KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, ek bütçe kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerinde görüşüyoruz, gider kalemleri üzerinde. Tabii, öncelikle, çok fazla harcama kalemi olduğunu ve baktığımız zaman, bunun içerisinde birçok başlıkta, kurumlarda, bakanlıklarda yani hiç tasarrufa gidiliyor mu, ne kadar tasarrufa gidiliyor; bununla ilgili bir bilgi olmadığı için bu harcama kalemlerindeki zorunlulukları da çok fazla tespit edemiyoruz. Yani mal ve malzeme alım giderleri, bakım onarım giderleri... Tabii, bunların hepsi fiyatların artmasından kaynaklı, maliyetlerin artmasıyla doğru orantılı bir şekilde önümüze gelen şeyler.

Şimdi, Sayın Bakan, ben şöyle başlamak istiyorum konuşmama: Tedavinin aslında en önemli ayağı da teşhis koymaktır; tıpta, sağlıkta bu böyledir. Fakat sizin sanki soruna teşhis koymakta ve koyduğunuz teşhislerde yani açıkladığınız teşhislerde bir sorun var. Yanlış teşhis koyduğunuz zaman doğru çözümleri de hep birlikte aslında değerlendiremiyoruz, konuşamıyoruz.

Şu anda yarattığınız Türkiye ekonomi modeli çökmüş durumda. Sürekli veriler olumsuz yönlerde gitmesine rağmen siz hâlâ "ihracat, ihracat" diyerek bu konuda çok ısrarcısınız. "Bakın, bu, çok harika olacak, iyi olacak." Böyle bir hayal içerisindesiniz ama veriler ve gerçekler bize bunun doğru olmadığını gösteriyor şu ana kadar. Daha ne kadar battıkça siz ekonomik olarak nasıl bir sürprizle yukarı çıkacağımızı düşünüyorsunuz ya da hesaplıyorsunuz? Matematiksel olarak açıkçası bunu da merak ediyorum.

Bakın, şimdi, hakikaten hem kasım ayında getirdiğiniz bütçe hem de şu anda görüştüğümüz ek bütçe aslında bir faiz ve borç ödeme bütçesi hâline dönüşmüş durumda. Faiz ödemeleri için bütçeden 89 milyar lira bir pay ayrılıyor. Borçlarımıza baktığımız zaman, bugün Türkiye'nin sadece bir yılda vadesi gelen borçlarını, 180 milyar doları konuşuyorsak, bunun yanında 50 milyar dolarlık cari açığı konuşuyorsak... Ki siz, bu noktada 50 milyar dolarlık yükün enerjiden kaynaklandığını da konuşmanızda ısrarla ifade ettiniz, o konuya da ayrıca tekrar değineceğim. Şimdi, bu noktada CDS'lerimiz -bazı arkadaşlarımız konuşmalarında yine dış güçleri suçladılar Türkiye için CDS rakamlarıyla ilgili- 800'ün üzerine çıktı, 840 baz puanlara geldi. Bu faizlerimizi, borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi hayal ediyorsunuz kaynak gelmedikçe? Bu kaynakları çekmek için birçok hamle yapıyorsunuz ama bu ülkede hâlâ yargı bağımsızlığını, hukuku, adaleti konuşuyorsak biz, hâlâ gelir dağılımında adaletsizliği konuşuyorsak eğer, bunun kolay olmayacağını, dışarıdan da sermaye akışının kolay olmayacağını da bilmemiz gerekiyor.

Şimdi, ben bir iki soru sormak istiyorum. Örneğin, bu bütçede kur korumalı mevduat için 40 milyar liralık bir ödenek veriyorsunuz, ayırıyorsunuz. Şimdiye kadar aşağı yukarı 21,1 milyar lira ödendi. Sizin öngörünüz de yaklaşık olarak 12,5 milyar civarındaydı yani ilk bu kur korumalı mevduat çıktığında -yanlışsam düzeltin- 12-13,5 milyar liraya mal olacağını öngörmüştünüz, bugün 40 milyar lirayı konuşuyoruz burada. Yani bununla ilgili bir açıklama bekliyoruz sizden.

Diğer bütçe rakamlarına baktığımız zaman, 135 milyar lira BOTAŞ ve EÜAŞ'a gidecek, yine enerjiyle alakalı. Ben enerjiyle alakalı açıkçası birkaç rakam paylaşmak istiyorum çünkü değerli konuşmacı vekil arkadaşlarımız da bu dolar/brent petrol fiyatı üzerinden -siz de bahsettiniz- bazı rakamlar verdiler ama o rakamlarla ilgili bazı sorunlar var. Şimdi, kasımda brent petrol fiyatı aşağı yukarı 78 dolarlar civarındaydı ve bugün 113 dolarlar civarında seyrediyor. Evet, bir yükseliş olmuştu ve sonra yavaş yavaş azalmaya başlamıştı, ara ara. Brent petrol fiyatında azalış varken ama nedense bizde benzine, mazota hep zam geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Emine Hanım, tamamlarsanız...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Toparlıyorum, bir sorum daha var bundan sonra.

Şimdi, hemen örnek vereceğim, kasımda dolar 9,99, bugün 17,39; TL'de değer kaybı yedi ayda yaklaşık yüzde 75, brent petrol artışı yüzde 45. Benzinde son yedi ayda yüzde 225, mazotta son yedi ayda yüzde 264 zam. Şimdi, brent petrol fiyatındaki artış ile benzin ve mazota gelen fiyat artışını kıyasladığımız zaman sizin teziniz tamamen çöküyor ve yedi ayda pompa fiyatlarının da yaklaşık 3,5 kat arttığını, akaryakıttan alınan verginin de 6 kat arttığını görüyoruz. Bu, vergideki artış da vatandaşın üzerine düşen yükün ne kadar arttığını gösteriyor. Yani sizin bu enerji, brent petrol tezinizi tekrar değerlendirmeniz lazım, biz buna kesinlikle katılmıyoruz.

Şimdi, diğer bir sorum... Türkiye Maarif Vakfıyla ilgili 482,5 milyar TL ayrılmış. Geçtiğimiz günlerde, geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı kararıyla Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden bir ödenek ayrılmıştı, 1,8 milyar TL kadar ayrılmıştı. Tekrar bu bütçenin içerisinde neden böyle bir ödenek ayrıldığıyla ilgili de bir açıklama yaparsanız seviniriz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Son olarak da yine, yap-işlet-devret projelerine ayrılan ödeneklere değinmek istiyorum; işte, 5,6 milyar lira veriliyor. Mesela, Avrasya Tüneli için ek 550 milyon lira verilecek. Bunun sebebini de öğrenmek istiyorum. Şehir hastaneleri için toplam 4,3 milyar lira ekleniyor. Yani sonuç olarak, yine vatandaştan toplanan vergilerin nereye gittiğiyle ilgili de bu yaptığımız açıklamaların bir öngörü oluşturduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.