KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Sayın Başkanım. Komisyonumuzun değerli üyeleri; eleştiriler oldu, lehte konuşmalar oldu, aleyhte konuşmalar oldu, gerginlikler oldu ama sonu tatlıya bağlandı. Bu da hepimiz için mutlu bir sonuç oldu.

Ben fazla bir şey söylemeyeceğim, söylenecek her şey söylendi ancak gerek Devlet Demiryolları Genel Müdürümüze gerek Taşımacılık Genel Müdürümüze, TÜRASAŞ Genel Müdürümüze ve ekibine çalışmalarından dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve kendilerini yürekten tebrik ediyorum.

Merak ettim; acaba Demiryollarıyla ilgili bu kadar hararetli bir konuşma, geçmişte, 2003 öncesi Demiryolları gündeme geldiğinde KİT Komisyonunda ne konuşuluyordu, ne hissediliyorlardı? Merak ettim, gidip buna bakacağım Sayın Yaşar.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ben o gün buradaydım ağabey yani...

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - 2003 öncesi.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Soluk, devam edin.

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Ben onu merak ediyorum.

Şimdi, 1071'den bu yana, bu toprakları bize vatan yapan bütün şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle, şükranla anıyorum. Ayrıca bu Komisyonda millet adına denetleme yapan, KİT'lerde görev yapan, Komisyonda görev yapan arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum, sağlıklar diliyorum; ahirete intikal eden varsa Allah rahmet eylesin diyorum.

Cumhuriyetin ilanıyla, millî sınırlarımız içerisinde kalan demir yolu miktarı 4136 kilometre. Osmanlı Devleti 1856 yılında demir yoluyla tanışmış, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 4.136 kilometre demir yolu kalmış millî sınırlarımızın içerisinde. Süleyman Bey'le çok anlaşamasak da ben "1946" derim, o "1950" der, bazen o 1946'ya iner, ben 1950'ye çıkarım. 1923'ten 1946'ya kadar 3.764 kilometre -Sayın Bedri Bey'in de ifade ettiği gibi- imkânsızlıklar ve teknolojinin en azından ülkemizden son derece uzak olduğu bir dönemde, 3.764 kilometre demir yolu yapılmış. 1946'dan 2003 yılına kadar yapılan demir yolu miktarı ise yalnızca 945 kilometre. Bu 945 kilometre yolu, diyelim -biraz önce Adana Milletvekilimiz Kemal Bey bu sinyalli yollardan bahsetti- 945 kilometre demiryolunu yaparken acaba Osmanlı'dan kalma ve 1923 ile 1946 arasında yapılan yolların da bakımını, onarımını, sinyalini yaptıkları için mi geciktiler? Maalesef hayır. 2003 yılında, raylar yürür, vagonlar durur hâlde bir demir yolu teslim aldı Ulaştırma Bakanlığı, AK PARTİ'nin Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'ın teslim aldığı demir yollarına bir asra yakın zaman ne bağlantı elemanlarına ne raylarına ne traverslerine ne de balanslarına el değmemiş; raylar yürür, vagonlar durur hâlde; Kurtalan tarafında saatteki hızı 5 kilometreye kadar düşen kesimler, genelde 20 ile 30 kilometre arasında süratle giden bir demir yolu aldık.

Sayın Sertel, biliyorsunuz, türküler, bizim ülkemizde ağıtlar çoktur; aşılamayan dağ için, geçilemeyen vadi için, köprüsü olmayıp da geçilemeyen sel için ağıtlar yakılmıştır. Demir yollarıyla da ilgili ağıtlar yakılmıştır: "Kara tren gecikir, belki de hiç gelmez." Evet, kara tren gecikir ama Sayın Sertel, hızlı tren yetişti, inşallah, sizi de İzmir'e götüreceğiz; Allah nasip ederse.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün...

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sen önce bir Sivas'a git. (Gülüşmeler)

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Sivas'la ilgili madem şey yaptı; ben aslında, bölgesel olarak bir şey söylemek istemiyordum çünkü ben eminim, Bakanlığımızın, ilgili Genel Müdürlüğümüzün üzerine düşeni eksiksiz yaptığından en ufak bir endişem yoktur. Burada, klimalı yerde, ışıkların altında, masanın başında, rahat alanda bunları söylemek, tenkit etmek kolaydır ama o arazinin, kışların ne olduğunu bilen bir arkadaşınızım, kardeşinizim. Onun için, ben o tarafa bir şey demeyeceğim ama madem Süleyman Bey laf attı; 17 Kasım 2007 -Bedri Bey de tarihini söylediği için söylüyorum- Sivas-Ankara yüksek hızlı treni yatırıma alındığında, yatırım için Bakanlar Kurulu kararı geçtiğinde, daha ilan edilmeden Süleyman Bey'e Başbakanlıktan bir faks çektim "Sayın Karaman, bundan böyle Sivas yollarında gıcır gıcır kağnı sesleri değil, yüksek hızlı tren sesleri gidecek. 'Erzincan nerede?' dersen, Sivas'a varmadan Erzincan'a gitmek mümkün değildir." diye.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Trabzon da vardı.

