haddi birer yıllık süreyle 72 yaşına kadar uzatılabiliyor. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin en tepe noktasıyla ilgili düzenleme yapılırken kanun teklifinin 3'üncü maddesinde kanunun isminin zikredilmeyişi dahi AKP'nin tüm kanun çalışmalarında olduğu gibi burada da nasıl bir özensizlik içinde olduğunu gösteriyor. Bakınız, değişiklikle ilgili gerekçede Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüğü, terörle mücadele faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürebilmesi ve harekâtlardan elde edilen tecrübenin aktarılabilmesi için bu değişikliğin yapıldığı belirtiliyor. Yani geneli üzerinde yaptığım konuşmada da vurgulamaya çalıştım, eğer gerekçe gerçekten buysa vay hâlinize! Yani demek ki ordumuz bu iktidar eliyle öyle bir tarumar edilmiş ki devlette devamlılık diye bir şey kalmamış, tek kişi gidince ne tecrübe kalıyor ne de kararlılık. Yani bir kişiye mi bağlı?

Bakınız, kurumlar kişilerin tecrübeleriyle değil, kurumsal hafızalarıyla, kurumsal birikimleriyle ayakta dururlar. Kişi değişse de işleyiş değişmez, değişmemeli ama görülen o ki değişiklikle amacınız Cumhurbaşkanıyla aynı görüşteki Genelkurmay Başkanının daha uzun süre görev yapmasını sağlamak. Bakınız, burada size bir kez daha 15 Temmuz sürecini hatırlatmak istiyorum. 15 Temmuz hain darbe girişimi Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki, Cumhurbaşkanıyla aynı görüşteki subaylarla değil, Atatürkçü subayların dik duruşuyla engellendi.

Şimdi, size darbede başrolde yer alan Akın Öztürk'ün önlenemeyen yükselişini hatırlatmak istiyorum. Onun da görev süresini yükselttiniz, 2008 yılında görev süresini bir yıl uzattınız, görev süresi uzatılmasaydı zorunlu olarak emekli olacaktı, belki de biz, bugün 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşamıyor olacaktık.

Bakınız, Kayseri Garnizon Komutanlığı da yapan Akın Öztürk, 2009 yılında korgeneralliğe yükseltiliyor. Görev süresi uzatılmasaydı bu adam korgeneral olamayacaktı ama oldu, hain 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Bakınız, yine 2013 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı oldu ve aynı zamanda da orgeneralliğe yükseltildi. Sonra emekli olması gereken Akın Öztürk ne yapıldı biliyor musunuz? AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2015 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığından Yüksek Askeri Şûra üyeliğine atandı. İşte, Akın Öztürk'ün yakınlığı Sayın Erdoğan'a ama teamül gereği Hava Kuvvetleri Komutanı olması gereken Rıdvan Uluger'in yakınlığı ise devletine. İşte, bunun için Akın Öztürk'ün önü açıldı, Rıdvan Uluger Paşamız Balyoz Kumpas davasıyla tutuklandı. Demek ki aranması gereken şey kişiye sadakat değil, devlete sadakat ve liyakat. Devlet kişilerle değil, -sayın milletvekilleri- kurallarla, kurumlarıyla, kurallarıyla vardır.

İşte, bakınız, Anayasa'mızda -Sayın Ahmet Bey de söyledi- Cumhurbaşkanına bu türden bir görev de tevdi edilmemiş. Sizlerden rica ediyorum Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Peygamber ocağımızı, siyasi polemiklerin içine taşımayın. Bakınız, partili Cumhurbaşkanının ülkeyi getirdiği durum ortada, bir de partili Genelkurmay Başkanı çıkarmayın. Genelkurmay Başkanlığını itibarsızlaştırmayın.

Teşekkür ederim.