DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Camları açın hiç olmazsa Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar camları açalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, maske taktırın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maske takmak herkesin kendi tercihi, tavsiye edebilirim ben ancak.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Zorunlu hâle getirin Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, evet.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Dün, Komisyondaki grupların başkanlarını toplantıya çağırdınız, orada da bu konular tartışıldı ve şunun farkına vardık ki mevzuatta, başta Anayasa olmak üzere İç Tüzük de dâhil bir sürü boşluk var. Gerçekten neyi, nasıl yapabileceğimiz konusunda bize mevzuat bir şey göstermiyor, yol göstermiyor. Arkadaşlar, orada dediler ki: "1970'lerin sonundan itibaren bir sürü ek bütçe getirilmiş, en son 2003 yılında yapılmış..."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - 2004.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - "...2004 yılında yapılmış ve dolayısıyla buralardaki görüşmeler nasıl yapılmış konusunda yeknesak bir tutum da takınılmamış. Farklı yıllarda, farklı ek bütçeler, farklı şekilde tartışılmış." Ben o zaman şunu sordum, dedim ki: "Bugüne kadar gelen ek bütçeler, ilk yapılan bütçelerin yüzde kaçını oluşturuyor?" "Bu konuda bir çalışma yok ama yapalım." denildi ama şu anda elimize böyle bir çalışma gelmedi. Şu anda görüşmeye başlayacağımız bütçe, mevcut, yılbaşında yürürlüğe giren, 2021'in sonunda görüştüğümüz bütçenin neredeyse büyüklüğüyle aynı. Dolayısıyla biz ek bütçe görüşmüyoruz, yepyeni bir bütçe görüşüyoruz. Dolayısıyla bu büyüklükte olan bir bütçenin görüşülmesi, ek yaptığımız bütçenin görüşülmesi, bütçe görüşmeleri nasılsa o şekilde yapılması gerekir diye düşünüyorum. Bunun, bizim millete karşı sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bunu geçiştirmeyelim, arkadaşlarımızın daha önce teklif ettikleri gibi bu konuda bir tartışma açalım, bir rapor yazalım, hazırlayalım ve bundan sonra yapılacak olan bu tür işlerde nasıl bir usul takip edilecekse bunu da açıklığa kavuşturalım yani el yordamıyla gitmenin bir faydası yok ve bizi bir yere de götürmez. Dolayısıyla her defasında da yanlış yapıyoruz.

Arkadaşlarım söyledi, şimdi Bakan Bey'e Devlet Su İşlerinin sulamasıyla ilgili ben bir soru soracağım ama Bakanın alanı değil, konusu değil. Buradan dönecek arkasına, diyecek ki: "Devlet Su İşlerinden burada ilgili var mı?" Ona dönecek, o söyleyecek, o teknik bir açıklama yapacak fakat bunların, arkadaşların dediği gibi siyasi bir sorumluluğunun olması lazım. O nedenle bizim arkadaşlarımızın önerdiği gibi şuna bir karar vermemiz: Biz bunu kanun olarak mı görüşeceğiz yoksa bütçe olarak mı görüşeceğiz? Bütçenin görüşülmesi ile kanunun görüşülmesi tamamen farklı. O nedenle bunu bir açıklığa kavuşturalım ve millete de doğru mesaj verelim. Neyi, niçin yaptığımızı da vatandaş da bilsin, anlasın.