| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün (TMO) 2019 ve 2020 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .06.2022 |
BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, nezaketiniz için çok teşekkür ediyorum öncelikle.
Sayın Genel Müdürümüz, Sayın Bakan Yardımcımız; burada misafir bir vekiliniz olaraktan mevcut bulunmaktayım ama tabii, uzaktan da olsa, yakından da olsa tarımla hepimizin bir ilişkisi var. Tabii ki üstatlarımdan da bilgi alarak birkaç söz söylemek istedim. Bizim partimizde şu anda Orhan Bey, Okan Bey, Cengiz Bey, Ayhan Bey, İlhami Bey tarımla ilgili medarıiftiharlarımızdır, bize yol göstericilerdir kendileri; onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum parti olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, iyi ki varlar.
Demin bir milletvekilimiz dedi ki: "Sizler bizlere örnek olun, bizlerin önünü açın, biz ona göre tarım politikalarımızı düzenleyelim." Be, arkadaşlar, yirmi yıldır aklınız neredeydi? 1 kilogram buğdaya muhtaç ettiğiniz noktaya kadar geldiğinizde mi aklınız başınıza geldi bizden destek istiyorsunuz?
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Kimse istemedi.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Şu geldiğimiz noktada bir mutluluğumuz var mı?
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hayır, destek isteyen olmadı yani. Ben destek istemedim Hocam, yanlış anlıyorsun herhâlde. "Yapıcı, yol gösterici olun." dedik.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Şimdi, bir müsaade ederseniz bitireyim ben, sizi dinledim. Sizin fikirlerinizden de faydalanmak istiyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Arkadaşlar, Bedri Bey'i dinleyelim. Size de söz hakkı vereceğim bu ifadeden sonra.
Buyurun Bedri Bey.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Ama biz tarım politikalarımızı dört dörtlük yapmaktayız. Türkiye'nin dört bir yanında kıymetli kardeşlerimiz ve arkadaşlarımızla ve Genel Başkanımızın önderliğinde tarımla uğraşan bütün çiftçilerimizle, tarımcılarımızla el ele, kol kolayız. Yapılan bütün hataları net görmekteyiz ve son süreçte 2019 seçimlerinde 11 tane büyükşehir belediyesini bize teslim eden vatandaşlarımıza minnettarız çünkü tarım politikalarını büyükşehir belediyelerimiz ve ilçe belediyelerimiz dört dörtlük desteklemekte, dört dörtlük destekledi. Bunu en iyi yaşayan İzmir Milletvekili olarak benim. Sayın Genel Müdürümüz de İzmir'de görev yaptı, o dönemde de çalışmalarımıza şahit olmuştur mutlaka. İstanbul'da da Ankara'da da Adana'da da Mersin'de de Antalya'da da bu projeler devam etmekte.
Tabii ki hiçbir zaman için, toprakları bu kadar verimli bir ülkede dışa bağımlı olmamıza ben bir Türk vatandaşı olarak anlam veremiyorum. Burada TMO'nun da büyük suçları var diye görmekteyim çünkü Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi veya Toprak Mahsulleri Ofisi bu amaçla kurulmuş bir ofis. Şunu yapmamız gerekir diye düşünmekteyim ve yapıyorsunuzdur da mutlaka ama hiçbir sonuç alamıyoruz: Biraz evvel Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilimiz hanımefendi bir şeyden bahsetti, Konya'dan bahsetti. Gerçekten son iklim krizleriyle ve Türkiye'de son elli yılda suyu kullanamama karakterimizle... Kullanamıyoruz suyu, çiftçilerimiz suyu kullanamıyorlar, o kadar hovardaca kullanıyorlar ki suyu, hepiniz biliyorsunuz, bunu bir türlü öğreti hâline getiremedik ama şunu da biliyorum ki Tarım Kredi Kooperatifleri denen bir müessesemiz var ve bu müessese tahmin ediyorum 3 bin-4 bin noktada Türkiye'de destek vermekte. Burada ziraat mühendislerimizin çalışması gerekiyor ve tarımla ilgili arkadaşlarımız da çalışıyor; senelerdir bu arkadaşlarımız bir türlü orada yaşayan köylülerimizi, çiftçilerimizi bilgilendiremedi, suyu nasıl kullanabileceğini öğretemedi, arazilerimizin bölünmemesi gerektiğini öğretemedi, bir eve bir tane traktör yeteceğini öğretemedi; böyle bir acziyetimiz de var yani bunun mutlaka bir çözüm noktasına varması lazım. Biz iktidar olduğumuzda -nasip olacak en yakın zamanda- biz bunları yapmak mecburiyetindeyiz, zaten bu yönde gitmekteyiz.
Toprağın verimliliği tabii ki suyla entegre. Su varsa toprağın güzelliği var. Bugün Erzurum'da bir ürün ile diyelim ki Muş Ovası'nda bir ürün bir değil ki. Ne lezzet ne nefaset ne kalite açısından birbirine uymaz. Ege'de yetişen, Ödemiş'te yetişen bir patatesin başka bir bölgede lezzetini alamıyorsunuz ama biz ürettiğimiz ürünlerin de tarımla uğraşan kardeşlerimize, arkadaşlarımıza değerini tespit ettiremiyoruz. Geçen sene, sizin de bildiğiniz gibi, hepimizin bildiği gibi, patates Ödemiş'te tarlada kaldı; 40 kuruş. 1 torbası, naylon torbası, 10 kilo alan bir naylon torba 10 lira; patates 40 kuruş. Nasıl çıkacak köylü bu işin altından? Ya, bunları mutlaka bir reorganizasyonla yapmak mecburiyetindeyiz ve biz bunların üstünde de çalışmaktayız ama tabii ki sizin yetenekleriniz, sizin şu andaki imkânlarınız çok fazla, çok farklı.
Bu "toprak verimliliği" derken, demin de söyledim, Türkiye'nin 7 bölgesindeki toprağın kalitesi, vasfı çok farklı. Burada yapılan tarımlarda, sizin önderliğinizle, hatta Toprak Mahsulleri Ofisinin önderliğiyle "Ya, arkadaş, sen burada karpuz ekemezsin, sen burada patates ekemezsin." demek lazım ama bunu küçük birimlerinizle yapmanız lazım yani şehirlerdeki, köylerdeki Tarım Kredi Kooperatifleriyle yapmanız lazım. Bu da büyük bir sorumluluk ve iktidarın yirmi yıldır gelinen son durumunda gerçekten vahim vaziyetler yaşıyoruz. Daha geçen gün Genel Başkanımızla Ödemiş'te çiftçi mitingi yaptık. Kadın çiftçi kardeşlerimizin söylevleri için Tarım Bakanı telefon açmış "Nasıl konuşuyorsun?" demiş. E, konuşuyor, içi yanmış, içi yanmış. Ağladı kadın, diyor ki: "İneğime su veremiyorum; ineğim benim evladım gibi, ineğime su veremiyorum." O hâle gelmiş. Tabii, bu köylünün lafı "Anası yoksa danası nasıl olacak?" diyor.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Serter, toparlayalım.
BEDRİ SERTER (İzmir) - Toparlayacağım efendim, teşekkür ederim Başkanım.
Evet, daha konuşacağım var ama bunları öz olarak anlatmış olayım, derdimi de anlattığımı zannediyorum. Arkadaşlarım da çok verimli konuşmalar yaptılar. Sizlerden bu destekleri çiftçilerimiz adına, tarımla uğraşan kardeşlerimiz adına bekliyoruz.
Hepinize de iyi çalışmalar diliyorum.
Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum; sağ olun, var olun.