KOMİSYON KONUŞMASI

LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) - Ben de başta Rümeyza Hocamız olmak üzere hem Murat Hocama hem de Esra Hocama ufuk açıcı bu sunumdan dolayı çok teşekkür ediyorum.

Yerel yönetimlerle iş birliğinizi çok çok önemsiyorum çünkü sivil toplum örgütleri yerel yönetimlerle iş birliği yaptığında çok daha hızlı yol katedebiliyor ve sivil hareketlerde itici güç oluşturuyor. Atölye çalışmalarınız, yaşlılık atölyeleri, benim çok üzerinde durduğum geronteknoloji kısmı gerçekten çok değerli.

Benim sormak istediğim birinci husus, yaşlı dostu kent olmak için, şimdi, az önce bahsettiğiniz belediyelerde, hani AK PARTİ belediyelerinin içerisinde bir şey zikredilmedi, bizim kendi belediyelerimizin içerisinde de çok fazla yaşlılara yönelik, gençlere yönelik, çocuklara yönelik, hatta bebek kütüphanelerine kadar giden bir süreç var. Hani, bu noktada biz de en azından yönlendirici, ben kendi ilim adına yönlendirici olmak açısından hani burada nasıl bir yönlendirme yapabiliriz, bunu sormak istiyorum.

İkincisi, yaşlı kreşlerini, yaşlı gündüz bakımevlerini, en azından yerel yönetimlerle iş birliği yaptığımız ölçülerde bunları da oluşturmamız çok daha pratik olacaktır diye düşünüyorum. Diğer bir boyutu ise artık, hani, yaşlanma... Bir taraftan "aktif yaşlanma" deniliyor, bu biraz daha fiziki boyutlarla ele alınıyor; "başarılı yaşlanma" deniliyor, daha sosyolojik ve insanların hayata, yaşlıların hayata daha entegrasyonu konusunda, sosyalleşmesi konusunda bir yaklaşım var. Bunun dışında da bir yaş danışmanlığı, acaba STK olarak bir yaş danışmanlığı yapmayı düşünür müsünüz? Yani ben hatırlıyorum, 40 yaşıma yaklaşırken 40 yaşın gerekleri nedir diye düşünürken işte, 50'yi bulduk, 50'den sonra bir 60'a yaklaşıyoruz yavaş yavaş. Dolayısıyla, burada hem ebeveynlere yani yaşlanan kişilere bir yaş danışmanlığı yapılırken, diğer taraftan da etrafındaki birlikte yaşayanlara bir danışmanlık yapmayı sivil toplum örgütü olarak düşünür müsünüz? Bir itici güç olarak yerel yönetimlerle bu konuda da bizler -bu Komisyonumuzun çıktısı olarak- öncülük edebilir miyiz?

Teşekkür ediyorum.

PROF. DR. 65+ YAŞLI HAKLARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI RÜMEYZA KAZANCIOĞLU - Başkanım...

OTURUM BAŞKANI İBRAHİM HALİL FIRAT - Rümezya Hocam, buyurun.

PROF. DR. 65+ YAŞLI HAKLARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI RÜMEYZA KAZANCIOĞLU - Çok teşekkür ediyorum.

Sondan başlayacağım izninizle, sonra Murat Hocamla da deminki sorumuz kalmıştı, ona da cevap verecek şekilde devam ederiz. Unuttuğumu fark ettim, çok önemli bir konuya parmak bastınız. Gerçekten, yaşlılığa hazırlanmakla ilgili, bunu siz "yaş danışmanı" diye söylediniz ama bizim bunu bir yaşlı halk sağlığı kavramı geliştirmek üzere aslında bir hedefimiz de var. Nasıl bir "çocuk sağlığı" diyoruz, "anne-çocuk sağlığı" diyoruz, anne ölümlerini azaltıyoruz; benzer bir şekilde halk sağlığı politikalarımızın içinde bahsettiğiniz ister aktif yaşlanma, sağlıklı yaşlanma, hayatın içinde olma diye alt başlıklara ayırın, isterseniz sizin söylediğiniz gibi "yaş danışmanlığı" diye tabir edin, bunu hep birlikte planlamak zorundayız. Buradaki arkadaşlar dediler ki hani "yaşlı dostu adayı belediyeler" ama biz yerel yönetimlerle faaliyetlere başladığımızda -resmini paylaştım- Bağcılar Belediyesiyle gerçekten başlamıştık. Neden? Çünkü orada engellilerle çalışan çok iyi bir ekip vardı ve ilçenin içinde yaşlı nüfusu fazla olandı; ilgi gösterdiler, teveccüh gösterdiler, hep birlikte aynı masanın etrafında oturup konuşup projeleri orada yapmaya başladık. Biraz sağlıklarına baktık. "Sağlık" dediğinizde zaten herkesin ilgisini çekiyorsunuz, başka konularda olunca yaşlılarımız da bize gelmiyorlar ama bu teknoloji eğitimleri de artmaya başladı. Onlarla başladı, sonra İstanbul'daki değişik belediyelerle ve İstanbul dışında da var; Şanlıurfa var, Gaziantep var; şimdi, her gün bize mesaj atıp "Bizim belediye çalışanlarımıza eğitim verebilir misiniz, farkındalık yaratabilir misiniz?" diye söylüyorlar ama burada sadece yerel yönetimlerde çalışanlar değil, aileler, kişiler, kendimiz için bile bir yaşlanma politikası stratejisi oluşturmamız gerekiyor.

Bir şey daha söyleyecektim, unuttum, Murat Hocam, siz buyurun.