ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, çok teşekkür ederim.

Ben az önce Sayın Katırcıoğlu'nun söylediği yerden hareketle birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın Katırcıoğlu "Bütçeye baktığımız zaman ek bütçeye işte, İçişlerinin, ondan sonra Dışişlerinin ve Diyanetin bütçelerinde böyle daha çok artışlar var, keşke sağlıkta olsa." falan gibi bir şeyler söyledi. Yani tabii, Sayın Katırcıoğlu, şu muhtemelen hepimize dağıtılan şeye, daha önce kanun teklifinin altında gelen bu tabloya baksa aslında belki de bu söylediği şeyden dolayı bir mahcubiyet duyabilirdi. Şöyle ifade edeyim: Buradaki tabloda sadece İçişleri Bakanlığının toplam olarak 1,85 milyar lira bu ek bütçeyle ödeneğinin artırıldığını görüyoruz. Dışişleri Bakanlığının yaklaşık 1,6 milyar lira artırıldığını görüyoruz. Sonra, Millî Eğitimin tablosuna geliyoruz Sayın Katırcıoğlu. Millî Eğitim Bakanlığının tablosunda sadece -en başta, baksanız, görürsünüz- engelli eğitim giderleri için yaklaşık 1,9 milyar lira eklendiğini...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ya Orhancığım, ben ondan bahsetmiyorum ki zaten. O makul olduğu için söylüyorum, ben anlamadığım için soruyorum ya. Bunu konu etmen bile saçma bence.

ORHAN YEGİN (Ankara) - İzninizle devam edeyim.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hadi et bakalım. Yani senden hiç beklemezdim böyle bir saçma karşılığı da onun için söylüyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Erol Hocam, sakin olun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Neyse öyle demeyelim Hocam.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Görüyorsunuz işte...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tamam, bir şey demiyor ya, ne olacak yani.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sadece...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Galiba herkes yoruldu biraz. "Mahcubiyet" demeyelim de siz görüşünüzü söyleyin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ya nasıl böyle bir şey söylersin? Asıl mahcup olması gereken sensin!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, yok Hocam, sakin olalım.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Şimdi bunu konu etmen bile bir mahcubiyet meselesidir çünkü beni anlamamışsın zaten. Sayın Bakan anladı beni bence, oradaki arkadaşlar anladı; sen anlamamışsın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben anladığım yerden devam edeyim.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Anlamamak da bir suç mu?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben anladığım devam edeyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hocam...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ya, bu kadar saçmalamayın. Allah Allah!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hocam, kızmanıza gerek yok, sakin olalım.

Orhan Bey, tamamlarsanız.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bismillah, daha yeni başladım Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Beş dakika süreniz ama.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Tamam, hemen tamamlayacağım.

Sadece ücretsiz ders kitabı için 2,4 milyar lira, sadece taşımalı eğitim gideri için 1,2 milyar lira, Millî Eğitimin bütçesine eklendiğini; sadece eğitim yapılarının afet riskinin azaltılması için 1 milyar lira, ilköğretim ücretsiz ders kitapları için 3,4 milyar lira, okul inşaatları için 1,6 milyar olmak üzere daha çok farklı ödeneklerin konulduğu görülür.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Oranları ne, oranları?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sağlık Bakanlığında sağlık tesisi yapımları için 3,9 milyar, tıbbi ekipmanların desteklenmesi için 1,2 milyar gibi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Oran ne, oran?

ORHAN YEGİN (Ankara) - ...o bakanlıkların toplam ayrılan bütçesinin daha üzerinde rakamların sadece bu kalemler için konulduğu görülür.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Başkanım...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Söz vereceğim, tamam, sakin olun Hocam, siz de şey yapmayın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Aile Bakanlığı bütçesinde bakıma ihtiyacı olan engellilere evde bakım desteği, engelli özel bakım merkezlerine ödemelerle ilgili 4,5 milyar, sosyal güvenliği olmayanların sağlık sigortası için Sosyal Güvenlik Kurumuna 7,6 milyar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Anlaşıldı diye düşünüyorum Orhan Bey, yani örnekler aynı mahiyette anladığım kadarıyla.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, bitireceğim, bitirmek üzereyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun, buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani bunun tarımı var, şusu var, busu var, hepsi var. Tamam, anlaşıldı, siz de bitir diyorsunuz, bitireyim. Totalde geldiğimizde, Diyanet İşleri Başkanlığı için konulanın sadece 300 milyon olduğunun altını çizerek konuşmamı tamamlayayım ve niye bir Diyanet vurgusu oluyor burada; onu anlamadığımı da ifade edeyim.