| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/284) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .06.2022 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Ya, aslında Sayın Başkan, siz de anımsarsınız belki Bakan Bey de takip etmiştir; bu kriz süreci ilk başladığında biz defalarca şunu söylemiştik: "Bir an önce hem Genel Kurulda hem de buraya gelen torba yasalarda bütçeyle ilgili bir olağanüstü toplanmamız lazım, düzenleme yapmamız lazım." Hiç dikkate alınmadı. Ve tekrar gerek Plan ve Bütçe Komisyonu gerek Meclis, hatta Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu daha çok bedelli askerlikle ilgili düzenlemeyi düşünürken birden bu geldi, iki üç gün de bu konuşulacak.
Az önce de konuşmalarımızın çoğunda söyledik: Tercihler değişmiyor. Sayın Bakan, burada tercihlere baktığımızda dolaylı, dolaysız vergilerin toplanmasıyla ilgili bir değişiklik yapılacak mı? Hep OECD ülkelerinden örnek veriliyor, başka ülkelerden örnek veriliyor, orada dolaylı ve dolaysız vergiler nasıl toplanıyor ve adil dağıtılıyor mu dağıtılmıyor mu? Hep kamunun denetimindeyken burada tekrar yoksuldan, daha açlık düzeyiyle karşı karşıya kalandan ve milyonlarla ifade edilen bir nüfustan sürekli vergi toplanılıyor, emeklerinden kesiliyor, alım güçleri düşmüş, enflasyon yükselmiş, insanlar kendi mutfağının derdine düşmüşken oradan kesilen vergi sermayeye gidiyor. Sermayeye vergi affı gelebiliyor, öteleme geliyor, borçlandığında borcuna ödemesi için tekrar kolaylık sağlanabiliyor. Türkiye'de şu anda UYAP verilerine baktığımızda, haciz sayısı her gün artıyor. Mayıs ayındaki bir veriye göre, günde 18 bin dosya haciz işlemiyle karşı karşıya. Ya, insan düşünemiyor; hiçbir düzenleme yapılmıyor ve bu haciz işlemleriyle ilgili yüzde 2 ile yüzde 11 arasında bir harç kesiliyor; neredeyse bir gelire dönüşmüş yani neredeyse bu. Hem borçlandırıyorsunuz hem perişan ediyorsunuz, açlıkla karşı karşıya bırakıyorsunuz, borcunu borçla ödemeye çalışan vatandaş borcunu ödeyemiyor, haciz işlemlerini başlatıyorsunuz ama bir taraftan havaalanı işletmecilerine kirasını ödemediği için ödemelerinde kolaylık sağlıyorsunuz, elektrik şirketlerine 3 milyar hibe ediyorsunuz ama elektrik kesildiğinde, çiftçi borcunu ödeyemediğinde gidip onun desteğine el koyuyorsunuz. Şimdi, böyle bir süreçte sizin tercihleriniz değişmemiş oluyor ve buraya baktığımızda yine bir değişiklik yok.
Bir diğeri, "gelire endeksli devlet iç borçlanma" dediniz yani paylaşılan bilgilere göre 7 milyara yakın bir başvuru olmuş. Kurdaki bir 10 kuruşluk değişiklik kur korumalı mevduat için gelen paranın tümünü oradan zaten karşılamış oluyor. Şimdi, az önce arkadaşlarımız da söyledi, kur korumalı mevduat nereye gidecek, nasıl olacak? İlk çıktığında 18'den 11'e düşmüştü, Plan ve Bütçe Komisyonundaki arkadaşlarımız bize döndüler "Neler söylüyorsunuz? Neler söylüyorsunuz?" Şimdi, 17 küsur oldu. Bu kimin cebinden çıkıyor? Bu vergi toplamalar kimin cebinden çıkıyor? Yani bu hazineye siz açıkladığınızla şimdi tekrar bir 40 milyar getiriyoruz. Ama "Emeklilerle ilgili bir düzenleme..." dediğimizde, yok. "Öğretmenlerle ilgili bir düzenleme..." dediğimizde, yok. "Memurlarla ilgili bir düzenleme..." dediğimizde, yok. "İşte, emeklilerin bayram ikramiyeleriyle ilgili bir düzenleme yapacaksınız." dedik, yok. 40 milyar para tekrar bu insanların cebinden çıkıyor. Bu yöntemlerle, aslında gerek GES'le gerek kur korumalı mevduatla şu andaki sürecin gitmeyeceği ortada, yönetilmeyecek ve giderek iflastan buhrana sürüklenen bir süreçle karşı karşıya kalmış olacağız. Yani bir şeyi korumak, önlemek adına çıkarılan bütün düzenlemeler Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğunu açlıkla, yoksullukla karşı karşıya getirmektedir. Yani görünen o ki bu da tümüyle tekrar devam edecek.
Bir diğeri, kamu-özel iş birliği... Sayın Bakan, keşke bu gelen bütçede deseydiniz ki "Verdiğimiz garanti sayılarıyla ilgili döviz ödemelerini Türk lirasına çevireceğiz." Öyle bir şey de yok. Yani Karayollarının bütçesine baktığımızda, bu garantilerle ilgili düzenleme, 20 milyarın üstüne 6 milyar eklemişsiniz. Bir hesaplamaya göre yani toplam herhâlde 42 milyarlık bir ödeme var bu garantilerle ilgili, 90 milyara çıkmış. Yine, bu, büyük çoğunluğun cebinden çıkıyor. Yani sakladınız, sakladınız -zaten yurt dışı mahkemeleri yetkili- bunlara döviz ödemesi yapılıyor kiraları için, hasta sayısı için, geçiş için ve siz böylece sadece bugünü değil, geleceği de ipotek altına almış oluyorsunuz. Yani "Dövizi kontrol edeceğiz." diye yaptığınız bütün çalışmalar kontrolü tümüyle yok etmiş ve geleceği tehdit altına almıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Necdet Bey, son cümleleri alabilirsek...
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkür ediyorum.
Bunlarla ilgili düzenlemelere baktığımızda, aslında, gelecekle ilgili bu bütçede herhangi bir önleme, koruma yok; sadece geçici bir çözüm bulmaya çalışıyorsunuz, palyatif çözüm bulmaya çalışıyorsunuz ama sorunun gerçek tanısına yönelik hiçbir önlem yok, bu da daha hastalıklı bir süreçle karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor.