MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, arkadaşlarımızın heyecanlı da olsa katkılarına, eleştirilerine değer veriyoruz. Şu gerçeği kabul etmek lazım, bugün 3 bin lirayla, 3.500 lirayla, 4 bin lirayla geçinmek gerçekten zor, şartlar uygun değil.

Şimdi, Sayın Paylan "Niye bunu böyle yapıyorsunuz, her seferinde kanun mu getirmemiz gerekir?" diye ifade etti, doğru ama 5510 sayılı Kanun'da emeklilikle ilgili bazı usul ve esaslar var. O usul ve esasların çarpımı sonucunda emeklilik sisteminde hangi skaladaysa onun alabileceği maaş eğer, biz bunu koymadığımız taktirde 1.500 liraydı, biliyorsunuz. O 1.500 liralık sınırı kanun gereğince önce 2.500 liraya çıkardık, şimdi o sınırın bir skalayla, diyelim ki o maaş baremi 5 bin liradan 10 bin liraya çıksa dahi -veya neyse arkadaşlarımız daha iyi bilir- yükselse dahi aldıkları sistem gereğince, kanun gereğince alabilecekleri emekli maaşı 3.500 lirayı bulmadığından dolayı tıpkı asgari ücrette olduğu gibi -"Asgari ücret 4.250 liradan aşağı olamaz." hükme gereğince de- en düşük emekli maaşı kanun gereğince hesaplamaya tabi sistemlerin dışında olarak 3.500 lira olmasıyla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Burada lütfetmiyoruz. Bakın, şu anda ek bütçeyle ilgili görüşmeler yapılıyor, bu ek bütçeyle görüşmeler içerisinde "Şöyle verelim, böyle verelim..." doğru söylüyorsunuz ama aşağıda da diyorsunuz ki "Ya, bunun kaynağı nerede?" Hazine ve Maliye Bakanlığı ek bütçe çerçevesinde 2022 yılında ortaya çıkabilecek gelir fazlalıklarıyla ilgili bir paylaşım hesabı yapmış "Bunun ne kadarı yatırıma gidecek, ne kadarı memur maaşlarına gidecek, ne kadarı emekli maaşlarına gidecek?" çerçevede, hesap doğrultusunda olmuş. Bakın, 3 bin lira olduğunda yaklaşık 550 bin kişi bundan faydalanıyordu ve toplam bütçeye maliyeti 780 milyon liraydı. 3.500 liraya çıkardığımızda yaklaşık 1,5 milyon kişi -1 milyon 300 ile 1 milyon 500 bin civarında- bundan faydalanabilecek ama 3.500 liraya çıkardığımızda bunun bütçeye maliyeti -3 bin lirayken 780 milyondu- şimdi yaklaşık 3 milyar 700 milyon lira olacak. Değerli arkadaşlar, bu hesabı ona göre yaparak bunun değerlendirmesini yaptık.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, bunlar aç aç. Ya, bunlar ekmek parası için istiyorlar ya. Diğerlerine vereceksiniz 3600'ü, bunlar ihtiyaçlarını karşılayacaklar.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Bekaroğlu, onu izah etmeye çalışıyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bunlar aç aç.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, hep "Sizi severim, sizi severim." diye söylüyorsunuz...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu devlet, Türkiye Cumhuriyeti devletinin aç olan yurttaşlarına 2 milyar hesabı yapar mı Sayın Elitaş? Yapmayın etmeyin ya, siz vicdanlı insansınız, bu hesap olur mu?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, hatibi...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Bekaroğlu, dostluğumuz eski, birbirimizi üzecek söylemde bulunmayalım.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar sözü kesmeyelim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, lütfen dostluğumuza halel getirecek şekilde söylemlerde bulunmayalım.

Tamam hassasiyetinizi anlıyorum, doğrudur ama değerli arkadaşlar, imkânlar çerçevesinde yapılabileceği yapıyoruz. Az önce anlattım ifadeyi, nasıl olabileceğini. En az ücretin, aldığı ücrete göre emekli maaşının nasıl bağlandığının sistemini anlatmaya çalıştım. O sistem çerçevesinde olduğundan dolayı biz bu emekli maaşını kanun gereğinde artırmak mecburiyetinde olduğunu sordum. Yani onun için ben katkı sağlayan değerli milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hem AK PARTİ grubundan hem Milliyetçi Hareket Partisi grubundan hem de muhalefet partisi grubu... Onları da dikkate alıyoruz değerli arkadaşlar burada dinlerken, arkadaşlarımız sizi konuşurken dinliyorlar, güzelce ifade etmeye çalışıyorlar yani "Hiçbir şeyi dikkate almıyorlar." diye ifade etmeyin ama "Her dediğimiz de olacak." diye de beklemeyin. İşin gerçek tarafı bu.

Ben katkı sağlayan tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.