| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/284) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .06.2022 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bütçe Eklerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz. Öncelikle, teklifin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Ek bütçe olarak ifade ettiğimiz bu teklifi, dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve jeopolitik gelişmeler sonucu genel fiyatlar seviyesinde önemli artışların meydana gelmiş olmasına bağlı olarak yapıyoruz. Bu kapsamda, başta doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan maliyet artışlarının vatandaşlara yansıtılmaması için BOTAŞ'a yapılacak kaynak transferleri, kamu görevlilerinin maaş ücretlerinde yapılan artışlar ile emekli maaşlarında yapılan artışlar, yapılacak artışlar, sosyal güvenliği olmayan vatandaşların sağlık prim ödemeleri, işveren prim teşvik ödemeleri gibi Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bütçe transferleri, kamu idarelerinin elektrik, akaryakıt, yakacak alımları ile taşımalı eğitim, ücretsiz ders kitabı, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleriyle özel eğitim okullarında eğitim alan engelli bireylerin destek ve eğitim giderleri, savunma ve güvenlik kurumlarının ödenek ihtiyaçları başta olmak üzere, mal ve hizmet alım giderleri, engelli evde bakım destekleri, 65 yaş üstü bakıma muhtaç yaşlıların ve engelli vatandaşlarımızın aylıklarındaki artışlar, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine verilen burs ve harçlıklar, sosyal yardım giderleri, çiftçilerimize yapılacak olan destekler, afet konutları yapım giderleri ve diğer afet zararlarının karşılanması gibi sebeplerle bütçede öngörülen ödeneklerin yetersiz kaldığı gerekçesiyle bir ek bütçe getirilmiş.
Düzenlemeye göre, merkezî yönetim bütçe giderlerinin tümünde yüzde 61,7'lik bir artış, bütçe gelirlerinde ise yüzde 73,3 oranında bir artış yapılıyor. Transfer harcamaları ve personel, Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri dikkate alındığında, bu ek bütçe için getirilen ödeneğin yüzde 60'ını bunların oluşturduğunu görüyoruz.
Ekonomik olarak bunlara neden ihtiyaç duyuldu; bunlar tartışıldı, konuşuldu. Bunlar, hepimizin malumu, tüm dünya bir pandemi dönemini geçirdi, tüm dünya kapandı, üretim çarkları durdu. Daha sonra, 2021 yılında yeniden çarklar dönmeye başladı ama bu defa da emtia fiyatlarında ve tüm gıda fiyatlarında önemli artışlar meydana geldi. Bunlardan kurtulduk derken 2022 yılının Şubat ayında Ukrayna-Rusya savaşıyla başlayan yeni bir kriz tüm dünyayı etkisi altına aldı. Tüm bu gelişmelerin sonucunda, enflasyon oranlarında kalıcı bir durumun söz konusu olup olmayacağının tartışıldığı bir sürece girdik, zira hem Avrupa'da hem Amerika'da tüm dünyada 8-10 kata varan enflasyon artış oranlarıyla karşılaştık.
Tüm bu gelişmeler karşısında, mevcut bütçe içerisinde Hükûmetimizin zamanında, yerinde aldığı tedbirlerle vatandaşlarımızın bu etkiye maruz kalmaması yahut en az maruz kalması bakımından önemli destek tedbirleri de alındı ve uygulamaya konuldu. Bütçe performansına bakıldığı zaman, ilk beş ayda oldukça başarılı bir durumda olduğu da gözlendi. Ancak bu destekleri arttırmak için yeni bir ek bütçenin önemli bir düzenleme olarak gündeme geldiğini görüyoruz. Biz de bu anlamda, bu ek bütçeyi destekliyoruz. Giderlerin arttığı ve artacağı -artmaya devam edeceği en azından- görülüyor. Giderleri karşılamak için devletin öncelikli bir görev olarak bunu üstlenmesi gerektiği de açık. O hâlde, tüm bunları yerine getirmek için de bir ek bütçe yapma zaruretinin ortaya çıktığını da görüyoruz. Yapılan bu düzenlemelerin, az önce de ifade etmeye çalıştığım gibi, vatandaşlarımızın refahını arttırabilme adına; işçimizin, memurumuzun tüm çalışanlarımızın, emeklilerimizin, çiftçimizin, esnafımızın yaşam şartlarını daha iyi hâle getirebilmek adına önemli katkı yapacağını değerlendiriyoruz.
Bir başka hususu ifade etmek istiyorum. Burada konuşma yapan milletvekillerimiz tarafından Türkiye'de bir devlet krizi yaşandığı ifade edildi. Bunu reddediyoruz; Türkiye'de bir devlet krizi yoktur, demokratik kurum ve süreçler işlemektedir. Devlet krizi, parlamenter sistem döneminde yaşamıştık, evet; demokrasinin askıya alındığı, kurum ve kuralların işlemediği, Türkiye'nin Meclis Başkanını ve Cumhurbaşkanını seçemediği dönemleri görmüştük. Çok şükür, Türkiye bunları aştı, parlamenter sistemin prangalarından kurtuldu, demokrasi güçlendi; Türkiye, milletler camiası içerisinde de güçlü bir konuma erişti. Bir devlet krizi yoktur ama bir devlet krizi çıkarmak için her türlü yolu deneyen, bu amaçla Türkiye hasmı çevrelerle de iş birliği yapanlar vardır ancak başaramayacaklar, Türkiye, lider ülke ve küresel güç olma ülküsünü gerçekleştirmek amacıyla yoluna devam edecektir.
Teşekkür ediyorum.