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Yani biz, hakikaten büyük bir heyecanla çalışıyorduk, Ulaştırma Bakanlığının bütün birimleri, bütün genel müdürlükleri, bütün üniteleri yaptığı işten büyük mutluluk duyuyordu. Yine, Süleyman Karaman -işte buradadır- Türkiye saatiyle 12'de Pekin'den aradı -ben Müsteşardım- gece üç buçukta Bakanlar Kurulu kararını Pekin'e faksladık bu demir yolu için ve orada bir pazarlık vardı; İstanbul-Hicaz demiryolu, artı, 2023 yılı hedeflerinde, Çinlilerle yapacağımız, 25.000 kilometreye ulaşacak bir demir yolu hedefi vardı, 30 milyar dolarlık da bir pazarlık vardı. Çin Demiryolları ve EXIMBANK'la ilgili bir yerlere geldik ama maalesef neticeye gelemedik, neticeye gelemediğimiz için de fazla bir şey söylemeye gerek yoktur.

Rayları yürüyen, vagonları duran 2003 yılındaki Demiryollarıyla ilgili, AK PARTİ Genel Başkanı, o zamanki Başbakanımız, şu andaki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın son Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'a bir talimatları oldu: "Bu rezalet kabul edilemez, Devlet Demiryolları yeniden devlet politikası hâline getirilmelidir; projelerinizi, hesaplarınızı ona göre yapın." ve bütün ulaşım modlarıyla ilgili de entegrasyonunu sağlayacak şekildeki talimatları üzerine, 2003 yılında 1,3 milyar olan demir yolu yatırım ödeneği 2021'de 12,6 milyara çıkmış. Bu, kullanılabilir ödenek, ödenek üstü ne kadar iş yaptılar, onu bilemiyorum ki mutlaka yapmışlardır. Bunu da ayrıca ifade etmek isterim. 2003'ten bugüne 331 milyar TL, Devlet Demiryolları yatırım yapmış; küçümsenecek bir rakam değil.

Sayın Vekilimizin ifade ettiği sinyalizasyon ve elektrikli hatlara gelince dünyanın her yerinde, demir yolu olan her ülkede elektrikli sinyalli hat da vardır, konvansiyonel hatlar da vardır. İlla da "Konvansiyonel hat Türkiye'de olduğu için kaza oldu." diye getirip oraya bağlamak doğru değildir. Ama burada da yine arkadaşlarımız, var gücüyle yeni yapımdan tek farkı, eski hatlarımızın yeni yapımdan tek farkı yalnız istimlak parası vermedik Kalın-Samsun da buna dâhil, Sayın Bedri Bey de gayet yakinen biliyor. Rayları kaldırdık, altyapıyı yaptık, yeniden yeni rayla o güzergâhları yeniledik, bunların yüzde 55'i yüzde 60'ı elektrikli, sinyalli hâle getirildi. Ayrıca, yeni yapılan 2 bin küsur kilometre hatlarımızın da tamamı hem elektriklidir hem sinyallidir, oralarda herhangi bir şey söz konusu değildir.

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Oran daha düşük olur diye düşündüğüm için söylüyorum.

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Aksini iddia etmedik, "Sadece vardır." dedik ikisi de. Elbette ki sinyalli olunca şey olur.

Ben, çok uzadı, fazla uzatmak istemiyorum. Özellikle TÜRASAŞ Genel Müdürümüze... Onlar için de söylemiş olayım bu TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ'taki birleşmeden dolayı Devlet Demiryollarının genel müdürlüklerinin birleşerek TÜRASAŞ Genel Müdürlüğünün devreye girmiş olması bu 3 genel müdürlüğün birleşmesiyle... TÜVASAŞ'ta yolcu vagonlarının, millî vagonlarımızın imalatları sürüyor. TÜLOMSAŞ'ta GE'yle birlikte lokomotif imalatı yapılıyor ve yurt dışına ihraç ediliyor. Ayrıca, TÜDEMSAŞ'tan da daha geçen gün de Sivas'tan davul zurnayla Almanya'ya yük vagonları ihraç ettik. Türkiye'ye birazcık da böyle olumlu gözüyle bakarsa sayın milletvekili arkadaşlarımız, çok şeylerin yapıldığını göreceklerdir. Bunlar da elbette ki harcamakla oluyor, başka türlü mümkün değildir.

Yirmi yılda yalnızca bu 13 bin kilometre demir yolunu yapmakla kalmadık, yeni yollarla kalmadık, demir yolu yan sanayisini de geliştirdik, kurulan makas fabrikası, ray bağlantı elemanları, travers, ön germeli travers fabrikası, ray ve tren tekerlekleriyle ilgili de dışa bağımlılığı, ithalata bağımlılığı hemen hemen sıfırlayarak bunları da yurt dışında imal eder hâle getirdik millî trenimizle birlikte, bunlar da devam ediyor.

Dilerseniz ben işi bir farklı boyuta çekeyim ve bırakayım. Özellikle de Deniz kardeşime:

"Gideriz, nur yolu izde gideriz.

Taş bağırda, sular dizde gideriz.

Bir gün akşam olur, biz de gideriz."

Buralar hiçbirimizin babasının malı değil, bize mülk olmaz; birbirimizi kırmayalım, özellikle de bürokratları -bürokrat dilsizdir siyasetin karşısında- bürokratlarımızı da fazla ezmeyelim diyor, hepinize saygılar sunuyorum.