KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Şimdi 15'inci maddeyi görüşüyoruz. Getirilen kanun teklifinde en düşük emekli maaşı olan 2.500 lira 3 bin liraya yükseltilmişti, şimdi bir önergeyle 3.500 lira yapıldı. Maddeyle ilgili eleştirilerimizi konuşmamızda yapmıştık. Şimdi, Sayın Elitaş ayrıldı mı? Göremiyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkanızda.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Şimdi Sayın Elitaş bazı tanımlamalarda bulundu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Birtakım sıkıntıları var da danışmaya geldi.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Şimdi, yani gülüyoruz ama durum vahim gerçekten.

Sayın Elitaş çok güzel açıklamalar yaptı, bazı teknik açıklamalarda bulundu -teşekkür ediyoruz- 5510 sayılı Yasa'nın getirdiği kurallardan, göstergelerin birbiriyle olan bağlantılarından, dengelerinden falan bahsetti ama bugün içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar hakikaten çok vahim ve insanlar artık, böyle, ekmek alamaz duruma gelmişken biraz daha farklı konuşup farklı düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum. Konuşmalarımızda hep bahsettik, ne dedik? Açlık sınırı 6.391 lira.

Şimdi, ben 2 kelimenin anlamı üzerinden yürümek istiyorum biraz. Dilimizde 2 tane kelime var: Asgari ve azami. Asgari ne demek? "En az, en düşük" demek. Azami ne demek? "En yüksek" demek. Şimdi, "asgari" demek "en az" ve "en düşük" demekse ve bizim kanunlarımızda bir "asgari ücret" tanımı var ise en düşük emekli maaşının belirlenmiş olan asgari ücretten aşağıda olması zaten mümkün olmamalı bu bağlantı çerçevesinde. En düşük emekli maaşının asgari ücretin altında olması demek asgari ücretin asgari ücret olmaması anlamına geliyor; o zaman, en düşük emekli maaşı asgari ücret olabilir. O nedenle, bizim vermiş olduğumuz önergelerde de belirttiğimiz gibi, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması yapılacak olan en doğru hareket olur.

Şimdi, 1 milyon 300 bin kişinin etkilendiğini söylediniz, yaklaşık 20 milyar liralık bir etki analizinden bahsetti Elitaş bu kanun teklifiyle ilgili ve -yanlış not almadıysam- en düşük asgari ücretteki artışın -2.500'den 3.500'e çıkmasının- maliyeti 3 milyar 500 milyon lira.

Şimdi, yine, Sayın Elitaş'ın ilk başta söylediği şeye geleceğim, işte, kanunlar, dengeler... Değerli arkadaşlar, aşağıda ek bütçeyi görüşüyoruz ve ek bütçede kur korumalı mevduata 40 milyar lira ayırdınız, hatta şu ana kadar kur korumalı mevduata hazineden harcanan, ödenen para 21,5 milyar lira. Kur korumalı mevduat geldiği zaman bütçede bunun tam karşılığı bile yoktu, biz bütçe görüşmelerini yapıyorduk. Bu tür, kur korumalı mevduat gibi araçlar geldiğinde bütün kurallar çiğneniyor da gerçekten açlık sınırı altında yoksulluk, açlık çeken bu emekli vatandaşlarımızın -1 milyon 500 bin ya da daha fazla veya daha az- ücretlerinin artırımı yapılırken niye bize çıkıp da "Kanunda, yasalarda şöyle göstergeler, böyle göstergeler..." Arkadaş, o zaman çalışın da bu göstergeleri düzeltin de şu vatandaşlarımızın gelir seviyesi biraz artsın, bir nefes alsınlar.

Teşekkür ederim.